Hava Durumu

Artık yeter! Devrelerimiz yandı!..

Yazının Giriş Tarihi: 13.12.2019 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.12.2019 06:00

Türkiye'yi saran kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüz olaylarından ne yazık ki yaşadığımız şehir de payına düşeni alıyor!..

Artık sosyal medya var! Mızrak çuvala sığmıyor. Görükle'de yaşayan Derya'nın yardım çığlıkları Türkiye'nin gündemine oturdu...

İddia şöyle; Derya ağustos ayında erkek arkadaşının bir yakını tarafından tecavüze uğruyor...  Adam tecavüzü kızın erkek arkadaşına da bildiriyor. Kız utancından intihara teşebbüs ediyor ve bir gün yoğun bakımda kalıyor. Adam tutuksuz yargılanıyor ve şikâyetini çekmesi için kıza tehditlerini sürdürüyor... 

TECAVÜZCÜ TEHDİTLERİNİ SÜRDÜRÜYOR

Derya sosyal medyada kendisini tehdit eden adamın WhatsApp üzerinden gönderdiği tehdit dolu mesajları da yayınladı... Mesajlardan birinde adam "Keşke seni o gece öldürüp gömseydim" diyor.

Ağır baskı ve tehdit altındaki genç kıza destek için İstanbul'dan bir avukat ile Bursa'dan bir kadın danışma grubu avukatları hukuki destek veriyor. En azından kız artık tecavüzcüsüyle tek başına mücadele etmiyor. Artık bir kamuoyu oluştu.

Gelen bilgiler arasında savcılığın dosya hazırladığı da yer aldı...

KIZ ÖĞRENCİ YURDU CİVARINDA TACİZCİ DEHŞETİ!

Henüz bu olayı sindirememişken, bu defa da Nilüfer Kent Konseyi tarafından BursaRay Altınşehir İstasyonu çıkışı yolunda, öğrenci yurdu civarındaki taciz iddiaları gündeme getirildi.  
Yurtta kalan kız öğrencilerin de katıldığı basın açıklamasında Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Neslihan Binbaş aynen şunları söyledi:

"Bölgede yurt açılmadan önce de 2015'te de taciz vakaları yaşanmış. Öğrenciler, emniyete şikâyetlerini ilettikleri halde gerekli tedbirler hemen alınmadı!

En son kasım ayında yaşanan tacizin kamera görüntülerinin sosyal medyada yer alması sonrası tacizci gözaltına alınarak tutuklandı.

Dün görülen duruşmada sanık yalnızca 2 bin lira para cezası ile salıverildi. Yaptığı yanına kâr kaldı! Bu insanlar sokaklarda, yanımızda dolaşıyorlar. Bugün bize, yarın size kötü bir şey olmayacağı ne malum?"

Neslihan Binbaş, evinin önünde bıçaklanarak öldürülen Ceren Özdemir'i örnek vererek "Cezasızlığın, yaptırımların uygulanmamasının bir sonucu olarak her türlü suça fırsat bulan insanlar yüzünden her anımızı tedirgin geçiriyoruz" dedi ve aslında hayata geçirilmesi çok mümkün olan hatta bugüne dek çoktan yapılması gereken talepleri gündeme getirdi.

"Altınşehir istasyonu önüne ring araç seferleri düzenlenmesini, istasyonun yanında bulunan boş arsanın ve yaya kaldırımının yeteri kadar aydınlatılmasını, kamera sistemi kurulmasını, gece bekçisi, polis gibi kolluk kuvvetlerinin güvenliği sağlamasını istiyoruz..."

DİZİLERDEKİ CEZASIZLIK BULAŞICI MI?

Her iki olayda da sorun cezasızlık ve tedbir alınmamasından kaynaklanıyor!..
Gazetecilik bir yana biz kadın ve erkek insanlar bu cezasızlıktan bıktık. Artık genel olarak toplum cezasızlıktan yoruldu...

Cezasızlık televizyon dizilerine de yansıyor... Geçen gün Çukur'u izlerken öldürülen insanlar saymaya başladım. En son 28'de kafam karıştı. Dizide duvar yazılarında kadına şiddetin durdurulması yönünde gayet güzel mesajlar veriliyor; ama onlarca insan öldürülüyor; kimse yargılanmıyor.

 Aynı şekilde salı günleri yayımlanan Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz adlı dizide de her bölümde onlarca kişi öldürülüyor, katliam yapılıp duruluyor, ama ortalıkta polis yok, ceza yok, yargılama yok. Orada da aynı cezasızlık mesajı veriliyor.

Televizyon dizilerine bakın, cezasızlıklarla dolu!..  

