Günlük hayatın koşuşturması içinde zamanın kısalığından şikayet ederken, “Kitap okumaya da hiç vakit bulamıyorum” diyenler bir hayli fazla.
Aslında kitap okumak bir alışkanlık…
Daha çok çocuk yaşlarda başlar ama daha sonraki zamanlarda da bilinç seviyesi artıkça edinilebilir bir alışkanlık.
Karaktere, yaşam tarzına ve bakış açısına göre okunan kitapların tür ve içerikleri değişiklik arz eder.
Bir arkadaşım “Roman dışında kitap okuyamıyorum” demişti.
Bir büyüğüm özellikle tarih alanına yönelik kitap okuyor. Sohbetleri de derya deniz… Kendisi ile konuşmak büyük keyif ve her an yeni bir şey öğrenmeye gebe ortam…
Çok yakın bir arkadaşımın her gittiği yerde çantasında mutlaka bir kişisel gelişim kitabı bulundurur.
Ve daha pek çok örnek oldu çevremde kitap okuyan insanlardan.
Ben de fırsat buldukça okuyanlardanım.
Tür ayrımı yapmadan okuyabildiğim her kitabı okumaya çalışırım.
Bazen hani sarmadı dedikleri cinsten olanları yarıda bıraktığım da olmuştur.
İşte “Fırsat bulamıyorum” diyenler için de yaz tatili önemli bir zaman dilimi…
***
Tatile girip de okumak için bir şey arıyorum diyenlere iki önerim olacak:
İlki Prof. Dr. Mina Urgan’ın kaleme aldığı ‘Bir Dinozor’un Anıları’…
Okuyucusuna bütün içtenliği ile kendini ve çevresindekileri anlatıyor Urgan. Yaşadığı zamanda olan biten şeylerden bahsediyor. Halide Edip Adıvar da var bu kitapta, Neyzen Tevfik de, Abidin Dino da… Atatürk ve daha pek çok isimle zenginleşmiş yaşamından bahsediyor yazar…
Bazen güldürüyor bazen de hüzünlendiriyor kitap okuyucusunu…
1997’de basılmış ve yayınlanır yayınlanmaz çok satanlar listesine girmiş. Ben yeni okuma fırsatı bulduğum için ilk tercih olarak bu kitaptan bahsetmek istedim.
***
İkinci olarak da yine yakın zamanda okuduğum bir kitap var: Savaştaki Kız.
Amerikalı Yazar, Aktivist Sara Novic’in bu kitabı Ana adındaki bir kızın hikayesi…
Ana, Zagreb sokaklarında oynayan, okuluna giden, kardeşinin bakımına yardımcı olan ve babasını çok seven bir çocuk. İç savaş patlak verince hayatı alt üst oluyor. Oyun oynadığı sokaklar karmaşa içinde kalınca Amerika’ya kaçıyor. 10 yıl sonra ülkesine döndüğünde ise geçmişi ile yüzleşmek zorunda kalıyor.
Sürükleyici ve düşündürücü bir öykü bu…
1987 doğumlu Yazar Sara Novic ‘Savaştaki Kız’ kitabında, yaşananları okuyucusunun iliklerine kadar hissettiriyor…
***
Bu arada; kitap okumak için zaman bulmak değil de, kitap okumayı da yeme-içme gibi zaruri bir ihtiyaç olarak görmek sanıyorum kişinin kendisi için yapabileceği en güzel şeylerden biri…
“Okumadan geçen bir gün, yitirilmiş bir gündür” derler madem, biz de günleri yitirmeyelim!
Hem okumak, insanın zihnini, empati yeteneğini, analitik düşünebilmesini, hafızasını ve anlayışını geliştiren en temel yapı taşlarından da biri.