Hava Durumu

Lafla gemiyi yürütemezsin

Yazının Giriş Tarihi: 06.05.2024 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.05.2024 13:59

Futbolumuzun durumu da ülkemizin içinde bulunduğu durum gibi. Yan yana koyabilsek simetrik bir şekil ortaya çıkar. Başkanlık tartışmaları, istifa bekleyenler, hakem beğenmeyenler derken bu liste uzar da gider.

Elbette şartlar güllük gülistanlık olsa da gidişattan şikayet edenler olacaktır. Fakat son yıllarda bu durum iyice değişti. Milyonları peşinden sürükleyen birçoğumuz için büyük bir tutku olan Türk futboluna kaos hakim.

Bursaspor'un geride kalan sezonda mücadele ettiği TFF 2'nci Lig Kırmızı grupta son hafta yaşananlar büyük tartışma konusu oldu. Ligden düşenler, play- offa kalanlar belli olduğu için maçların çoğu formalite için oynandı. İkisi hariç. Bursaspor ile Vanspor, Serik Belediye ile Esenler Erokspor maçları...

Öncelikle şunu belirteyim, TFF 2'nci Lig'de lider direk üst lige, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci ve altıncı yükselmek için play- off mücadelesi veriyor.

Haftaya Esenler Erokspor 80 puan ile lider, ikinci Vanspor ise 78 puanla ikinci girdi. Erok'un Serik Belediye'ye yenilmesi, Vanspor'un da Bursaspor'u mağlup etmesi durumunda TFF 1'inci Lig'e Vanspor yükselecekti.

Buraya kadar her şey normal gözükebilir fakat ligde kalmayı garantileyen Serik Belediyespor, Esenler Erokspor maçına U-19 takımıyla çıkma kararı alınca Vanspor cephesinden büyük tepki geldi. Ve Bursaspor karşılaşmasında 22 dakika sahada kalarak maçtan çekildiler.

Her ne kadar güçlü olursanız olun, ligin en iyi ekibi olun her takım sahada birbirini yenebilcek kapasiteye sahip. Futbol sahada ve mücadele edilerek oynanan bir oyun.

Ya tam tersi olsaydı... Serik ile Bursaspor yükselme mücadelesi verseydi ve Vanspor U-19 takımıyla sahaya çıksaydı...

Geçtiğimiz hafta oynanan bir diğer mücadelede takımlar bırakın şut çekmeyi yarı sahalarını dahi geçmemek için çaba harcadılar.

Bu tarz uygulamalarla kendimize zarar verdiğimizin farkında değiliz. Seneye aynı şeyin kendilerine yapılmayacağının garantisi var mı?

Futbolun patronları kendilerine toz kondurmazken aşağıda yaşanan olaylar belliyken sorumluluğu kim üstüne alacak.

"Benim Türk futboluna olan ihtiyacımdan çok, Türk futbolunun bana ihtiyacı var" gibi küçük dağları ben yarattım edalarıyla konuşanlar değil mi bu yaşadıklarımızın sorumlusu.

Farklı maçlarda aynı pozisyonlara ayrı kararları veren bir standarta sahip olmayan hakemlerin sorumlusu bu zihniyet değil mi?

Sizler bugün varsınız, yarın o koltukları devredeceksiniz. Egodan sıyrılıp, güzel işlere imza atıp görevinizi layıkıyla yerine getirip sizden sonra gelecek olanlara teslim etmek isminizi yüceltecektir. Yoksa unutulup gideceksiniz.

Gündem yıllardır öylesine olaylarla meşgul ediliyor ki gelişim adına bir arpa boyu yol karedemiyoruz. Bu Bursaspor için de futbol camiasının tamamı için de geçerli.

Hani, aile toplumun en küçük yapı taşıdır diyoruz ya kulüplerde Türk futbolunun en küçük birimidir. Onların yapısı bozulmaya başladığında ülkede futbolun da yapısı bozulacak. Kaldı ki son yıllarda maalesef bunun örneklerini sıkça yaşıyoruz.

Bir şeyler düzelecek elbet, ulusal ve kulüp bazında dünya isminizi daha çok duyacak. Ama bunları görüp yaşamak hangi şanslı nesle denk gelecek bilinmez.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.