Hava Durumu

Doğanbey TOKİ'de 3 katlı binaların ahvali

Yazının Giriş Tarihi: 03.03.2019 06:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.03.2019 06:04

Doğanbey TOKİ ucubeleri, sadece Türk değil dünya mimari tarihine geçti; akademik müfredata kötü örnek olarak girdi. Yolumun üzerinde olduğu için o görüntü kirliliğine her gün maruz kalıyorum.

O yüksek katlıların yanındaki 3 katlı binalar ise ben dahil pek çok Bursalının gözüne hoş görünüyordu ve hayıflanıyorduk;  "Keşke böyle  olsaydı;  3 katlı yerine 8 kat da olsa razıydık. Mimari olarak birazcık estetik kaygısı taşısaydı" diye...

Ve hep yüksek katlı binaların sorunları kamuoyuna yansıdığından, o üç katlı binaları dikensiz gül bahçesi sanıyorduk.  Öyle değilmiş!

Toplam 2 bin 700 konutun olduğu Doğanbey TOKİ Emlak Yönetimi 8 yıldan sonra görevi site sakinlerine devretti...  Doğanbey dediğimize bakmayın. Kırcılar, Tayakadın, Doğanbey, Kiremitçi olmak üzere dört ayrı mahallede A, B, C, D diye dört etaptan ve 7 yönetimden oluşuyor... Nereden baksanız bölgede on binin üzerinde insan yaşıyor...

YÜKSEK BİNALARIN GÖLGESİNDE KALDI

Dün ziyaretime Doğanbey TOKİ 1. Etap A Bloklar Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Yalçıner geldi...  Ekim ayından beri yani 4 aydır yöneticiliği üstlenmiş.  Önce yüksek katlı binaların yöneticisi sanmıştım;  3 katlı binalarda yöneticiymiş;

Söze girişte  "Sizin binalarda diğerleri kadar sorun yoktur" dedim;  Cemal Yalçıner "Tam tersi" diyerek şunları söyledi:

"Asıl az katlılarda sorun var. Yüksek binaların gölgesinde kalmış.  19 Eylül 2018'den önce İstanbul'dan TOKİ Emlak Yönetimi'nce yönetiliyordu. Uzaktan yönetilince de bütün güveni sarsmış. Eksiklikler, aksaklıklar giderilmemiş. Yüksek binaların yanında bizimkiler unutuldu..."

Mesela teraslar suyu taa bodruma kadar akıttığını anlattı Yalçıner:

 "Bizim binalar Osmanlı mimarisi baz alınarak yapılmış, üç katlı asansörsüz, teraslı binalar. Üst katlarda 29 terasımız var...  Teraslar su akıtıyordu. Evlerin içi o kadar kötüydü ki; tavanlar akmıştı. Teraslardan akan sular olduğu gibi salonlara akıyor, alt katlara hatta sığınaklara giriyordu. Biz 29 terasın sorunlu olanlarının tamamına yakınını yaptık. Site sakinleriyle diyalog yoluyla ek bütçe oluşturduk..."

Mağdur olan site sakinleri 8 yıldır sorunu çözmek adına ne yapmışlardı? Yıllarca yaptırmaya çalışmışlar ama daha beter olmuş;  Yalçıner dedi ki: "Mesela üç defa yalıtım yapılan ve alt katlara su akıtan yeri söktürüp yeniden yaptırdık. Bir inşaat mühendisi ve mimar ile çalışıyoruz..."

BAHÇE DUVARI YOK!

Cemal Yalçıner site sakinleri olarak yaşadıkları bir başka soruna daha dikkat çekti:

"Bahçe duvarının ve araç parkının olmaması en büyük sıkıntımız. Hırsızlık vakası çok oluyor. Bir de binaların alt katlarında boşluklar var; direkt caddeye açılıyor. Madde bağımlılarının sığınağı oldu. Otoparkımızın bir kısmı plan değişikliği yapılarak Cem Sultan İmam Hatip Lisesi'ne verildi. Bahçenin bir kısmı 1. Menteş Sokak'ta kaldı. Menteş sokağın yüksek binalardaki kısmında hem site duvarı var, hem de belediye uzaktan kumanda bariyer sistemi ile kendisi kapattı.

