Hava Durumu

Dünya gözüyle madalyalarına kavuştular

Yazının Giriş Tarihi: 18.06.2019 06:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.06.2019 06:09

Kıbrıs Barış Harekâtı'nın üzerinden 45 yıl geçti... Kıbrıs Barış Harekâtı'na katılan muharip gazilere 45 yıl sonra KKTC tarafından madalya ve beratları, Aile, Sosyal Politikalar ve Çalışma Bakanlığı aracılığıyla verilmeye başlandı... 20 Temmuz 1974'te gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekâtı'nda Türk Silahlı Kuvvetleri 497 şehit vermişti. Harekâta katılan 37 binin üstündeki asker ise "Gazi" unvanını almıştı. Kıbrıs gazilerinden yaklaşık 10 bin kişi yaşamını yitirdi. KKTC Hükümeti aslında muharip gazilere madalya verilmesini 2017 yılında karara bağlamış ve dağıtmaya başlamıştı. Ancak darphanede basımı tamamlanmamıştı. Madalya ve beratlar tamamlanarak Türkiye'deki ilgili bakanlığa teslim edildi.

Türkiye genelinde olduğu gibi Bursa merkez ve tüm ilçelerinde Kıbrıs gazilerine madalya ve berat dağıtımı törenlerle gerçekleşiyor. Geçen hafta sonu Mudanya, Gemlik, Orhaneli gibi ilçelerde Kıbrıs gazileri madalya ve berat belgelerini aldı.

Bursa'da toplamda bin 708 Kıbrıs gazisi olduğu söyleniyor. En fazla Kıbrıs gazisi ise Osmangazi'de. Hafta sonu düzenlenen törende Osmangazi'de 211 Kıbrıs gazisine madalya ve beratları verildi. Böylece Kıbrıs gazileri madalyalarını 45 yıl sonra dünya gözüyle görmüş oldu. 

Madalya töreni Merinos Kongre ve Kültür Merkezi Başkanlık Salonu'nda gerçekleşti. Törene 11 Kıbrıs gazisi ile yakınları katılınca; 300 kişilik salona 400- 450 kişi sıkışmak zorunda kaldı. Festival ve çeşitli etkinlikler nedeniyle diğer salonlar dolu olunca böyle bir tercih yapılmak zorunda kalınmış.

Törene askeri yetkililer ile kamu görevlileri de katıldı. Törende Osmangazi Kaymakamı Zafer Orhan ile Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Erkut Öneş birer kısa konuşma yaparak Kıbrıs Harekâtı hakkında bilgi verdi ve gazilere verilen önem ve değere vurgu yaptı.

Etkinlikte hak sahiplerine madalya ve beratları önce onar kişilik gruplar halinde dağıtıldı. Ancak sayı fazla olunca gruplar yirmişer kişiye çıkartıldı. Kıbrıs gazileri, 45 yıl sonra da olsa hatırlanmaktan ve çocuklarına, torunlarına intikal edecek madalyaya sahip olmaktan dolayı mutluydular.

Hatırlamak lazım... Biraz balık hafızalı bir toplumuz, unutuyoruz... İnternette taradığımda pek çok haberde Kıbrıs Barış Harekâtı'nın öncesinde Kıbrıs'ta yaşananlar yoktu. Yani sadece unutmak değil, unutturmaya da meylimiz var...

20 TEMMUZ 1974 ÖNCESİ KIBRIS
Kıbrıs'ın tarihçesine bakacak olursak...

Venediklilerin elindeyken 1571 yılında Osmanlıya geçti 1878'de Rus savaşında Osmanlı Kıbrıs'ı geçici olarak İngiltere'ye verdi, 1. Dünya Savaşı'nda İngiltere Kıbrıs'a el koydu. Lozan Antlaşması gereği İngiliz egemenliği kabul edildi. Kıbrıs'ta 1950'lerdeki bağımsızlık hareketi sonrasında uluslararası anlaşmalarla Kıbrıs Türk ve Rum ortak devleti kuruldu. Ancak ENOSİS (Yunanistan'a ilhak) derdine düşen Rumlar ortak devleti kabul etmedi; katliamlara başladı. EOKA terör örgütü faaliyete geçti. Ve Rumlar 1963 yılında ortak devleti yıktılar.

22 Aralık 1963'te EOKA'cı Nikol Sampson komutasında başlayan saldırıya Rum milis çeteleri de katıldı. Türk evlerinde ve köylerine baskınlar düzenlendi, katliamlar yapıldı. Kumsal'da emekli tabip Nihat İlhan hastanede bir Rum kadına doğum yaptırırken, eşi ve çocukları küvette vahşice katledildi. Bazen bir fotoğraf birkaç saniye içerisinde olanı biteni anlatır. Banyo küvetinde kanlar içerisinde yatan anne üç küçük çocuğun fotoğrafı Rumların sivillere yönelik katliamının deliliydi.

