Bursaspor’un başkanı varmış!..

Bursaspor’da facia gibi bir yönetim sürecinin ardından, Sinan Bür ve ekibi yönetimi devraldı. Daha adaylık sürecinden itibaren tüm camiayı birleştirici açıklamalar duyduk Bür’den. Tablonun kötü olmasına rağmen bu zor işi başaracaklarının da sözünü hep birlikte aldık.

Evet güzel tablolar çizmek, Bursaspor’u eski günlerine geri getirmek için planlar yapmak lafta çok kolay. Çünkü şimdiye kadar gelen herkes, Bursaspor’u kurtarmak için geldi. Ama baktığımızda takım şu anda silinen üç puan ile birlikte ligin son basamağında bulunuyor.

Daha öncede demiştim ya, “Yeni gelecek yönetim her anlamda enkaz devralacak” diye. Gerçekten de durum o. Takım lig sonuncusu, 1.2 milyar liradan fazla borç var ve en önemlisi de Bursaspor’un yıllardır kaybettiği itibarı…

Bunları düzeltmek, yoluna koymak epey zaman alacak elbet. Ama ilk izlenimlerimiz yönetimin gerçekten heyecanlı olduğu, Bursaspor için ellerini değil gövdelerini taşın altına koydukları niteliğinde.

Öncelikle teknik direktör değişikliğine gidildi. Takımın başına tecrübeli Teknik Adam Ümit Şengül getirildi. Türk futbolunun yapısında var çok fazla teknik direktör değiştirmek. Çok da doğru bulduğu bir durum değil ancak, takıma yeni bir hava kazandırmak adına önemli bir adım olabilir.

Yine yönetimin açıklamaları doğrultusunda, kentin önemli isimleriyle bir araya gelineceği ifade ediliyor. Aslında kulüp için en gerekli durumlardan biri de bu. Bursa çok büyük bir kent, hem siyasi hem spor alanında sözü geçen iş insanlarına sahip… Bursaspor ancak ve ancak onların destekleriyle ayağa kalkabilir.

Tabii ki yönetimin elinde sihirli bir değnek yok. Şapkadan tavşan çıkarmalarını kimse bekleyemez. Atılacak somut adımları taraftara ve camiaya hissettirirlerse yavaş yavaş bazı şeyler yoluna girecek. Şimdilik olumlu bir hava yakalanmış gibi gözüküyor.  İlerleyen dönemde bu söylenenlerin, verilen vaatlerin ne kadar yerine getirilip getirilmediğini göreceğiz.

Şu an için en sevindirici durum ise Başkan Sinan Bür’ün her yerde olması. Televizyonda açıklama yapıyor, futbolcularla görüşüyor, Vakıfköy’e gidiyor. Her şeyi şeffaf bir şekilde anlatıyor. Bu normal bir durum ama bizler anormal durumları Bursaspor’da yaşadık. Günlerce ortaya çıkmayan başkanları, birileri bir şey soracak diye köşe bucak kaçanları da gördüğümüz için diyorum ki ‘Bursaspor’un başkanı varmış’

Bunlar işin bir yerde beyaz yaka boyutu. Şu an bizi en çok ilgilendiren konu Bursaspor’un lige tutunabilmesi. Yeşil beyazlıların önünde 16, final niteliğinde maçı var. Bu 48 puan demek. Mevcut durumda 11 puan ile son sırada bulunan bir Bursaspor var. Kısa vadede düşme potasından kurtulmak için ilk üç maçın kayıpsız geçilmesi gerekiyor.

Saha yansıtılan oyun, rakiplerin durumu göz önüne alındığında gençlerin işi biraz zor ama futbol sahada mücadeleyle kazanılıyor. Takıma maç kazanabileceklerini göstermek, anlatmak teknik ekibin en öncelik vermesi gerektiği iş.

Matematiksel olarak hiçbir şey bitmiş değil. 16 final maçı, 48 final puanı. Bu maçların içinde de düşme hattındaki rakiplerle 6 puanlık maçlar bulunuyor. Önümüzdeki ilk maçtan başlayıp Bursaspor’da bir şeyler değişiyor mu değişecek mi anlayacağız.