1884 yılında ABD'de temelleri atılan 1 Mayıs, ülkemiz sınırları içerisinde ilk kez 1912 yılında kutlanmaya başlandı.
Dünya genelinde 'Emek Bayramı', 'İşçi Bayramı' ve '1 Mayıs Bayramı' olarak kutlanan 1 Mayıs, ülkemizde ise 'Emek ve Dayanışma Günü' olarak kutlanıyor. İlk olarak 1884 yılında kutlandıktan sonraki süreçte resmen bayram olarak ilan edilmiş ve evrensel bir boyut kazanmıştır.
***
Çıkış noktası ise:
1856’da Avustralya’nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri, günde 8 saatlik çalışma için bir yürüyüş gerçekleştirdiler.
1 Mayıs 1886’da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 günlük çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma istemiyle işi bıraktılar. Chicago’da yapılan gösterilere 500 bin işçi katıldı. Her eyalette yükselen sesler, siyah ve beyaz işçilerin birlikte yaptığı gösteriler basında da yankı uyandırdı.
Zamanla 8 saatlik çalışma sistemi birçok ülkede kabul edilmiş oldu. Böylelikle ‘1 Mayıs’ işçiler için birlik ve dayanışmayı yansıtan özel bir gün oldu.
***
Bursa’da DİSK, KESK, TMMOB, BTO ve TÜMTİS’ in içinde bulunduğu 1 Mayıs Tertip Komitesi, Kent Meydanı’nda yaptığı basın açıklaması ile Bursalıları 1 Mayıs’a davet etti. Açıklamanın ardından tertip komitesi bileşenleri 1 Mayıs’a çağrı bildirileri dağıttı.
KESK Bursa Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Yüksel Bayraktar açıklamayı, “Yaşasın iş, ekmek, özgürlük mücadelemiz” sloganları eşliğinde okudu.
Ülkenin karanlık günlerden geçtiğini vurgulayan açıklamanın konu başlıkları şöyleydi:
Ekonomik kriz, işsizlik, zamlar, pandemi, borçlanmalar, özelleştirmeler, cinsiyetçilik, ırkçılık, mezhepçilik ve savaş…
Yani ülke gündemini fazlasıyla meşgul eden sorunlar…
***
İşçilerin, statüsü ne olursa olsun çarkların dönmesinde rolü büyüktür. Fazlaca fedakarlıkta bulunmuşlardır her zaman. Nedir bu fedakarlıklar? Uzun çalışma saatlerine, zorlu çalışma koşullarına karşılık yetersiz imkanlar.
Dünyanın tüm değerlerini ve güzelliklerini üreten işçiler, emekçiler, kamu emekçileri, mühendisler, mimarlar, hekimler, avukatlar, aydınlar, akademisyenler, sanatçılar, gençler, kadınlar, emekli olanlar olmayanlar, kendilerine haklarını teslim edecek ve sırtlarını, güvenebilecekleri bir güce yaslamak isterler ki bu tüm insanlığın en doğal hakkıdır.
***
Ve tüm bunların gerçekleşmesi için talepleri;
Demokratik bir şekilde seslerini duyururken fırsat ve özgürlük istemeleri…
Çünkü;
Yoksulluk, açlık, işsizlik, güvencesizlik ülkenin sırtında büyük bir olur.
Kamburlaşan sistem kimsenin işine yaramaz.
***
Bu sebeple dile getirilenler:
Tüm tüketim maddelerine yapılan zamların geri alınması,
Vergi adaletsizliğine son verilmesi,
Maaşlarımızın yaşam koşullarına uygun bir seviye yükseltilmesini, herkese güvenceli istihdam sağlanması,
Kimsenin cinsiyetinden, kimliğinden, inancından dolayı ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmemesi,
Kadınlara yönelik şiddet, taciz ve tecavüzün son bulmasını, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılması,
Eşit yurttaşlığın, barış ve kardeşliğin hakim olduğu bir memleket ve dünya isteği…
***
Son olarak herkese çağrıları şu şekilde oldu:
“Biz 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Gününe giderken Türkiye’nin dört bir yanında 1 Mayıs meydanlarında omuz omuza olacağımızı ilan ediyor, emekten, barıştan, demokrasiden, eşitlikten, özgürlükten yana olan herkesi 1 Mayıs meydanlarında buluşmaya çağırıyoruz.”