 O fotoğrafın Türkiye'ye gelmesinin de ilginç bir hikâyesi var;
"Türk mücahitlerden Vural Türkmen yaralanır. Türk doktorlar tüm bedenini alçıya alır ve alçıların altına da fotoğrafları ve belgeleri koyarlar. Kızılhaç görevlileri tarafından uçağa bindirilen Türkmen askeri uçakla Ankara'ya gönderilir ve tüm belgeleri yetkililere teslim eder. Kıbrıs'taki katliamın boyutları bu kahraman gazi sayesinde dünyaya duyurulmuş oldu...

 Türkiye garantör devlet olan İngiltere ve Yunanistan'a müdahale çağrısı yaptı, ama kabul edilmedi. Türk mücahitlerin direnişi sayesinde 5 bin Türk Lefkoşa'da güvenli bölgeye alındı. 25 Aralık'ta garantör devlet olan Türkiye'nin savaş uçakları Kıbrıs hava sahasında uçmaya başladı.

Ayvasıl köyü toplu mezarları BM müfettişleri nezaretinde 14 Ocak 1964 tarihinde açıldı ve dünyanın katliamdan haberi oldu. Akabinde uluslar arası girişimlerle yeşil hat oluşturuldu. Kanlı Noel'de 364 Türk, Rumlar tarafından öldürülmüş ve 475 kişi de yaralanmıştı. Çok sayıda da kayıp vardı.

1963 KATLİAMINDAN 10 YIL SONRA

Aradan 10 yıl geçmiş ama Kıbrıs'ta sular durulmamıştı. ENOSİS etrafında örgütlenen EOKA eylemleri sürüyordu. Kasım 1973'te Yunanistan'da askeri darbe yapıldı. General Gizikis cumhurbaşkanlığındaki idareyi ele alan Yunan cuntacılar Makarios'un ENOSİS'ten uzaklaştığı ve solun desteğini aldığını düşünüyordu. EOKA-B terör örgütü kurulmuştu ve Kıbrıs'ta Yunan cuntacıların desteği ile darbe yapılacaktı. Bunu öğrenen Makarios 25 Nisan 1974'te yayınladığı bildiriyle EOKA-B'yi yasa dışı ilan etti. Ancak 15 Temmuz 1974'te EOKACI terörist Nikos Sampson, Makarios hükümetini devirip kendisini Cumhurbaşkanı ilan etti ve Türklere karşı harekete geçti... Türkiye İngiltere'ye nota verdi.  Makarios İngiltere'ye kaçtı ve 19 Temmuz 1974'teki BM toplantısında Yunan subayların Kıbrıs'tan çekilmesini talep etti. CHP ve Milli Selamet Partisi Koalisyon Hükümeti dönemiydi. Necmettin Erbakan Başbakan Yardımcısı'ydı. Dönemin Başbakanı Ecevit'ti... Art arda yapılan diplomatik görüşmelerden bir netice çıkmayacağı anlaşılmıştı...

20 Temmuz günü "Ayşe Tatile Çıktı"... Türk askeri Kıbrıs'taydı, 22 Temmuz'da Girne ele geçirildi. Türk paraşütçüleri Kıbrıs'ın başkenti Lefkoşa'nın Türk kesimine indi. Ada genelinde çatışma başladı. 22 Temmuz'da BM kararıyla ateşkes ilan edildi.  23 Temmuz 1974'te Yunanistan'daki cunta ve Kıbrıs'taki Nikos Sampson cuntası yıkıldı. Ancak Türklerin Limasol ve Larnaka'daki bazı köyleri boşaltmasına rağmen EOKA-B işgal ettikleri yerleri tahliye etmedi ve esirleri serbest bırakmadı.

Bunun üzerine Türkiye 14 Ağustos 1974'te ikinci barış harekatını başlattı ve bunun neticesinde bir taraftan Magosa'ya ve Lefke'ye uzanan Türk tarafının sınırları çizilmiş oldu.

Ve 15 Kasım 1983'te Kıbrıs Türk Federe Devleti Meclisi, oy birliği ile aldığı bir kararla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni ilan etti. Kurucu Cumhurbaşkanı ise yıllarca adada Türk mücahitlerinin liderliğini yapan Rauf Denktaş oldu...
Baştan da dedim; hatırlamak lazım. Yoksa birileri fena halde hatırlatıyor. Fatih sondaj gemisi personelini tutuklama tehditleri gibi!

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.