CHP Bursa’da kritik hafta…

Cumhuriyet Halk Partisi’nde 13 Eylül itibariyle başlayan ilçe kongreleri 2 Ekim’de Mudanya’da yapılan son seçimle tamamlandı. Artık gözler 19 Ekim Pazar günü, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılacak il kongresine çevrildi. Saat 13.00’te başlayacak kongre, sadece bir seçim değil; Bursa’daki CHP örgütünün önümüzdeki dönemde nasıl bir yol yürüyeceğinin de sınavı olacak.

Kongre çağrısını “Birlikte yazdık tarihi, birlikte kuracağız geleceği” sözleriyle duyuran mevcut İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, partinin yereldeki yeniden yükseliş sürecinin önemli aktörlerinden biri. Yeşiltaş, siyasete genç yaşta adım atan, örgüt içinden yetişmiş, uzun yıllar il ve ilçe düzeyinde çeşitli görevlerde bulunmuş bir isim. Özellikle 2024 yerel seçimlerinde Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin 47 yıl sonra yeniden CHP’ye geçmesinde örgütü diri tutan, dengeleri gözeten bir tutum sergiledi.

Ancak siyasette başarı, çoğu zaman zaferden sonra sınanır. Bugün CHP Bursa örgütü, seçim kazanmanın ötesinde, o zaferi sürdürülebilir bir siyasi iklime dönüştürme sınavıyla karşı karşıya.

***

DENEYİM Mİ, DURAĞANLIK MI?

Nihat Yeşiltaş dönemine dair iki farklı okuma yapmak mümkün.
Bir kesim, Yeşiltaş’ın sakin, uzlaşmacı ve örgüt disiplinini önceleyen yaklaşımını “denge siyaseti” olarak tanımlıyor ve bu tutumun Bozbey’in adaylığı sürecinde çatışmaları minimize ettiğini savunuyor.
Ancak bir diğer kesim, bu denge politikasının zaman zaman fazla temkinli ve durağan bir çizgiye dönüştüğünü düşünüyor. Yani Yeşiltaş, örgüt içinde huzuru sağladı ama enerjiyi tam olarak sokağa taşıyamadı eleştirisi var.

Bursa, Türkiye siyasetinin laboratuvarı gibidir. Her ideolojiden bir damar, her siyasi refleksin bir izdüşümü burada görülür. CHP’nin Bursa’daki başarısı, sadece belediye kazanmakla değil; o başarıyı örgütlü bir toplumsal dönüşüme dönüştürmekle ölçülecek. İl kongresi de bu dönüşümün rotasını belirleyecek.

***

İşin diğer boyutunda…

CHP, uzun yıllardır “birlik ve bütünlük” vurgusunu neredeyse her seçim öncesi yineliyor. Ancak kongre salonlarının duvarlarında yankılanan bu çağrıların ne kadarı tabanda karşılık buluyor, orası hâlâ tartışmalı.
Kongre öncesinde, kimi ilçelerde hâlâ liste tartışmaları, temsil adaleti ve gençlerin-değil-tecrübelerin ağırlığı gibi başlıklar konuşuluyor.

Nihat Yeşiltaş bu kongrede yeniden aday…

Kulis bilgilerine göre; muhalifler Nihat Yeşiltaş'ın karşısına Gürhan Akdoğan’ı çıkarmaya çalışıyor iddia edildi. Bunu da İsmet Karaca, Turgut Özkan ittifakı, İlhami Gün, Mehmet Turan Tansal, Cengiz Çelikten ve Aytaç Şahin gibi isimlerle olacağı bilgisi paylaşıldı. Ancak kongreye sayılı günler kala Gürhan Akdoğan, bir açıklama yaptı.

Dedi ki…

“Örgütün taleplerini, ilkeleri ve partinin kurumsal kimliğini her şeyin üstünde tuttuğunu” vurgulayarak, şu sözleri kullandı: “Partiyi temsil edecek kadrolar; erdemlilik, emek, yetkinlik, üretkenlik ve ideolojik duruşla belirlenmelidir. Bu kadrolar, hamasetle değil bilgiyle, bilimle, kent sorunlarına çözüm üreten yaklaşımlarla şekillenmelidir. Aksi takdirde, sadece ‘mış gibi’ yapılan siyaset, örgütü zayıflatır, üyeleri hayal kırıklığına uğratır.” uyarısını da yaparak aday olmayacağını açıkladı.

Bu açıklama ile birlikte başka aday çıkmazsa Yeşiltaş, tek aday görünüyor.

Kongrede Yeşiltaş, güven tazelerse, artık “birleştirici başkan” kimliğini “dönüştürücü liderliğe” evriltmek zorunda. Çünkü Bursa CHP örgütü, seçim kazanan değil; iktidar umudunu diri tutan bir dinamizm istiyor.
Yeni dönem, sadece tabelada “iktidar” yazan değil, sokakta ve örgütte de değişimi hissettiren bir CHP’ye ihtiyaç duyuyor.

***

Bu bağlamda…

19 Ekim’de Merinos’ta yapılacak kongre, CHP Bursa için sıradan bir seçim günü değil.
Bu tarih, partinin “yerel iktidardan, örgütsel iktidara” geçip geçemeyeceğini gösterecek bir dönemeç.
Eğer parti içi rekabet, kişisel hesapların ötesine geçip örgütsel sinerjiye dönüşebilirse; Bursa sadece 2024’te değil, 2029’da da Türkiye’nin siyasi pusulası olmaya devam edecek.

Ama eğer kongre, yine aynı yüzlerin aynı cümleleri tekrarladığı, “birlik” çağrılarının alkıştan öteye geçmediği bir sahneye dönüşürse…
O zaman tarih yine aynı yere şu notu düşer:
“CHP Bursa, kendi iç sesini bastırırken, halkın sesini duymayı kaçırdı.”

SAĞLIKLA KALIN!