Hava Durumu

Doç. Dr. Yaslıoğlu: Okullarda tarım dersi olmalı!

Yazının Giriş Tarihi: 29.11.2019 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.11.2019 06:00

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Bursa Şubesi'nde Olağan Genel Kurul süreci başladı. Geçmiş dönem oda yönetimini üstlenen Çağdaş Tarımcılar Grubu yeni dönemde de yönetime talip. 

Çağdaş Tarım Grubu adına ZMO Bursa Şubesi Başkanı Erkan Yaslıoğlu ve 2. Başkan Dr. Fevzi Çakmak YeniDönem gazetesini ziyaret ederek Genel Müdür İbrahim Öge ve köşe yazarlarıyla buluştu.

1926 üyesi olan, ZMO Bursa Şubesi'nde Olağan Genel Kurul 21 Aralık'ta başlayacak ve 22 Aralık'ta seçimle sona erecek...

Çağdaş Tarım Grubu'nun yönetim kurulu adayları şu isimlerden oluşuyor:

"Doç. Dr. Erkan Yaslıoğlu, Dr. Fevzi Çakmak, Dr. Murat Alkan, Serkan Durmuş, Derya Ak, Hasan Kayın, İsmet Ateş..."

Doç. Dr. Erkan Yaslıoğlu yeni dönemde üyelerle bağı güçlendirmek adına komisyonları etkinleştireceklerini söyledi. Önümüzdeki dönem sosyal etkinlikleri geliştirerek sürdüreceklerini anlatan Yaslıoğlu, kente ve tarıma dair duruş ve görüş bildirmeye devam edeceklerini söyledi.

 Üniversite öğrencilerinden oluşan ZMO Genç ile yeni mezunlara yönelik yapılacak toplantılarda deneyimli ziraat mühendislerinin bilgi paylaşımı yapacaklarını anlattı...

HALKTAN YANA TARIM

Doç. Dr. Erkan Yaslıoğlu, üyesine sahip çıkan, hak ve yetkilerini koruyan bir oda için aday olduklarına dikkat çekerek şunları söyledi:

"Tarımda ithalatı önleyecek kendine yeter üretimin de ötesine geçerek ihracatı özendirecek, üreticisinden ziraat mühendisine tarımın tüm paydaşlarından ve halktan yana üretim odaklı tarım politikalarının oluşturulmasını bağımsız ve daha güçlü savunabilmek, katkı koyabilmek için adayız.

Aynı zamanda sahibi olduğumuz kendimizi, doğal kaynaklarımızı, dolayısıyla da ülkemizi korumaya devam edebilmek için yeniden ZMO Bursa Şubesi yönetimine talibiz..."

Artık sonuçlarını yaşamaya başladığımız küresel ısınma, sadece ülkemizi değil tüm dünyayı etkiliyor... Konuklarımız ziraat mühendisi akademisyenler olduğu için haliyle konuşmanın gündemi Türkiye'de ve Bursa'da tarıma kaydı...

Başkan Doç. Dr. Erkan Yaslıoğlu; sözlerini şöyle sürdürdü

"Bursa hâlâ tarım şehridir. Yenişehir'de yapılan ihracat birçok ilden fazladır. Bursa çiftçisi de bilinçlidir.

Bakın, Biz İsrail'e gittik, şunu gördük. Çiftçiler, Araştırma Enstitüsü'ne gelerek para ödeyip bilgi alıyorlardı. Biz de merak edip sorduk; mesele şöyleydi; 'İsrail çiftçisinin yetiştireceği domatesini alan Hollandalı firma tohumunu veriyor ve belli bir kalitede ürün istiyor. İsrailli çiftçi, önünü gördüğü için yani ürününü kime satacağını bildiği için bilgiye para ödeyebiliyor... Ama bizim çiftçimizin böyle bir imkanı yok, olmadığı için de bilgiye para ödeyemiyor..."

KOOPERATİFLEŞMENİN YARARLARI

Doç. Dr. Erkan Yaslıoğlu, kooperatifleşmenin önemine dikkat çekti:

"Bursa'da başarılı uygulamalar var... Mesela Gemlik Katırlı, İnegöl Kulaca kooperatifleri başarılı. Katırlı Kooperatifi zeytinde belli bir kaliteyi tutturdu.

Markalaşma çok önemli. Teknolojinin bu kadar yoğun kullanıldığı, ticaretin küreselleştiği, bir tık kadar yakın olduğu bir dönemde tarımda kooperatifleşme çok önemli ve yararlı olur."

Doç. Dr. Erkan Yaslıoğlu ve Dr. Fevzi Çakmak ile hibrit tohumları da konuştuk... Her ikisi de GDO'ya çekinceli yaklaşıyorlar; ancak hibrit tohuma daha farklı bakıyorlar:

Doç. Dr. Erkan Yaslıoğlu şunları söyledi:

"Hibritte doğada var olan seleksiyon sürecini insan eliyle hızlandırıyoruz. Üç farklı domatesimiz var, birisinin raf ömrü uzun, ama kalitesi düşük, diğerinin kalitesi iyi raf ömrü düşük. Diğerinin tadı güzel ama kalitesi düşük...