Bizim sitenin duvar ihalesine çıkılmış, sonradan vazgeçilmiş. Sokak ve caddeler doğrudan site içerisinde kalıyor.  Hemen yanı başımızda yer altında üç katlı otopark var, ama kimse oraya bırakmıyor. Gazcılar esnafı ya da alışverişe gelen insanlar bizim bahçelerimize, kapı önlerimize bırakıyor. Bizim siteden başka hiçbir binanın kapısı Menteş Sokağa açılmıyor!"

Yalçıner sözlerini şöyle sürdürdü:

 "Belediye'den izin aldık. 1.60 boyunda şık ferforje demirlerle bahçelerimizi çeviriyoruz... Sitenin duvarların çevirebilirsek güvenlik artacak, site sakinleri açısından da evlerin değeri katlanacak, madde bağımlılarından, hırsızlardan kurtulacaklar. "

KAPI ZİLİNDEN KAMERAYA, IŞIKLANDIRMAYA

Peki 4 ayda başka neler yapmışlardı? Yalçıner şunları anlattı:

"Sığınaklar o kadar kötü ki; rutubet içerisinde. Kokudan girilmiyor. Giderlerimiz her yağmurda taşıyordu. Onları yaptırdık. Yalıtımlara gider borularını monte etmişler, içi pislikle dolunca küt diye düşüyordu. 
Siteye güvenlik kameralarımızı kurdurduk. Dört bir tarafı güvenli hale getirdik.  Sensörlü lambalar arızalıydı, aydınlatmalarda sorun vardı,  kapı zilleri ve uydu antenleri çalışmıyordu, yaptırdık. Birinci etapta 36 giriş ve 54 basamak var... Asansör olmadığından merdiven ve girişler hep çok kirliydi. Kadın personel istihdam ederek bunun önüne geçtik;  iş planı yaparak kapıcıların daha verimli çalışmasını, apartman temizliğini sağladık."

KOKU, FARE, BÖCEK VE RİSK İÇEREN LOGARLAR

Yalçıner siteye ait logarlardan da söz etti:

"Siteye ait ara logarlar var; belediyeye ait değil. Bu logarlardan öyle çok böcek, fare ve koku çıkıyor ki yaz aylarında çekilmez hal alıyor. 100 ara logar var. Kapakları güvenli değil; sallanıyor. Kompazit kapaklarla değişmesi gerekiyor; birim maliyeti bin lira! Ama koku, fare, pislik gidecek ve çocuk ile yetişkinlerin içine düşme tehlikesi bertaraf edilecek..."

Cemal Yalçıner anlatıyor, ben de yazıyordum. Sonra düşündüm;  "Yaptık ve yapacağız" dedikleri aslında; 8 yıldır "yapılamayanlar" ile "imalat hataları"nın listesiydi...  4 aydır kolları sıvayıp işe girişmişler ve şehrin en merkezi yerindeki sitede 8 yılın birikmişlerini çözüyorlar...

GÜVENSİZLİĞİ KALDIRIP GÜVENİ TESİS ETMEK

Yalçıner son olarak şu mesajı verdi:

 "Eski yönetimin verdiği güvensizliği ortadan kaldırıp güveni sağlama yönünde çok ciddi bir çabamız var. Her şeyimizle şeffafız Gelir gider tablolarını, yaptıklarımızı en ince ayrıntılarıyla site sakinleriyle paylaşıyoruz. Bunu da sürdüreceğiz.

 Şehrin merkezindeki sitemizi, şehrin en yaşanılır yeri haline getirmek için uğraşıyoruz. Site sakinlerimizden de bize güvenmelerini, desteklemelerini ve aidatlarını düzenli ödemelerini istiyoruz. Geçmişin sorumlusu biz değiliz. Sadece adı villa olan bu konutları gerçek birer villaya dönüştürmeyi hedefliyoruz... "

Velhasıl, Doğanbey TOKİ'de en düzgün ve sorunsuz olduğunu düşündüğümüz o üç katlı binalarda da ciddi sıkıntılar varmış.  Dış görünüşe bakıp yanılmışız. Öğrenmiş olduk.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.