Bodrum sınıflı okulda mutlu sona doğru

Bodrum sınıflı okul ile ilgili ilk yazıyı "Bilim Merkezi'nden bozma ortaokulda sorunlar bitmiyor" başlığı ile 6 Ocak 2020 tarihinde yazmıştım.

Özetle; okul aslında Bilim Merkezi'ydi. Eğitimde 4 artı 4 sistemine geçilince Şirinevler'deki Şehit Jandarma Er Selahattin Çırak İlköğretim Okulu ilkokula dönüşmüş, açıkta kalan ortaokul öğrencileri ise servisle gidebilecekleri okullara yönlendirilmişti.

Dar gelirli ailelerin yaşadığı mahallede bu durum mağduriyet yaratmıştı. Veliler ve mahalle sakinleri imza toplayıp Yıldırım Belediyesi Bilim Merkezi'nin ortaokul olarak tahsis edilmesini istemişlerdi. Uzun uğraşlardan sonra Bilim Merkezi okul olarak tahsis edilmişti. Camları koridora bakan sınıflar oluşmuştu.

Aradan geçen yıllarda öğrenci sayısı artınca, binanın resmi kurumlarının arşivi olarak kullanılan bodrumlardan dışarıya pencere açılmış ve 5 sınıf imal edilmişti.
Öğrenciler, veliler ve öğretmenler; penceresi koridora bakan havasız sınıflardan yakınırken şimdi de bodrum katındaki sınıflara mecbur kalmışlardı.

ÇÖZÜME DOĞRU ADIM ATILDI

14 Ocak 2020 tarihli "Bodrum sınıflı okulda çözüme doğru adım atıldı" başlıklı köşe yazımda ise konunun Yıldırım Belediye Meclisi'nde gündeme geldiğini, Yıldırım Belediye Ortaokulu'nun Yıldırım Kaymakamı Adem Yazıcı, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Sevinç ve Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz'dan oluşan bir heyet tarafından ziyaret edilerek bodrum katı sınıflar da dâhil olmak üzere çeşitli incelemelerde bulunulduğunu aktarmıştım...

Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz ile görüşmüştüm. Çözüme yönelik arayışların olduğunu anlatmıştı; bunlardan birisi de binanın en üst katında faaliyet gösteren özel kuruluşun 10 yıllık sözleşmesinin dolduğu ve oradaki alana yeni sınıfların yapılabileceğiydi.

Sonrasında kovid-19 salgını nedeniyle okullar 11 Mart'ta kapatılmış ve yüz yüze eğitim kesintiye uğramıştı. Ağustos ayı geldiğinde okulların yüz yüze eğitime açılıp açılmayacağı tartışılmaya başlamıştı.

Bodrum sınıflı okulda süreç nasıl çalışıyordu? Yaptığım görüşmelerde Yıldırım Belediyesi'nin sözleşmesi biten firmanın tahliyesi için girişimde bulunduğunu ancak firmanın binadan çıkmak istemediğini öğrenmiştim. Yıldırım Belediyesi öğrencilerin daha insani koşullarda eğitim alabilmesi için taşın altına elini koyuyordu. 

'ÇOCUKLARIMIZ BODRUM SINIFTA OKUMASIN!'

12 Ağustos 2020 tarihinde "Çocuklarımız bodrum sınıfta okumasın" başlıklı köşe yazımda ise velilerin okul önünde yaptığı basın açıklamasını gündeme getirmiştim.

Artık ihtiyaç daha da yüksekti, zira kovid-19 salgını vardı. Okulun üst katında faaliyet gösteren firma Yıldırım Belediyesi'nin tahliye talebini reddediyordu!

12 Ağustos'ta daha önce yazdığım köşe yazılarına atıfta bulunarak "Bu gidişle Yıldırım Belediye Ortaokulu bana daha pek çok yazı yazdıracak" diye bir tespitte bulunmuştum.
Yine yazıyorum ama bu defa olumlu bilgileri paylaşmak adına...

Bilim Merkezi'ni işleten firma, binanın en üst katındaki yeri tahliye etti. Gelen bilgilere göre, planetaryumu sökmüş, malzemelerini almış hatta kapıları bile sökmüş. Bütün atık malzemeleri, çeri çöpü de okulun arka bahçesine atıp gitmiş!.. 

YENİ SINIFLAR YAPILIYOR

Neyse önemli olan okula sınıf alanının açılmasıydı. Milli Eğitim Müdürlüğü boşalan yerde 3 sınıf ve idari bölüm yapıyor, boş bir alan daha var, oraya da üç sınıf sığacak ve onları da muhtemelen Yıldırım Belediyesi tamamlayacak. Ayrıca binanın su sızdıran sınıfları için izolasyon işlemi de yapılıyor. Bodrum kattaki sınıflar ise kapatıldı. O üç sınıf da tamamlandığında okulun hiçbir sorunu kalmayacak.

Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz ile görüştüm; "Daha önce de konuştuğumuz gibi biz Yıldırım Belediyesi olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Sözleşmesi dolan firma binanın en üst katını tahliye etti, orada bir süreci yönettik. Çocuklarımızın daha iyi koşullarda eğitim alması için üstümüze düşeni yapma yönünde gayretimiz var. Orası toparlanacak. Üstümüze düşen bir şey varsa da Milli Eğitim Müdürlüğü ile görüşürüz, yaparız" dedi.

Hayırlı uğurlu olsun.

İZMİR'DE DEPREM!

Yazıyı henüz tamamlamışken İzmir'de deprem olduğunu öğrendim. Türkiye bir kez daha deprem gerçeğiyle acı bir şekilde yüzleşiyor. Ege'de deprem konusunda bilim insanları sürekli uyarıyordu. Deprem öldürmüyor, bina öldürüyor! Binaların yıkılışı şu anda televizyonda yayınlanıyor! Kâğıttan kuleler gibi devriliyor!.. Türkiye'ye geçmiş olsun. Yaşamını yitiren varsa rahmet yaralılara şifa diliyorum.