Mahalle kültürümüzden git gide uzaklaşıyoruz.
Komşularımızın kimler olduğunu bilmeden yaşıyoruz.
Akşamları evimizde oturup elimizdeki telefonda hiç tanımadığımız insanların yaptıklarını izliyoruz.
Arkadaşlarımızla bir araya gelmeyi bile bıraktık.
Sohbetlerimizi sosyal medya üzerinden yapıyoruz.
Kimsenin kimseden haberi yok!
Hatta tanımadıklarımızdan korkar hale geldik…
Bazen de görmezden geliyoruz.
Kadınlar öldürülürken, çocuklar taciz edilirken görmüyor, duymuyoruz!
Sokak hayvanlarına şiddet uyguluyorlar!
Birkaç kişinin itirazıyla kalıyor her şey.
İnsan olmanın değerlerini unutuyoruz.
Çok bireysel yaşıyoruz.
Her şeyin en iyisi bizim olsun istiyoruz.
Hazır yiyor, hazır giyiyoruz.
Nasılsa kredi kartlarımızdan harcıyoruz…
Ramazan ayı geldi.
Mahallenin arka sokağında oturanların yiyecek yemeği olup olmadığını bilemiyoruz.
***
Hâlbuki ne güzel adetlerimiz vardı!
İftarda illa misafir olur, sahurda bile akrabalarla buluşulurdu.
Evde pişen komşularla paylaşılır, ihtiyaç sahibi varsa gözetilirdi.
Esnafa borcu olan dar gelirlinin yerine ödemeyi başkası yapar, borcu ödenenle borcu ödeyen birbirlerini bilmezmiş.
Şimdilerde;
Merhamet ve yardımlaşma duygularımız azaldı.
Kendimizden başkasını düşünmez olduk.
Çevremize olan duyarlılığımız azaldı.
Hani derler ya:
Nerede o eski ramazanlar!
Aslında ramazan aynı ramazan.
Ama biz çok değiştik!