Bir sezonluk gündem bir haftaya sığdı

Bursaspor’da futbol harici her şey yaşanıyor. Geçtiğimiz hafta Başkan Recep Günay’ın, ‘Bursaspor kapanabilir’ açıklamasıyla başlayan sansasyonel süreç istifa haberiyle devam etti. Hem de ne istifa!..

Günay’ın Özlüce’ye bir mektup bırakarak istifa etti haberi gündeme bomba gibi düştü. İstifa edebilirsiniz, bu son derece doğal bir süreç. Hatta başarısız bir yönetim şeklinin ardından istifa etmek erdemli bir davranış olarak kabul edilebilir. Ancak Bursaspor gibi büyük bir kulübün başkanı hiçbir açıklama yapmadan kaçar gibi bir mektupla istifa etmesi ne kadar sağlıklı bir karar tartışma konusu…

Bir kulübün başkanı istifa ediyor, ortada kamuoyunu bilgilendirecek ne bir açıklama ne bir bilgilendirme yazısı yok. Yazımı kaleme aldığım saatlerde Bursaspor’un resmi internet sitesi, sosyal medya hesaplarını teker teker taramama rağmen sağlıklı bir bilgiye ulaşamadım. Hadi biz sıradan vatandaşlarız ama yönetim kurulundan bazı isimlerin istifa haberinden dahi haberi olmadığı konuşuluyor.

Artık Recep Günay ve yönetimi olmayacak. Gelecek yeni yönetim çok büyük bir enkazı omuzlarına almak zorunda. 1.5 milyar lira borç, transfer yasakları, olası kulübün karşı karşıya kalacağı yaptırımlar bu enkazın görünen yüzü. Molozların altında neler var bilmek mümkün değil. Asıl soru da bu durumda bir kulübün yönetimini de kim almak ister? Normal şartlarda Bursaspor 2024 Mayıs ayında olağan kongreye gitmesi planlanıyordu. Şimdi olağan üstü kongreyle yeni başkan ve yönetim kurulu belirlenecek.

Bursaspor’un ihtiyacı olan ciddi paraları bulabilecek, kulübü kısa vadede bir nebze de olsa rahatlatacak, belki transfer tahtasını açabilecek, profesyonel yöneticiliğin yanı sıra futbolu da iyi bilen yöneticileri ihtiyacı var. Büyük holdingleri çok iyi yönetebilirsiniz, ciddi paralar kazanabilirsiniz ancak futbolu da iyi bilmeniz gerekir ki bu kulübü bulunduğu yerden çıkarın.

Bir kez daha iyi gördük ki Bursaspor kişiler üstü bir yapı. İsimler gelecek- gidecek ama Bursaspor ismi kalacak. Önemli olan görev aldığınız sürece bu büyük isme layık olmak. Bu aslında sadece yöneticiler için geçerli değil. Futbolcuların da giydikleri formanın ağırlığını hissetmeleri, sahada ona göre mücadele vermeleri gerekiyor.

Üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir diğer konu da Bursaspor’u artık skandal açıklamalar ve kararlarla meşgul etmemek. Kulüp zaten birçok olumsuzlukla mücadele ediyor. Üstüne bir de bu tarz olaylar gündeme gelince sportif başarıdan söz etmek imkânsız hale geliyor.

Bursaspor’un ihtiyacı istikrarlı, önümüzdeki süreç için taraftara ve camiaya güven verecek bir yönetim şekli. İstifa eden yönetimin ‘Şu tarihte 1’inci Lig’e, şu tarihte Süper Lig’e çıkarız’ gibi uzan vade planları var mıydı çok merak ediyorum.

Takımını Süper Lig’de, Avrupa sahnesinde görmek isteyen her Bursasporlu’nun bu tarz kısa ve uzun vade projeleri duymak en doğal hakkıdır. Bursaspor şu ana kadar hiç sahipsiz kalmadı ama Bursaspor hiç bu durumda da kalmamıştı.

Velhasıl Recep Günay’ın apar topar istifası Bursaspor’a ne kazandıracak-kaybettirecek önümüzdeki dönemde hep birlikte göreceğiz.