Hava Durumu

Fatih'in hocası ve veziri Şair Ahmed Paşa'nın türbesi depo oldu!

Yazının Giriş Tarihi: 22.08.2020 06:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.08.2020 06:08

Rahmetli Esat Uluumay Bursa'nın önemli değerlerindendir. Kent kültürüne, tarihine önemli katkılar sunmuş bir isimdir.

İki yıl önce yitirdik, rahmet ve saygıyla anıyoruz. 1981 yılında Anadolu Folklor Vakfı'nı kuran Uluumay, 1984-1994 yılları arası Bursa Müzeleri ve Eski Eserleri Koruma Derneği başkanlığı yaptı.

Tarihi halk kıyafetlerini, takılarını topladı ve büyük bir koleksiyona sahip oldu. Yurt içi ve yurt dışında çok sayıda etnografik sergiye katıldı. Pek çok halk kültürü sempozyumunun düzenlenmesinde öncü oldu. Kent tarihine ve kültürüne önemli katkıda bulundu.

1960 yılından itibaren koleksiyonunu bir müzede topladı. 2004 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile Şair Ahmed Paşa Medresesi, Uluumay Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takı Müzesi olarak açıldı.

Müze halen ziyarete açık. Türkiye'nin çeşitli illerinden ya da yurt dışından gelen gençlerin, araştırmacıların, tarih ve kültür sevdalılarının ziyaret ettiği müzeye giriş yetişkinler için 15 lira, çocuk ve gençler için ise 10 lira.

Geçen günlerde, tarih ve kültür sevdalısı bir Bursalı, Sinop'tan gelen bir öğrenci grubuna Bursa'yı gezdiriyor. Muradiye'deki türbelerden sonra Uluumay Müzesi'ni de ziyaret etmek istiyorlar. Giriş ücretinin yüksek gelmesi nedeniyle bir ara vazgeçmeyi düşünseler de gönüllü rehberlerinin ısrarı sonucu müzeye giriş yapıyorlar.

GENÇLER TÜRBEYİ ZİYARET ETMEK İSTİYOR!

Müzede sergilenen eserleri çok beğeniyor ve hayran kalıyorlar. Onları müzeye götüren genç adam ise Bursa tarih ve kültürüne hâkim bir araştırmacı.

Müzenin bulunduğu Şair Ahmed Paşa Medresesi'ni ve dolayısıyla da Ahmed Paşa'nın ne kadar büyük bir şair olduğunu, İstanbul'un fethinde Fatih Sultan Mehmet'in yanında bulunduğunu anlatıyor.

Gençler de müzeyi gezdikten sonra merak edip, hazır gelmişken Şair Ahmed Paşa'nın türbesini de ziyaret etmek istiyorlar. Ama türbenin kapısı kilitli! Pencere camları da gazete kâğıdı ile kapatılmış.

Penceredeki gazetelerden birinin ucu yırtılmış. Oradan içerisi görünüyor. Meraklı ekip içeri baktığında afallıyor!

Osmanlının en meşhur şairi, divan şiirinin kurucularından olan ve Fatih Sultan Mehmet'in hocası ve veziri olan, çeşitli yerlerde sancak beyliği de yapmış olan Ahmed Paşa'nın türbesinin içi virane bir depoya dönmüş durumda!..

VAKIFLAR İL MÜDÜRLÜĞÜ'NÜN DİKKATİNE!

Şimdi Uluumay Müzesi'ni, Türkiye'den ya da yurt dışından bir devlet büyüğü ziyaret etse, hazır gelmişken Şair Ahmed Paşa'nın türbesini ziyaret etmek istese ne olacak?

 Eski bilgisayarlar da dâhil kullanılmayan bir sürü malzemenin konulduğu bir depo ile karşılaşacak!..

Açık kaynaklardan edindiğim bilgiye göre, Şair Ahmed Paşa'nın türbesi Vakıflar Müdürlüğü'ne ait. Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün bu ecdat mirasına bir an önce sahip çıkıp, bakım ve onarımını yaparak türbeyi ziyarete açık hale getirmesi gerekiyor.

