Öyle derler…

İnsanoğlu; bir an gelir kendi söylediği yalana bile inanır! Sırf eğlence amaçlı yanlış bilgiler verir, sonra ona da inanır!

Hatta çok enteresandır; Bazı olaylar ve bilgiler yanlış olduğu halde doğru olarak kabul görür. Toplumda o şekilde kanıksanır, yayılır…

İşte bugün, sıklıkla duyduğumuz doğru olarak bilinen yanlışlardan bahsetmek istiyorum. İlk duyduğumda bana şaşırtıcı gelen, günlük hayatta yer edinmiş, küçük yaşlarımızdan beri öyle kabul görmüş şeyler…

Birkaçını hatırlayalım istiyorum. Belki de siz çoktan doğrusunu öğrendiniz, biliyorsunuz. Çünkü günümüzde aslında en büyük yeteneklerden biri araştırma yapmak, yanlışlardan sıyrılıp doğrulara ulaşmak…

***

Çin Seddi aydan çıplak gözle görülür mü gerçekten?

Öyle derler… 1938’de Yazar Richard Haliburton, Second Book of Marvels isimli kitabında Çin Seddi’nin aydan görülebildiğini iddia etmişti. Bu arada 21 bin 196 kilometre uzunluğa, yaklaşık 10 metre genişliğe sahip Çin seddi. Ve bu özellikleri ile sanırım böyle bir iddia ortaya atılmış olsa da bilim insanları değil aydan, uzaydan görülmesinin mümkün olmadığını açıkladı.

***

Kelebeklerin ömrü bir gün müdür?

Öyle derler… Halbuki şiirlere bile konu olan bu bilginin kaynağı mayıs sinekleri. Onlar kelebeklere çok benziyor ve bir gün yaşıyorlar. Asıl olan, kelebekler türüne göre bir hafta ile bir yıl arasında yaşıyorlar.

***

Yarasalar kör mü?

Öyle derler… Ufak bir araştırma yapınca yarasalarla ilgili şu bilgiye ulaşılır:

“Çoğu küçük yarasa türünün gözleri küçük ve pek gelişmemiştir dolayısıyla görme keskinliği zayıftır ama hiçbir yarasa türü kör değildir.”

***

Boğalar kırmızı renkten nefret mi ederler?

Öyle derler… Daha çok Batı Avrupa'da ve Güney Amerika'da yapılan boğa güreşlerinde, matadorun elinde tuttuğu kırmızı örtünün -ki adına muleta diyorlar- boğaları sinirlendirdiği düşünülse de aslında bu hayvanların renk körü olduğunu ve sinirlendikleri şeyin de örtünün hareketleri olduğunu bilmek gerekir. Hatta Disney Channel’da, farklı renklerde kullanılan örtülere boğaların aynı tepkiyi verdiğine dair bir program da yapılmıştı.

***

Sağlıklı insan doktora gitmez mi?

Öyle derler… Aslında birey sağlıklı da olsa düzenli kontrolleri için doktora gitmelidir. Çünkü hepimizin bildiği üzere erken tedavi, sağlıklı olduğumuzu düşündüğümüz zamanlarda bile kontrol amaçlı doktora gidersek devreye girebiliyor.

***

Einstein matematik dersinde başarısız bir öğrenci miydi?

Öyle derler… Herkes bunun böyle olduğunu sanır. Ya da içten içe öyle olsun ister. Halbuki O, daha küçük yaşlarından itibaren deha olduğunu kanıtlamış biridir.

***

Suşi çiğ balıktan ibaret midir?

Öyle bilinir… Suşinin en önemli özelliği taze yeniliyor olması. Çok çeşidi var ve bunların içerisinde pişmiş deniz mahsulleri ve pişmiş sebzeler de oluyor. O nedenle suşiye çiğ balık demek doğru olarak kabul edilmiyor.

***

“Napolyonun boyu çok kısaydı”dan tutun da “balık yanında yoğurt yenmez”e, “Pisa kulesi yamuk yapılmıştır”dan “balıkların hafızası sadece birkaç saniyedir”e kadar, daha pek çok doğru bildiğimiz ama aslı öyle olmayan bilgi, olay ve inanış var.

Bu da demektir ki doğrusunu öğreneceğimiz daha çok şey var. Benim gibi benzer bilgilerin doğru olup olmadığını merak ediyorsanız eğlenceli bir araştırma sizi bekliyor...