ŞİDDETİ ÖNLEME VE İZLEME MERKEZİ'NDE TACİZ İDDİALARI!

Şiddet mağdurlarının çalacağı kapılardan biri de 2012 yılında Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü bünyesinde kurulan Şiddeti Önleme ve İzleme Merkez ŞÖNİM'dir...

Yani... Taciz, tecavüz, fiziki ve sözel şiddet gibi tüm konularda kadına çocuğa ve yaşlıya destek olmakla yükümlü bir kurum.

İşi bu!

Ne yazık ki; Bursa ŞÖNİM de tacizle anılıyor. Edinilen bilgilere göre ŞÖNİM'in tüm çalışanları kadın...

İddialara göre ise 11 kadın birbiriyle konuşurken hepsinin de başına aynı şeyin geldiğini fark ediyor ve 'Yeter' diyerek  müdür T.E.'yi taciz nedeniyle savcılığa şikayet ediyor; adam görevden alınıyor. Şu anda dosya hem savcılıkta, hem de kurum müfettişleri soruşturmasında... Kurum abluka  altında!..  

Bu konuda dışarıya tek bir bilgi dahi sızdırılmaması için büyük bir çaba var.

Aynı çabanın hiç olmazsa yarısı ŞÖNİM'de olaylar bu raddeye gelmeden gösterilmesi gerekmez miydi?

 Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü kapalı bir kutudur... Ne yazık ki ŞÖNİM gibi kıymetli bir müessese üzerinden 'Pandoranın Kutusu' açılmıştır!..

İddialar doğruysa hakikaten insanın devrelerini yakacak bir olaydır.

2000'Lİ YILLARDAN ÖRNEK
 

Aile ve Sosyal Politikalar il Müdürlüğü, eski adıyla Çocuk Esirgeme Kurumu zaten sorunlu bir alanda hizmet vermektedir.
Kurum da sadece bugün değil geçmişte de sorunluydu.

2000'li yıllardan şaka gibi bir örnek vereceğim...

Adam Huzurevi Müdürü; yaşlıyı tacizden şikâyet ediliyor; soruşturmada zimmetine para geçirmekten ceza alıyor.

 Sürülüyor?

Nereye mi?

Sığınma Evi'ne... Şiddetten kaçmış genç kadınların yatılı kaldığı yere!..

 Orada da rahat durmuyor. Adı başka bir tacize karışıyor...

Yine sürülüyor? Bir tahmin edin bakalım nereye?

70'likleri, ardından da 35'likleri rahat bırakmayan adamı bu defa da 15'liklerin başına gönderiyorlar. Eşrefiler Yurdu'na!..

Akla zarar bir işti.

 İş ayyuka çıkınca, dönemin valisi duruma el koydu.

O zamanlar dedektif gibi habercilik yapıyorduk. Adam başka illere sürüldü. En sonunda görevden el çektirildi, yargılandı, emekli oldu. Az da olsa bir ceza aldı diye hatırlıyorum.

MÜDÜRLÜKTE YAPILMASI GEREKENLER

Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'nde çok düzgün bürokratlar da vardı. Yine de var... Ama liyakate bakılmaksızın yapılan atamaların da ne kadar büyük sıkıntılara yol açtığı da ortada!

Yeni atanan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Hasan Yılmaz'ın deneyimli ve iyi bir bürokrat olduğu söyleniyor.

Kendisine çok büyük görevler düşüyor. Öncelikli beklentileri sıralayacak olursak:

Birincisi; geçmiş dönemde bozulan kurum içi huzuru yeniden tesis etmesi; kadın ve erkek personel için güvenli çalışma ortamı oluşturmasıdır.

İkincisi: Kurumda, korunmaya muhtaç çocuk ve kadınlardan engellilere ve yaşlılara dek uzanan geniş bir çalışma alanında, sorumlu, güvenli, etik kurallara ve yasalara uygun,  liyakate dayalı hizmet verilmesini sağlamaktır...

Elbette ŞÖNİM gibi güzide bir kurumu, iadeiitibarla ehil ellere teslim ederek yeniden yapılandırmasıdır...

Bir de toplum olarak artık bu cezasızlık ahvaline 'yeter!' diyoruz...

Yeter artık! Her Allah'ın günü sapıkları, katilleri, tacizcileri, tecavüzcüleri ortalıkta cezasız cezasız gezerken görmek istemiyoruz!..

Bu cezasızlık, sadece toplumun vicdanını kanatmakla kalmıyor; potansiyel sapık, tacizci ve tecavüzcülerle katilleri de cesaretlendiriyor!..

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.