UNESCO DÜNYA MİRASI

İşin en ilginç yanlarından biri de Şair Ahmed Paşa Türbesi'nin Bursa Büyükşehir Belediyesi UNESCO Dünya Mirası Alan Yönetim Başkanlığı'nın sayfasında yer alması. UNESCO Dünya Mirası içerisinde yer alan türbelerden biri ise durum daha da vahim. Yurt dışından gelen uzmanlar, "Hadi, şu Osmanlının en büyük şairlerinden biri olan Şair Ahmed Paşa'nın türbesini bir görelim" deseler ne olacak? Depo türbe şoku yaşanacak!..

ŞAİR AHMED PAŞA KİMDİR?

Şair Ahmed Paşa'nın yaşamı özetle şöyle:

1426 yılında doğduğu varsayılan Şair Ahmed Paşa'nın çeşitli kaynaklarda ölüm tarihi 1496 ve 1497 yılı olarak yer alıyor. 

Şair Ahmed Paşa'nın Bursalı olarak tanınmasının nedeni ise yaşamının önemli bölümünü Bursa'da geçirmesi ve burada yaşamını yitirmesi.

 II. Murat'ın kazaskerlerinden Veliyyüddin Efendi'nin oğlu olan Şair Ahmed Paşa, Edirne'de iyi bir eğitim aldıktan sonra Bursa Muradiye Medresesi'nde müderris olarak görevlendirilir. Daha sonra Molla Hüsrev'in yerine o dönemde başkent olan Edirne'ye kadı olarak atanır.

Fâtih Sultan Mehmed'in tahta geçmesinden sonra kısa sürede yükselerek önce kazasker, daha sonra da padişaha musahip ve hoca olur.

Çeşitli kaynaklarda bunda, şiirlerinde padişahı methederek ondan gördüğü ilginin payı olduğu kadar, bir devlet adamı sıfatıyla gösterdiği başarıların da rolü olduğu yazar. Fatih Sultan Mehmet İstanbul'un fethi sırasında da Ahmed Paşa'yı yanından ayırmaz.

Yani Bursa'da Muradiye'deki türbede yatan Şair Ahmed Paşa, İstanbul'un fethinde bizzat görev alan önemli bir isimdir.  

Padişahın teveccühü pek çok kişinin kıskançlığına neden olunca, iftiralara maruz kalır ve hapsedilir. Fatih Sultan Mehmet'e gönderdiği Kerem redifli kasidesinden sonra affedilir ve Bursa'da Orhan ve Muradiye medreseleri mütevelliliğine tayin edilir.

Fatih Sultan Mehmet'in vefatına dek Sultanönü, Tire ve Ankara'da sancak beyi olarak görev yapan Ahmed Paşa, II. Bayezid zamanında aynı görevle Bursa'ya atanır.

Ahmed Paşa, Bursa'da bir yandan yöneticilik yaparken diğer taraftan edebi sohbetler düzenler, devrin şair ve yazarlarını bir araya getirir, yetenekli şairleri destekler.

 Ahmed Paşa, II. Bayezid'in emri üzerine meşhur Divan'ını yazar. Ahmed Paşa'nın Türkçe şiirleri dışında Arapça ve Farsça şiirleri de vardır.

 Şiirleri bütün Anadolu ve Rumeli'ye yayılır, hatta bazı kaynaklarda Orta Asya'ya hatta Hüseyin Baykara'nın Herat'taki sarayına kadar ulaştığı yer alır. Osmanlıda Divan şiirinde, Tanzimat'a dek kendisinden sonra gelen şairlere yol gösterici olur.

 (Kaynaklar: İslam Ansiklopedisi/Günay Kut, Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü; Bursa Ansiklopedisi.)

Ecdat mirası diyoruz ya, mevzu tam da böyle bir şey! Sahip çıkmak lazım. Gözden kaçan bir durum olduğunu, Şair Ahmed Paşa'nın türbesine yani ecdat mirasına gereken saygı ve özenin gösterileceğini umuyorum!..

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.