Hava Durumu

Çöpe atılan gıda ile 820 milyon insan doyar!

Yazının Giriş Tarihi: 16.10.2020 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.10.2020 06:00

15 Ekim Dünya Gıda Günü... Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), kurulduğu tarih olan 16 Ekim'de, her yıl farklı temayla üretim, tüketim ve gıda güvencesine ilişkin konuları gündeme taşıyarak küresel farkındalık oluşturmaya çalışıyor. Bu yılki tema ise "Büyütelim, Besleyelim; Hep Birlikte Sürdürelim"

Dünyada temiz ve güvenilir bir yana, karın doyuracak gıdaya ulaşamayan, açlıkla boğuşan yüzlerce milyon insan yaşıyor.

 Artı küresel ısınma nedeniyle bilim insanları; önümüzdeki yıllarda büyük kuraklıklar, sel felaketleri, aşırı soğuk ve aşırı sıcak gibi pek çok iklimsel değişiklikler nedeniyle dünyada tarımsal üretimin gerileyeceği, temiz ve güvenli su ile gıda erişiminin daha da zorlaşacağı yönünde sürekli uyarıyor...

Bir de tükettiğimiz gıdaların ne kadar sağlıklı olduğu mevzusu var ki; başlı başına bir handikap! Tarımsal ilaç ve gübreler, GDO'lar, hormonlar, antibiyotikler, mısır şurupları, gıdalara katılan bin türlü koruyucu maddeler gibi insan sağlığını doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen faktörler o kadar çok ki! Öyle bir hale geldik ki, gıdaya erişebilenler bile ne yediğinden emin değil artık!..

Dün TMMOB Gıda Mühendisleri Odası (GMO) Bursa Şubesi Başkanı Serkan Durmuş; Kimya Mühendisleri Odası (KMO) Bursa Şubesi Başkanı Erkan Tekin Mutlu, Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Bursa Şubesi Başkanı Prof. Dr. Erkan Yaslıoğlu, Bursa Akademik Odalar Yerleşkesi (BAOB) konferans salonunda ortak basın açıklaması yaptılar.

15 Ekim Dünya Gıda Günü kapsamında GMO Bursa Şubesi Başkanı Serkan Durmuş tarafından okunan basın açıklamasında "Gıda egemenliğimiz için üretim ekonomisine geçilmeli; kamucu tarım ve gıda politikaları uygulanmalı" talepleri gündeme getirildi.

GIDA GÜVENLİĞİ İÇİN GIDA EGEMENLİĞİ

Sorunlar çok olunca basın açıklaması da epey uzun olmuş. Hepsini buraya sığdırmak mümkün değil...
Ortak basın açıklamasında; kovid-19 salgınının, insanların bağışıklık sisteminin güçlenerek sağlıklı yaşayabilmesi için temiz su ile yeterli ve sağlıklı gıdaya erişiminin önemine vurgu yapıldı:

"Kamu sağlığının korunabilmesi adına zorunlu olan "gıda güvenliği"; erişilen gıdanın fiziksel, kimyasal ve biyolojik her türlü zarardan uzak, sağlıklı ve vücuda yarayışlı olma halidir. "Gıda egemenliği" ise; halkların ekolojik ve sürdürülebilir yöntemlerle üretilen, sağlıklı, kültürel olarak uygun gıdalara sahip olma, kendi gıda, tarım sistemlerini ve tarım politikalarını belirleyebilme hakkına sahip olmalarıdır.

Pandemi sürecinden bağımsız olarak yaşamakta olduğumuz iklim değişikliği, su kaynaklarının kirlenmesi, ormanların, sulak alanların ve ekosistemlerin tahrip edilmesi, tarım alanları ve meraların amaç dışı kullanılması, yoğun girdi kullanımına dayalı endüstriyel tarım, artan nüfus gibi sorunlar yakın gelecekte su krizine, toprak kıtlığına ve dolayısıyla gıda krizine neden olacaktır. Pandemi süreci, yaşanan sorunları daha da artırmış ve yaşanan krizleri derinleştirmiştir."

800 MİLYONUN ÜSTÜNDE İNSAN AÇ!

Dünyada ve ülkemizde gıda ve tarımda yaşanan sorunların temel nedeninin, sermayenin çıkarlarını insanlığın ortak çıkarlarının üstünde gören sistem olduğuna dikkat çeken Serkan Durmuş, salgının; tüm dünyada yeterli gıdayı üretmenin ve güvenli gıdaya ulaşmanın önemini daha da artırdığını söyledi...

 Verilen örnekler ise çarpıcıydı:
"55 ülkede 135 milyon kişi, gıda güvencesi açısından kriz düzeyinde ya da daha kötü durumda.

Dünyada 800 milyonun üzerinde insan yani her 9 kişiden biri yatağa aç giriyor.
Ülkemizde insanların yüzde 22'si yeterli gıdaya ulaşamıyor; yüzde 8,5'u ise açlık sınırında yaşıyor...

Dünyada her yıl yaklaşık her on kişiden biri (600 milyon kişi) hijyenik olmayan gıdaları tükettikten sonra hastalanıyor ve 420 bin kişi yaşamını yitiriyor.

Yılda yaklaşık 1,3 milyon ton gıda çöpe gidiyor. Sadece çöpe giden gıdayla 821 milyon insanı doyurmak mümkün!"

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.