‘Pes’ dedirtenler!

Kurban bayramı tatili için kısa süreli de olsa bir seyahat planlamıştık.

Yollara düştük.

Trafik çok kalabalıktı haliyle...

Değişmeyen manzarası bu artık bayramların…

Fırsat bulduk mu dinlenmek üzere şehirden uzaklaşmaya çalışıyoruz hep bir elden.

Otoyollardaki kalabalık değil mevzu haliyle, o duruma alıştık hepimiz.

Alışılamayan şey; seyahat halindeki insanların arabaların içinden yollara izmarit fırlatıp, çöp atmaları…

Alışmayalım da zaten!

Hareket belli; cam indiriliyor ve meyve suyu kutuları, soda şişeleri, bisküvi, cips paketleri dışarı doğru fırlatılıyor!

Seyir halinde camdan poşetle çöp atana da şahit olduk bu sefer!

‘Pes’ dedirttiler!

Bazen yol kenarına, bazen asfalta, bazen de tam arkadan gelen aracın camına isabet ediyor bu çöpler…

İçeridekilerin attıkları çöpün nereye gittiğini takip ettiklerini ise hiç zannetmiyorum.

Onlar yola devam ederken, arkadakiler söylene söylene cama isabet edenleri silecekle ya da aracını emniyet şeridine çekip, elle temizlemeye çalışıyor.

İnanın abartmıyorum.

Tüm bunlara şahit oldum.

Otoyolların kenarları çöplük gibi…

Ve bu durumdan rahatsız olmayan yoktur.

Ancak isteriz ki; “Biri bu duruma müdahale etsin…”

Peki, o biri kim?

Elbette temel kuralı biliyoruz:

Neresi olursa olsun temiz tutmak, kirletmemek.

Ama bir türlü bunu başaramıyoruz.

Bildiğim kadarı ile yola çöp atan araçlar tespit edilirse zabıta ya da trafik ekipleri tarafından cezai işlem uygulanıyor.

Plakasını ve fotoğrafını çekip ifşa edilebilir.

Kimse bununla uğraşmıyor, söylenip geçiyor.

Sorunu temelden çözmek için önce kendimizi eğitip sonra da çocuklarımıza örnek olmamız gerekiyor.

Büyüklerimiz eskiden orta öğretimde vatandaşlık dersi gördüklerini anlatır.

O derste ev dışında, kalabalıklarda, herhangi bir alanda uygun davranış şeklinden, temizlik kurallarına eğitim verilirmiş.

Şimdilerde de bize gereken işte o ders.

Büyükten küçüğe, fabrika ayarlarımıza dönmemiz gerekiyor.

Sadece evlerimizi değil, çevremizi temiz tutmamız gerektiğinin farkındalığını oluşturmak gerekiyor.

Birbirimize saygı duymayı yeniden öğrenmek gerekiyor.

Bu anlamda birbirimizi uyarmaktan da korkmamamız gerekiyor.

Bu konuda daha duyarlı olmaya davet ediyorum herkesi.

İlk adımın kendi davranışlarımızda başladığını unutmayalım lütfen.