Hava Durumu

Gizem: Üstümden bina kadar yük kalktı!

Yazının Giriş Tarihi: 02.11.2019 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.11.2019 06:00

Bulgaristan Türk'ü Gizem, Yaren ve Lütfiye kardeşlerin vatansızlık çilesi nihayet bitti ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldular.

İçişleri Bakanlığı'nın yaptığı inceleme sonrasında oluşturduğu 'istisnai vatandaşlık' talebi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla onaylandı ve önceki gün Gizem, Yaren ve Lütfiye kardeşlere bildirim yapıldı...
Konuyla ilgili iki yazı yazmıştım... Biri 1 Ağustos 2019 tarihli gazetemizde "Bu çileye son verin" manşetiyle; diğeri ise 7 Ağustos 2019'da "İlk işim eğitim almak olacak" başlığı ile yayımlanmıştı. Dün ise yine Gizem, Yaren ve Lütfiye kardeşler gazetemizin manşetindeydi. Bu defa da "Vatandaşlık Sevinci" başlığı ile...

Dün Gizem ile konuştum; daha önceki görüşmemizde "Kimlik aldığında ne yapacaksın?"diye sormuştum...

İlk kurduğu cümle şöyleydi:

 "Eğitimimi tamamlayacağım..." 

Üç kız kardeş de kimlikleri olmadığı için okula gidememişti, ama zekiydiler, kendi imkânlarıyla okuma yazma öğrenmişlerdi.

Gizem dünkü konuşmamızda da söze "Şu anda Halk Eğitim Merkezi kapısındayım. İlkokul 3'e gidiyorum" diyerek başladı...

Mutluluk ve coşku dolu bir sesle anlatmayı sürdürdü:

"Sigortalı bir iş bakıyorum..."

Zira bu kimlik çıkartma işlerinin peşinde koştururken zaten kimliksiz zar zor bulduğu işten de çıkartılmıştı...

BİZLERİN NORMALİ, ONLARIN İMKÂNSIZI

Duygularını, neler hissettiğini, neler yapmak istediğini sordum... Anlattı:

 "Kimliklerimiz salı günü gelecek ya, hemen o gün banka kartı filan almak istiyorum.

Eğitim alamıyorduk, sigortalı işlerde çalışamıyorduk. En basitinden evimize kargo gelse onu bile alamıyorduk.

Artık rahatlıkla bir yerlere gidip geleceğiz. Uçak, otobüs bileti alamıyorduk. Bir yere gitsek yolda çevirme olduğunda büyük sıkıntı yaşıyorduk.

  Evlenemiyorduk... Hastanelerde tedavi olabileceğiz.  

 Şimdi her şeyi bir anda yapmak istiyorum. Hemen yapmak istiyorum, ama bir güne sığdıramıyorum... Şu sizinle konuştuğumuz telefonun sim kartı bile bana ait değil. Annemin üstüne..."

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan bizlerin normali, Gizem ve kardeşlerinin imkânsızıydı... Gündelik hayatın gereği olan pek çok şeyi yapamaz durumdaydılar! Gizem ve kardeşleri devlet nezdinde vatansızdı, ama onların bir vatanı vardı, vatandaş değillerdi. Artık bu zorlukları yaşamayacaklar...

"BU DÜNYADA BEN DE VARIM ARTIK"

Gizem'in şu sözleri beni çok etkiledi:

"TC vatandaşlığına kabul edildiğimizi öğrendiğimde evrakta kimlik numaramızı görünce önce sevinçten ağladım.

Şimdi sürekli gülüyorum. Sizinle telefonda konuşurken de gülüyorum. İnsanlar sokakta şu anda bana bakıyor, 'Niye bu kadar gülüyor?' diye.

Ama kendimi tutamıyorum. Mutluluktan ağzımı kapatamıyorum. O kâğıdı aldım, kütüğe kaydoldum ya, sanki üstümde bir bina kadar yük vardı, kaldırıp aldılar.

 O an hafiflediğimi, insan olduğumu, özgür olduğumu hissettim. Artık bir şeyler yapabileceğimi ve 'sen vatansızsın, dur!" diye önüme bir engel çıkmayacağını biliyorum...

 Şu anda bana kimse engel olamaz. Ben hak ettiğimi aldım. Ben varım. Ben bu dünyada var olduğumu hissediyorum..."

