Bursaspor’un asıl gündemi nedir?

Sezon başından beri futbol dışında her şey Bursaspor’un gündemini meşgul etti. Bunların ne olduğunu herkes en ince ayrıntısına kadar biliyor diye düşünüyorum. Yönetim değişti, takımın başındaki teknik direktörler değişti, bir tek yeşil beyazlıların ligdeki konumu ve kötü gidişatı değişmedi.

Liginde dibinde 3’üncü lige doğru sürüklenen Bursaspor varken herkes ekonomik sorunlarla, davalarla meşgul oldu. Ben de yazılarımda bu zorlukları dile getirenlerdenim. Ama şöyle bir geriye bakarsanız genel itibariyle Bursaspor’un futbolu ile ilgili görüşler dile getirdim. Bizler gördüklerimizi, edindiğimiz bilgileri bu satırlarda paylaşan insanlarız fakat hangi yönetici çıktı gerçekleri dile getirdi.

“Bursaspor kötü futbol oynuyor”, “Takım yetersiz”, “Sahada mücadele edemiyoruz” açıklamalarını kaç kere duyduk. Bu söylemler Bursaspor’un gerçek gündemidir. “Transfer tahtasını açacağız” demekle takımı küme düşmekten kurtaramıyorsunuz maalesef.

Ligin bitimine altı maç kalmış, en yakın rakiple puan farkı on dört… Alınabilecek maksimum 18 puan var. Yani şu tabloda Bursaspor dört puan daha kaybederse lige resmi olarak havlu atmış olacak. “Bu takım bu futbolla küme düşer” diyenleri düşman ilan edenler şuan nerede?

Gelinen tabloda, yönetiminden taraftarına herkesin takımı son altı maçta koşulsuz, gündemi futbol dışına taşımadan desteklemesi gerekmiyor mu? Bu olmuyorsa da akılları tek bir ihtimal geliyor. Artık yöneticiler de Bursaspor’un küme düştüğünü kabullendi.

Bu kanıya varmamın sebebi, herkesin mayıs ayında kongreyi konuşması. Yahu koskoca Bursaspor 3’üncü Lig’e düşüyor. Şu günden sonra her yıl şampiyon olsanız Bursaspor’u dördüncü senede Süper Lig’de görebileceğiz.

Ligin bitimine kalan kısa sürede, yönetimin önceliği nedir belirlenmeli. Takımı son ana kadar düşmeme mücadelesi içinde tutmak mı? Kongreye hazırlanmak mı? Olası bir küme düşme durumuna göre 3’üncü Lig için takım planlaması yapmak mı? Yoksa hepsiyle aynı anda çalışmak mı? Bu sorulara net cevap verilmeli ki Bursaspor’un gerçek gündemini öğrenelim.

A MİLLİLER İÇİN BİR NOT

A Milli Futbol Takımımızın başına İtalyan Teknik Direktör Vincenzo Monttella geldikten sonra iyi bir hava yakalandığına hepimiz şahidiz. Fakat son iki hazırlık maçında yüz seksen derece dönmüş bir Milli Takım izledik. Özellikle önceki aksam Avusturya karşısında takımımız tanıyamadık. 6-1’lik hezimet hepimizin aklına 1980’li yıllarda alınan şerefli mağlubiyetleri aklımıza getirdi.

Yalnız duruma şu açıdan bakmalıyız. Oynanan karşılaşmalar en nihayetinde hazırlık maçı. Bunun ışığında Montella’nın Euro 2024 için oluşturacağı kadroyu görmesi açısından farklı oyunculara yer vermesi son derece doğal. 

Vurgulamak istediğim konuya gelince, önemli bir turnuvanın arifesindeyiz. Portekiz, Çekya, Gürcistan’ın yer aldığı nispeten kolay bir grupta da mücadele edeceğiz. İki mağlubiyet aldık diye, teknik direktör için istifa soruları sormak, takımdaki bazı isimlerin üzerini çizmek ne kadar doğru?

Futbolumuzun kaos içinde yüzdüğü şu günlerde, yeni bir Milli Takım kaosu çıkarmak hepimize daha fazla zarar verecektir.