Biz bu domatesleri alıyoruz, onlardan raf ömrü uzun, dayanıklı ve tadı düzgün kaliteli domates üretiyoruz. Bu hibrittir. GDO'da ise doğada olmayan bir şeyi insan eliyle yaratıyorsunuz. Mesela hayvan geni konuluyor. Alttaki gen ne? Doğada olmayan bir şey yapıyorsunuz? İnsan bedeninde nasıl bir etkiye yol açacağını, sonucunu bilemiyorsunuz..."

KURUCU DEĞERLERDE TARIM

Ardından da Mustafa Kemal Atatürk'e atıfta bulunarak "Cumhuriyet'i kuranlar, sistemi doğru kurguladılar. Yetişmiş iyi bir insan gücümüz var. Her türlü noksanlarına rağmen iyi bir sistem var.

 Ankara Üniversitesi'nin eski rektörü Prof. Dr. Cemal Talu Hocamız 'Tarihten Öğrenmeler' diye bir etkinlikte Yüksek Ziraat Enstitüsü'nün kuruluş hikâyesini anlattı. Enstitüyü kurmaya 1923'te karar veriyorlar.  

10 yıl hazırlık yapıyorlar, araziyi buluyorlar, laboratuvar kuruyorlar, çalışacak insanları yurt dışına götürüyorlar. 29 Ekim 1933'te açmaya karar veriyorlar, 30 Ekim 1933'te hizmete giriyor. Türkiye'de biyoloji alanında doktora yapılan enstitü Yüksek Ziraat Enstitüsü'dür... Yani o günlerden bugünlere geldik. Bugün önerge verdiğinizde bir günde bir ziraat fakültesi açıyorsunuz..."

ÇİFTÇİLİK KÜLTÜR MESELESİ

Doç. Dr. Erkan Yaslıoğlu tarımın bir kültür meselesi olduğuna dikkat çekerek okullarda tarım dersi okutulmasını önerdi:

"Çiftçilik bir kültür meselesi. Ben köyde doğmuş büyümüş bir insanım. Köyde, toprakla ne yapacağımı bilirim. Ama benim kentte doğmuş çocuğum ne yapacağını bilmez. İlkokuldan itibaren o kültürün kentte yaratılması gerektiğini düşünüyoruz.

 Artık tarım dersinin müfredata da girmesi gerekiyor. Eskiden tarım dersleri vardı, okullarda yerli malı haftası vardı... Hepsi kalktı! 10, 15 yıl sonra köylerde üretim yapacak insan kalmayacak.

Ya araziler el değiştirecek ya da o kuşaktan insanları köye döndürmenin yolunu bulacağız... Öngörülerde bulunmak kolay ama somut gerçeğe ulaşmak için araştırma yapmak lazım. Sadece ekonomik anlamda yeteri geliri elde edemedikleri için mi kente geldiler, yoksa çocuklarının eğitimi için mi?

 Ulaşım ağı yeterli mi? Çok araştırma yapılması lazım... Türkiye'de yerel yönetimlere bağlı pek çok şirket var, ticaret mantığı ile yönetiliyor, sosyal fayda üreterek kâr amacı gütmeden çalışmalı, bu tarım için de diğerleri için de geçerli!.. Köylüyü köyde tutarsanız, göç sorununu ve şehirdeki pek çok sorunu da çözersiniz..."

Ve ardından ekledi:

"Tarımda bir şeyleri değiştirmek için artık devrim niteliğinde önlemler alınmalı. Türkiye'nin kaybedecek zamanı yok. Toprak Mahsulleri Ofisi'ne sınırsız ithalat izni verildi. İncir, fındık, armut gibi ürünler hariç hemen her üründe ithalat yapıyoruz... Tam hasat zamanı ithale giderseniz, çiftçinin Demokles'in kılıcı gibi ithali bastırırsanız o çiftçinin üretim yapmasını bekleyemezsiniz... O çiftçi seneye o ürünü ekmez... Ya da o hayvanı yetiştirmez!.."

30 YILDIR İLK KEZ BUĞDAY SULADIM!

Dr. Fevzi Çakmak ise 30 yıldır ilk kez ektiği buğdayı sulamak zorunda kaldığını belirterek tüm Türkiye'de yaşanan kuraklıktan Bursa tarımının da etkilendiğine dikkat çekti:

"30 yıldır ilk defa buğday ektim ve suladım. Aralık ayı geldi yağışlar yeni geldi. Bu yaz çok kurak geçti. Buğday Ekim'in 15, 20'sinden sonra ekilidir, şu anda ekilip çıkması gerekirdi. Yağmurları bekledi, birçok çiftçi yağmuru görmeden buğday ekmez. Muhtemel ki bu sene buğdayda sorun yaşayacağız. Buğday çıkar, şiddetli yağışlar olup da buğdayın tohumunu çürütmezse çıkar. Soğuklar başlarsa, çimlenmeme problemi başlar. Toprak soğursa çimlenme sıcaklığının altına geçerse ciddi sıkıntı yaşanır. Dua edelim ki biraz sıcak geçsin, ekilen buğdaylar çimlensin. Çiftçi yağmurun geleceğini duyarsa hemen ekime başlar. Bu yağmur buğday ara üreticilere ilaç gibi geldi..."

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.