Hava Durumu

Doğa okuryazarı olmak zorundayız!

Yazının Giriş Tarihi: 23.06.2020 06:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.06.2020 06:07

Bursa son günlerde sel felaketiyle anılır oldu.

Selin ne kadar korkunç bir şey olduğuna 10 yaşındayken tanık olmuştum. Babam Keles'te Koç Çukuru denilen mevkide hara inşaatı yapıyordu, yazın bizi de götürmüştü; derenin kenarında ama yüksekte olan Nazife Hanımlar'ın alt katını kiralamıştı.

Nazife Hanım, annemi uyarmıştı; "Buralarda yazın gök gürlemeye başladı mı, çocukları dereden uzaklaştırın. Burada yağmasa da sel olur!" diye... Annem de bizi tembihlemişti!

Hiç unutmuyorum; bir gün gök gürlemeye başladı. Derede oynuyorduk, hızla dereden çıktık. Aniden büyük bir uğultu koptu. Derenin ilerisinde koyu bir şey gözüktü; su gümbür gümbür geldi, bir anda su toprak rengine bulanarak köprünün boyuna ulaştı.

 Nazife Hanım belki okuryazar değildi ama tüm yöre insanları gibi doğayı okuyabilme bilgeliğine sahipti. Doğanın dilinden anlıyordu... Bütün gün derede oynayıp duruyorduk. Uyarmasaydı boğulur giderdik.

Doğa okuryazarı olmak, dilinden anlamak zorundayız. Her yeri betonla kapla! Ormanları kes, tarım alanlarını yok et! Nereye kadar?..
 

MEVSİMLER YER DEĞİŞTİRDİ

Bursa'da 2019 sonbaharından itibaren yetersiz yağış nedeniyle kuraklık sorunu yaşanmaya başlamıştı. Doğru dürüst kar bile yağmamıştı.

Bu süreç bahar aylarında da devam etti. Hatta koronavirüs salgını nedeniyle su tüketimi artınca, kimi zaman Doğancı Barajı'ndaki düşük su seviyeleri bile haberlere konu olmuştu.

Gerçi bahar aylarından hiçbir şey anlamadık! Zira Koronavirüs kâbus gibi çökmüştü üzerimize. Mayıs ayında hava sıcaklığı rekor kırmış, ağustos ayını aratır olmuştu!

Haziran ise nisan ile yer değiştirdi. Ancak havanın nisana göre daha sıcak olması, yağışların şiddetini artırdı, sık sık dolu yağdı. Son 10 gündür Bursa su baskınlarıyla anılır oldu.

Keles'te, İznik'te, Yenişehir'de ekili tarım alanları sular altında kalmıştı. Ekili alanlar etkilenmişti. Kurşunlu'da istinat duvarları yıkılmıştı.

Artı şiddetli yağış doğrudan Bursa kent merkezini vurmuştu. Yamaçlardan inen sel suları İvazpaşa'dan Tahtakale'ye akıp giderken yaşlı bir kadını da sürükledi. Esnaf kurtarmasaydı, sel sularının oraya buraya çarparak sürüklediği kadın ölürdü! Benzeri bir durum birkaç yıl önce eski Kızılay ve Merkez binası önünde de yaşanmıştı!..

ÜZÜCÜ CAN KAYIPLARI

Ama can kaybına yol açan asıl felaket önceki gün yaşandı. Bu defa Uludağ yamaçlarından inen sel suları Kestel'in köylerini vurdu. Dudullu ve Kayacık köylerinde azgın sel suları kayaları, araçları önüne kattı, sürükledi. 5 kişinin yaşamını yitirdiği afette 1 kişi de kayıp. Bursa'nın başı sağ olsun.

 Engelli kızın yaşamını yitirdiği evin fotoğraflarına baktım. Evin içine giren sel suları iki metreye kadar yükselmişti. Bölgede piknik yapmaya giden insanlar da vardı.

