Hava Durumu

Deva Partisi ve siyasette yeni yüzler

Yazının Giriş Tarihi: 24.12.2020 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.12.2020 06:00

Son dönemde epeyi hareketli olan Bursa siyasetine yeni isimler katıldı. Bunlardan biri de Ali Babacan'ın liderliğinde kurulan Deva Partisi Bursa il teşkilatı yöneticileri...

Dün Deva Partisi Bursa İl Başkanı Serkan Özgöz ile il yöneticilerinden Merve Çubukçu, Tuğba Yıldızer, Yağmur Koç ve Sadık Kutlucan, YeniDönem gazetesini ziyaret ederek köşe yazarları ve gazete yöneticileriyle buluştu.

Oldukça ilginç bir söyleşi oldu. Zira Serkan Özgöz'ün siyasi geçmişi yok; dolayısıyla klasik siyasetçi söyleminden uzak bir tarzı var. Bursa'da doğup büyümüş. Aktif siyaset geçmişi 15 Ağustos'ta başlamış.

Kendisini 2005'li yıllarda henüz 30 yaşlarında genç bir girişimci iken, TOSYÖV'ün Memiş Yılmam'ın başkanlığı dönemindeki faaliyetlerinden tanıyorum. Sivil toplum kuruluşlarında edindiği deneyimi iş yaşamına şimdi de siyasete taşıyan bir isim. Sadık Kutlucan da geçmiş yıllarda Tekstil Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanlığı görevinde bulunmuştu. Çin'den gelen ucuz kumaşların tekstil sektörünü sarstığı yıllardı.

Öte yandan Serkan Özgöz'ün anlatısından Deva Partisi'nin klasik partilerden farklı bir yol izleyerek kadrosunu oluşturduğunu da öğrendik. Başkan Serkan Özgöz, Bursa il teşkilatının oluşturulması hakkında bilgi verirken 15 Ağustos tarihinden itibaren konuya vakıf olduğunu söyleyerek şunları anlattı:

"9 kişilik kurucu heyet ile 15 Ağustos'ta tanıştık. Daha önceden birbirimizi tanımıyorduk. Genel merkeze gittik ve hızla kırk kişilik yönetim kurulunu oluşturduk. İl binası için arayışlarımız vardı;  İzmir Yolu'nda metro güzergâhında bir bina bulduk."

40 YÖNETİCİDEN 27'Sİ İLK KEZ SİYASET YAPIYOR!

Ve ardından da şunları söyledi:

"45 yaşındayım. 26 yıldır iş yaşamındayım. Yönetim kurulunu etrafımdaki isimlerden de oluşturabilirdim. Partimize Bursa'da yüksek bir teveccüh var. Datalar oluşturduk; onlardan yola çıkarak istişare ile yönetim kurulu üyelerimizi tespit ettik.

 İlçelerde de aynı titizlikle çalışıyoruz. Önce ilçeye dair bir profil çıkartıyoruz. O profile uygun isimleri istişare ile saptıyoruz. Deva Partisi'nin kurallarından biri de teşkilatları oluştururken yüzde 50'sinin önceden siyaset yapmamış isimlerden oluşmasıdır.

Bizim 40 kişilik yönetimimizde 27 kişi daha önceden siyaset yapmamış isimlerdir. Böylece siyasete yeni bir heyecan, yeni bir kan getirilmiş oluyor. Yönetim kurulu yaş ortalaması 39. Partimizde kadın kolları ve gençlik kolları yoktur. Kadınlar ve gençler bizzat yönetimde görev aldı."

YOKLUĞUN VARLIĞA ÇEVRİLMESİ

Bursa'ya her yıl 85 bin kişinin geldiğine dikkat çekerken bu göçü ise yokluğa bağladı:

"İnsanlar yokluk nedeniyle geliyorlar. Türkiye'de yönetim kötü, yokluğu varlığa çeviremiyoruz. Kaynakları kıt bir ülkeyiz. Eğitimde gereği yapılmadı. Kaynakları kıt ülkelerde yöneticiler, yokluğu varlığa çevirmek yerine ranta yöneliyorlar. Bu rantın ille de para olması gerekmiyor. Oy hesabı, iktidarda kalma tutkusu da bir nevi ranttır. Şehir Hastanesi yapıyorsunuz, sonra oraya 1,6 milyar liraya yol yapıyorsunuz."

İlginç bir saptamaydı; Özgöz yoklukla ilgili tespitlerini sürdürdü:

"Siyasi partiler de yokluktan doğuyor. Bakın tüm anketlerde kararsızlar artıyor. Kararsızlar aslında iktidardan bıkan, iktidara oy vermemeye karar veren ama oy verecek parti arayan kişilerdir!.."

"Ali Babacan da iktidar partisi içerisinde yer almıştı. Farkı ne olacaktı?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Türkiye'de değişimi engelleyen toplumsal kodlar var. Mesela 'Kol kırılır yen içinde kalır' sözü. Biz bu partiyi, yanlışları toplumun içinde yüksek sesle söylemek için kurduk."

'ANA AKIM MERKEZ PARTİYİZ'

Serkan Özgöz, liberal, muhafazakâr, milliyetçi bir parti olup olmadıklarına yönelik soruyu ise şöyle cevapladı:

"Ana akım merkez partiyiz. Aslında biraz da gelecekle ilgili konuşmak lazım. Bugün kendisi için kaygılanmayan insanlar, 2030 yılını sorguladığınızda çocukları için kaygılanıyor. Biz 'Siyasi yelpazenin bir tarafında olalım, pastadan pay alalım' demiyoruz.

İstanbul gibi Türkiye'nin en büyük metropolünün il başkanlığı da daha önce hiç siyaset yapmamış bir isme emanet edildi. Proje partisi olunsa üyeler arasında ekip kuracak kadrolar olurdu. Ben çok rahat bir il başkanlığı yapıyorum. Genel Merkez'den hiç müdahale görmedik."

Millet ya da Cumhur İttifakı içerisinde yer alıp almayacaklarına yönelik soruyu ise şöyle yorumladı:

"2018'de İttifaklar Yasası çıktı. Seçim 2023'te yapılsa bile mevcut Siyasi Partiler Yasası ile gidilip gidilmeyeceği belli değil. Gelişmelere göre değişir."

Serkan Özgöz, toplumda Ali Babacan'a bir teveccüh olduğuna da dikkat çekti:

"Bu yönden avantajlıyız. Sandığa yansır mı, bilemem. Ama gençlerin ilgisi olduğu bir gerçek. Türkiye'de 30 yaş altı seçmen yüzde 41; 2023'te bu oran yüzde 45 olacak. 30 yaş altındakiler Türkiye'nin bugününden sorumlu olmayanlar."

Özgöz, Türkiye'nin en büyük sorununun pandemi, ekonomik sorunlar ve işsizlik olduğunu söylerken yerelde ise Bursa'nın sorununun tercihler olduğuna dikkat çekerek "Konya'ya gittiğimde gıpta etmek istemiyorum" dedi...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.