'KATKI KOYAN HERKESE TEŞEKKÜR"

Gizem, YeniDönem gazetesi dâhil sürece katkısı olan herkese yürekten teşekkür etti. 

Gizem, Yaren ve Lütfiye kardeşlerin yolu açık olsun. İnşallah hasta olan Yaren de sağlık kuruluşlarında artık engelsiz bir şekilde tedavisini olur, ilaçlarını alır ve sağlığına kavuşur...

Şimdi... Kız kardeşlerin öyküsünü hatırlatmak adına özetleyecek olursak; Gizem, Yaren ve Lütfiye'nin yaşları sırasıyla 24, 21 ve 18. Aslında 4 kardeş olmalarına karşın ağabeyleri veremden ölmüş. Zaten ortanca kardeş Yaren de verem hastası ve tedavi görmek zorunda...

Üç kız kardeşin de doğum yeri Türkiye olmasına karşın üçü de vatansızdı. Anne 1990'lı yıllarda zorunlu göç ve asimilasyon politikası nedeniyle Türkiye'ye geliyor. Evleniyor, ancak çocukların babası çekip gidiyor. O sancılı süreçte annenin pasaport süresi doluyor, kaçağa düşüyor ve sınır dışı ediliyor. Anne ancak 5 yıl sonra Türkiye'ye dönebiliyor. Çocuklar bu sürede Türkiye'de akrabalarının yanında kalıyor. Anne Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oluyor. Ardından çocuklarının Türk vatandaşı olması için mahkemeye başvuruyor. DNA testi yapılıyor ve çocukların annesi olduğunu ispatlamasına rağmen kızlara Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı verilmiyor...

Kız kardeşlerin sadece vatansız olduklarını gösterir birer belge var ellerinde. Vatansız belgesi de 18 yaşını doldurduktan sonra Göç İdaresi tarafından veriliyor...

Vatansız kız kardeşlerin öyküsünden, Eski Bal-Göç yöneticilerinden Erdoğan Doğu'nun sosyal medya paylaşımı sayesinde haberdar olmuştum... Doğu, sorunun çözümü için ciddi bir çaba sarf etmişti... Erdoğan Doğu o dönemde demişti ki:

"Böyle bir şey nasıl olabilir diye şaşırmamak elde değil! Bu çocuklarımızın sorunu tamamen insani ve vicdani bir sorun haline gelmiştir. Eminim ki en kısa sürede çözüme kavuşacaktır. Türk toplumu böyle bir duruma sessiz kalmaz, kalamaz!"

Kız kardeşlerin kimlik alması için uğraşan isimlerden biri de Bursa milletvekili Yüksel Özkan'dı. Kendisi de Bulgaristan Türk'ü olan Yüksel Özkan konuyu Meclis gündemine taşımıştı. Artı, İçişleri Bakanlığı nezdinde şahsi girişimlerde de bulunmuştu... Biz de gazete olarak manşete taşıyarak kamuoyu oluşmasına katkı sunmuştuk. Herkes bir ucundan tuttu ve sorun çözüldü...

Zira...
Bu ülkede Suriyelilere vatandaşlık veriliyor... Vatandaş olmayanlar da geçici sığınmacı kimlikleriyle Türkiye'de seyahat edebiliyor; bayramlarda ülkelerine bile gidip geri dönebiliyor; hastanelere başvuruyor, tedavisini oluyor, bedava ilaç alıyor; çocuklarını devlet okullarına gönderebiliyor...

Ama Türk vatandaşı olan annenin kızları oldukları mahkemece DNA kayıtlarıyla ispatlanan Gizem, Yaren ve Lütfiye Suriyelilere tanınan haklardan bile yararlanamıyordu!..

Keza Esra Erol'un programına çıkan Güneydoğu illerinden kimisi 40 yıllık kimliksiz kadın ve çocuklara yöre belediye başkanlarının da desteği ile kısa sürede kimlik çıkartılıyor, hatta programda nikâh bile kıyılıyordu.

Ama kız kardeşler kimlik alamıyordu!..

Kız kardeşler en sonunda; Gizem'in de dediği gibi "Hak ettikleri kimliğe kavuştular..."  

Yolları hep açık olsun...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.