Gençlik nereye gidiyor?

Günümüzde ‘Gençlik nereye gidiyor?’ sorusu ile çok sık karşılaşıyoruz.

‘Her şeyi hazır istiyorlar’ cümlesini de duyuyoruz.

Başımızı telefon ekranından kaldırmadığımız da malum…

Pek çoğumuzun ise yurt dışına gitmek hayallerini süslüyor…

Bazı hayallere ise ulaşmak şu zaman için mümkün görünmüyor!

Peki, nereye gidiyor bu gençlik?

Bu soruya cevaben çok güzel örneklerle karşılaşıyoruz son yıllarda.

Ama pek farkında değiliz sanki!

Özellikle spor alanında bu gençlik çok güzel başarılara imza atıyor.

Atıyor atmasına…

Ama pek çoğu bir cümle ile televizyonda, iki satırla gazetelerde haber oluyor!

Aslında her biri azim, hırs, disiplin ve çok çalışmanın nasıl meyve verdiğinin en güzel örneği…

***

Yeterince takdir görüyorlar mı?

İşte asıl mesele de bu!

Sonra gençler Avrupa’ya, Amerika’ya gitme hayalleri kuruyor diye ayıplanıyor!

Mesela atletizmde 400 metre engelli yarışlarında altın madalya alan İsmail Nezir gösterilen ilgisizliğe şu cümlelerle dikkat çekmişti:

“Geçen sene Dünya, bu sene Avrupa şampiyonu oldum ama Türkiye‘de görsel ve yazılı medyada, sıradan bir futbolcunun kadroya girip girmemesi veya bir yabancı oyuncunun transfer haberleri bile benim başarılarımdan daha çok yer aldı.”

Haksız mı?

Değil elbette…

25 yaşındaki Busenaz Sürmeneli ise genç kuşağın bir başka başarılı örneği. Dünya ve olimpiyat şampiyonu milli boksör…

O da gazete sayfalarında ‘Tebrikler Busenaz’ başlığıyla kulak haber olarak yer buluyor.

Halbuki daha fazlasını hak ediyor!

Ve okçuluk dalında tarihe adını altın harflerle yazdıran Mete Gazoz’un dünya şampiyonluğu…

O, bu sefer belki biraz daha fazla ses getirdi.

Yazar Paulo Coelho bir kitabını kendisine ithaf ederek sosyal medyadan tebrik etti.

Belki birkaç gün daha konuşulacak…

Bu gençler gibi kendi alanında başarılı olan ancak sesini duyurmakta güçlük çeken pek çok isim var…

***

Halbuki Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk gençlere ne kadar da çok güveniyordu.

Malumunuz cumhuriyeti gençlere emanet etmişti.

“Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur” diyerek hem de…

***

İşte tüm bunlar gençlikten ümit kesilmemesinin en güzel örnekleri.

İnanın, fırsat verilir, koşullar da uygun olursa Türk gençliği olarak başaracağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın.

Hem teknolojiye bu kadar rahat uyum sağlayabiliyorken, doğru eğitim ve gerekli donanımla aşamayacağımız engel yok!

Yeter ki fırsat verilsin.

O azim ve irade damarlarımızdaki asil kanda mevcut!