Hava Durumu

Gel demesi kolay, git demesi zor!

Yazının Giriş Tarihi: 05.01.2019 06:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.01.2019 06:02

Rahmetli annemin sözüydü; "Gel demesi kolay, git demesi zor!.."

Gelip de gitmeyen misafirler için söylenirdi genellikle...

(Yanlış anlaşılmasın, annem çok misafirperverdi. Arkadaşlarım ya da akrabalarımız gelip de bir çay ya da onun ikram ettiği çorba, kahve ne varsa işte, yemeden içmeden gittiklerinde arkalarından oturup ağlardı. )

Şimdi...  

Günlerdir Suriyelilerin Taksim Meydanı'nda ÖSO'lu, bayraklı gösterisi konuşuluyor...

Türklere her türlü gösteriye kapalı olan bir alanda; ellerinde bayraklarla gösteri yapıp slogan atabilmelerine biraz da fesatlandık açıkçası! Hoş eğlenip göbek atsalardı da kulp takardık!

Çekemiyoruz vesselam!

Misal, Bursa özelinde Çarşamba'da olduğu gibi gettolarını oluşturmalarını; onlarca yakın kuyumcu; kuaför, onlarca iç giyim, kadın-erkek-çocuk giyim mağazaları açmalarını; yabancı çalıştırmamalarını...

Gürsu'dan, Görükle'den Bursa'nın her yerinden gelip buradan alışveriş etmek suretiyle gösterdikleri dayanışmayı...

Pazar günleri bile açık olan Çarşamba kuyumcularının önünde altın alma kuyruğuna girmelerini...

Bizim esnaf da çok fesat yani! Sen gelir vergisi, katma değer vergisi, esnaf odası aidatı, belediye tabela vergisi ve bilmem ne harçları, ruhsat rüsumu ödüyorsun diye, gariban Suriyeliler de ödemek zorunda mı?

Çalışıyorlar işte! Para kazanıyorlar! Dilenmiyorlar ya!

Ülkemin "Ne iş olsa yaparım" diyen vasıfsız işçileri; kendi yerinize hem de yarı fiyatına üstüne üstlük sigortasız çalıştırılan Suriyelileri niye kıskanıyorsunuz ki! Hayıflanacağınıza vasıflanın...
"Suriyeliler olmasa Vişne Caddesi'nin hali nice olurdu" diyenlere "Suriyelilerden önce Kiraz Caddesi miydi?" diyerek höykürmeyin.

İşçilerini sigortalayıp da Suriyeli çalıştıranlar için "Haksız rekabet" diye feveran eden işverenler... Sigortalı işçi çalıştırmak her babayiğidin harcı değil. Hele de Suriyeliyi sigortalı yapmak epeyce zor.  Çalışma izni gerekiyor. Öyle muhasebecinin SGK'ya tık diye başvurup alabileceği bir şey değil.

Tam bitirdim diyordum. Millet olarak acayip fesatlandığımız mevzuyu unuttum; doğal yollardan hızla çoğalabilmeleri. Bizim gelinler boş gebelik, düşük, kanamalı gebelik, tüp bebek ile uğraşıp doğurmaya çalışırken, onlar bir bebekle geldikleri yerde üç yılda çocuk sayısını üçe, dörde çıkartabilme yeteneğine sahip!
Mahallede cancanlı don satan bir yer açılmıştı; "Romanlar mı alıyor bunları?" diye sordum; zihinsel iftiraymış benimki; "Yok abla Suriyeli kadınlar alıyor" dedi.

İşin şakası bir yana...

İki yıl önce Göç İdaresi, UNıCEF, Basın Yayın Enformasyon Müdürlüğü ve Mülteci Sığınmacı Derneği'nin ortaklaşa düzenlediği etkinlikte Suriyeli sığınmacıların medyada haberleştirilmesi eğitimi düzenlendi. 200'erlik gruplar halinde gazeteciler iki gün Antalya'da eğitime tabi tutulduk.  

Orada uzmanlara, yetkililere defalarca sordum; "Suriyeliler ülkelerine döner mi?" diye... Bana şu yanıt verildi: "Almanya'ya giden Türkler döndü mü? Portekizliler, İspanyollar ülkelerine döndü. Ama Türkler kaldı. Almanya'nın o yıllarda sosyal imkânları Türkiye'den iyiydi. Suriyelilerin de çoğunluğu kalacak..."

İstesek de istemesek de sevsek de sevmesek de gerçek bu! Mesele bu gerçeğin bilincinde olarak politika üretilmesi... Bugüne dek üretilen politikalar bizim Suriyelilere alışmamız yönünde. Oysa Suriyelilerin Türkiye'ye entegrasyonu gerekiyor...

 Bu duruma nasıl gelindiği ayrı bir konu. Şu anda Türkiye'nin bir Suriyeli gerçeği var. Bu saatten sonra bu insanları sınır dışı etmek ne mümkün, ne de insani.

Ancak... Ağzınızı açtığınızda "Yazııık, çoğu yaşlı, kadın, çocuk" deniyor ya!  

Mülteciler Derneği'nin resmi sayfasında "Göç İdaresi kaynaklı" verilere göre, Aralık 2018 itibarıyla Türkiye'de 3 milyon 618 bin Suriyeli sığınmacı var. Bir önceki aya göre 24 bin kişi artmış! Dönenler de var, ama gelenler daha çok!

Çoğunluğun çocuk olduğu doğru; yüzde 47,6'sı 0-18 yaş aralığında.

Ancak kadınlar 298 bin 482 kişi daha az. (Erkekler 1 milyon 963 bin 553; kadınlar 1 milyon 665 bin 71.)

Yetişkin nüfusta 19-59 yaş aralığında 775 bin kadın var. Erkekler 227 bin kişi daha fazla (1 milyon 2 bin. Hadi yaş aralığını 19-49'a düşürelim; erkekler 868 bin; kadınların sayısı 228 bin daha az; 646 bin! 

Hani deniyordu ya, eli silah tutanlar ÖSO'da savaşıyor. Türkiye'de eli silah tutacak yaşta 1 milyon Suriyeli erkek var!

Tablo bu.

(Bursa'ya gelince; Suriyeli sığınmacı 163 bin 929...  31 Mart 2016 itibarıyla 96 bin; 2017'de 134 bin! Yani geçen yıla göre; 30 bin kişi artmış. Bursa nüfusunun yüzde 5, 58'i... An itibarıyla 164 binin üzerindedir. Bir kısmı göçle geliyor, bir kısmı da doğumla. Yerel seçimlerde şehrin vizyonu siyasilerce şekillendirilirken Suriyeli sığınmacılara yönelik projeleri pek duymuyoruz!..)


 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.