Orhangazi'de Yeni Sölöz de sel felaketinden payına düşeni alan yerlerden oldu. Neyse ki can kaybı yok. İznik'te Müşküle'de köprü yıkıldı. Bursa'da pek çok yörede tarım arazileri sular altında kaldı.
Daha birkaç gün önce Jeofizik Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Başkanı Engin Er ile görüşüp sel afetine dair görüşlerini almıştım.

SEL VE TAŞKIN ALANLARI PLANLARA İŞLENMELİ!

Engin Er, yıllardır Bursa'da sel, taşkın alanlarının şehrin planlarına işlenmesi gerektiği yönünde çok sayıda basın açıklaması yaptığını hatırlatmıştı! Ve Bursa'da sel, heyelan, deprem gibi afet risklerinin bir bütüncül bakış açısıyla, akademik odaların da görüşlerini almak suretiyle istişare edilmesi gerektiğini söylemişti!..

Yine yakın zamanda koronavirüs salgınının insanlarda yeşile ve müstakil evlere duyulan ihtiyacı gündeme getirmiştim. İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Mehmet Albayrak da aynı konuya dikkat çekerek, Bursa'nın kırsal mahallelerinin yani köylerinin yeni bir kaçak yapılaşma baskısıyla karşı karşıya kalabileceği yönünde uyarmıştı.

DOĞAYA MÜDAHALE SÜRÜYOR!

Şimdi bu sel felaketleri gösteriyor ki; şehrin kırsal alanları da güvenli değil. Yıllardır "Ormanlar korunsun, ağaç kesilmesin, tarım alanları yapılaşmaya açılmasın; şehir planlı büyüsün" diye yazıp duruyoruz. Bursa'nın her yerinde ormanlar kesilerek taş ocakları, madenler, atık tesisleri, çimento fabrikaları, HES'ler yapılıp duruyor! Doğaya müdahale aralıksız sürüyor!

Sel baskınlarının en kötü hasarlarından biri can kaybına yol açması. Yaklaşık 60 santimetre yüksekliğindeki bir sel suyu bir arabayı sürükleme gücüne sahip. 15 santimlik sel, bir insanı devirip sürükleyebiliyor. İvazpaşa'dan Tahtakale'ye yaşlı kadının sürüklendiği gibi!..

KORONANIN ERTELEDİĞİ HASTALIKLAR

Koronavirüs salgını nedeniyle pek çok kronik hastalığı olanlar doktor kontrollerini erteledi.  Hastaneler boşaldı. Bir hekim arkadaşım soruyordu, "Kalp, astım krizi geçirenler nereye gitti? KOAH ve diyabet hastaları nereye gitti?" diye... Bir yere gittiği yoktu! İnsanlar son raddeye kadar dayanıyor; hekime gitmeyi erteliyorlardı!..

Onlardan biri de kadim dostum Safiye idi. Manevi kızım olan Tuğçe İçöz Bağçavan'ın annesi. Medical Park Hastanesi'nde anjiyo yapıldı. Durumu riskliydi. Daha önce kalp krizi geçirdiğinde, kan sulandırıcı kullanması nedeniyle çok riskli bir durumda stent takarak hayatını kurtaran Kardiyolog Dr. Zekeriya Afşin Çuhaoğlu'nun yanı sıra Kalp Damar Cerrahı Prof. Dr. Osman Tiryakioğlu ile yine Kalp Damar Cerrahı Opr. Dr. Fahri Hayri Atlı müdahale etti. Baypas oldu. Çok riskli bir ameliyattı, zira faktör 5 hastasıydı ve iç kanaması vardı. Ameliyat çok başarılı geçti. Bir süre yoğun bakımda kaldı. Kendisi de emekli hemşire olan Safiye'ye yoğun bakım ve kat hemşireleri Sema Nur ve Seda Nur çok iyi baktılar. Atlattı Allah'a şükür. Tüm hekimlere ve sağlık çalışanlarına teşekkürler. ..

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.