Cemil Aydın ve kentlilik bilinci / Çarşamba...

Belediyeler hizmet açısından önemli makamlardır, seçimle gelen kişilerden oluşur. Yerel seçimlerde vatandaşlar parti genel merkezleri tarafından belirlenen belediye başkanlarını, partilerin yereldeki yöneticiler / milletvekilleri tarafından belirlenen belediye meclis üyelerini seçer... Vatandaşın büyük çoğunluğu seçtiği belediye meclis üyelerinin kim olduğunu bile bilmez!

Seçilen belediye başkanları ile meclis üyelerinin kent kamuoyunda, parti gözetmeksizin sevilip sayılması ise herkese nasip olmaz.
Bursa'nın geçmişinde her görüşten vatandaş tarafından çoğunlukla hayırla anılan belediye başkanları vardır. Ortak özellikleri parti ayrımı ya da particilik yapmadan şehre kalıcı hizmet vermeleridir.

Seçilmiş belediye meclis üyeleri arasında da toplumun her kesiminde kabul gören isimler çıkar. Bu kabulün altında ise önyargısız, siyasi çıkar gözetmeksizin şehrin yararına samimi tavır konulması yatar.

İşte o isimlerden birisi de geçmiş dönemlerde Osmangazi Belediye Meclisi'nde MHP'den Meclisi Üyeliği ve grup sözcülüğü yapan Cemil Aydın'dır. Belediye meclis üyesi olduğu dönemde düzenli olarak şehirdeki sorunları, çözüm önerileriyle gündeme getirir ve kamuoyu ile paylaşırdı.

Cemil Aydın artık belediye meclisi üyesi değil. Ancak kentlilik bilinci olan sivil vatandaş olarak hâlâ sorunları çözüm önerileriyle birlikte hatta fotoğraflı olarak iletiyor. Derdi hep bağcıyı dövmek değil üzüm yemek...

Dün yine Çarşamba ile alakalı bir bilgi notu paylaştı.

Altıparmak ve Çarşamba ile arada kalan mahalleler, kent merkezinde olmasına karşın Osmangazi'nin hem yapı stoku hem de sosyolojik olarak sorunlu alanlarıdır. Geçmişin gözde mahalleleri bugünün sıkıntılı, depremsellik açısından kentsel dönüşümün şart olduğu yerlerdir.

(1980'li yıllarda Altıparmak Selimiye Mahallesi'nde oturduğumuz dairede 2 yaşındaki oğlum minik parmaklarıyla duvarı oyuyordu. Kum dökülüyordu. Bir gün elinde midye görmüştüm, nereden bulduğunu sorduğumda arka odaya götürüp duvarda oyduğu deliği göstermişti.)

Tabii ev sahipleri dairesine daha büyük daire, üstüne de para beklentisinden vazgeçerlerse! Suriyelilere dairelerini, dükkânlarını yüksek bedelle kiraya veren ev sahiplerini üste para ödeyerek kentsel dönüşüme ikna etmek kolay olmayacak. Nasıl olsa kendileri de oturmuyor orada; yüksek kira rantı da var. Suriyeliler de insan; "bina tepelerine yıkılsın, bana ne" denemez. Ayrıca hâlâ mahallede yaşayan önemli sayıda Bursalı var, 3 yakınım orada oturuyor. Yine bir arkadaşımın eczanesi var. Dolayısıyla Çarşamba'nın sıkıntılarından haberdarım.
T1 tramvay hattı yapılırken sadece Darmstadt Caddesi anlamsız bir şekilde refüjle bölünmüştü. Sadece trafiği aksatmakla kalmamış, esnafın ticaretini de olumsuz etkilemişti.

Cemil Aydın da "Orta refüj kaldırılmalı, trafik bir nebze olsun rahatlamalıdır" diyerek bu konuyu çözüm önerisiyle gündeme getiriyor:

"Yıllardır her platformda ifade edip uyardığımız Darmstadt Caddesi üzerinde bulunan araç kiralama firmalarının taşınmaması ve ortaya çıkan otopark sorunu yüzünden büyük sıkıntılar yaşanan cadde ortasında bulunan refüj trafiğin rahat bir şekilde yürümesine engel olmaktadır. Üzerinde bulunan T1 tramvay hattı araçlar tarafından her koşulda kullanılmakta olup, caddenin bölünerek alan daraltmanın bir anlamı kalmamaktadır.

Bilindiği gibi T1 tramvay hattının yer aldığı Altıparmak, Atatürk, İnönü ve Uluyol caddelerinde bölünmüş yol uygulaması bulunmamaktadır.

Araç sürücüleri refüjün kaldırılarak her yönüyle sıkıntılar yaşanan caddenin bir nebze olsun rahatlamasını istemektedirler. Osmangazi caddelerinden biri olan Darmstadt Caddesi'nin gerek Osmangazi gerekse Büyükşehir Belediye Meclisi'nde etraflıca ele alınıp çözüm yollarının uygulamaya konulmasının zamanı geçmekte olup vakit kaybedilmemelidir."

Doğru söze ne denir!..