Hava Durumu

Hayata dair çeşitleme: Koronavirüs ve bahar nezlesi, alıklaşmak!

Yazının Giriş Tarihi: 13.03.2020 06:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.03.2020 06:07

Türkiye'de tek bir koronavirüs vakası insanları telaşa düşürmeye yetti. AVM'lerde kolonya kalmadı. Benim mahallemdeki bakkal ve market rafları boşalmış durumda.... Eczacı arkadaşım, kolonya, dezenfektan ve maske kalmadığını söyledi.
Oysa tek bir vaka! Tek bir vakada böyle olduk. Günlerdir Çin'de, İtalya'da, İran'da hastalananları, ölenleri izleyip duruyoruz. Koronavirüs korkusu kitleselleşti.

MASKE KORUYOR MU?

Herkes maske bulma ya da imal etme peşinde. Televizyon kanallarında ıslak mendilden maske yapmayı öğretiyorlar. Keza sosyal medyada kâğıt havludan maske yapımını da izledim.

Oysa uzmanlar sağlıklı insanlarda maskenin nemlendirme özelliği ile virüs bulaşmışsa üremesini hızlandıracağını, aslında hastaların kullanması gerektiğini söylüyor. Ve bir maskesi en fazla birkaç saat kullanıp atılması gerektiği uyarısında bulunuyor. 

Koronavirüs korkusu acaba abartılıyor mu?

Misal, bu ülkede her yıl 3 bin 800 kaza anında, 3 bin 800 de kazadan sonraki bir ay içerisinde olmak üzere 7 bin 500 civarında insan yaşamını yitiriyor. Ama hiç kimse de yılda bu kadar insan ölüyor diyerek arabaya binmekten ya da otobüsle seyahat etmekten vazgeçmiyor.

Normal grip vakalarında dünyada yılda 250 bin ile 400 bin arasında insanın öldüğü söyleniyor. Bizde de normal grip vakalarından her yıl epeyce insan ölüyordur.

Ama dedim ya, koronavirüs korkusu toplumu sardı...

Dünyada pek çok ülkede koronavirüs hastalığı görüldü. Türkiye'de şimdilik tek bir vaka. Hastanelerde gözetim altında tutulan kişiler olduğu da basına yansıyor. Ancak şu anda Türkiye'de bir koronavirüs salgınından söz etmek mümkün değil.
Sağlık Bakanlığı, dünyada pandemik yani küresel salgın ilan edilen koronavirüs ile ilgili süreci çok iyi yönetti. Havaalanlarında denetimler, İran gibi koronavirüsün salgına dönüştüğü ülkelerde sınır kapılarının kapatılması, ülke genelinde bilinçlendirme çalışması yapılması; Milli Eğitim'e bağlı tüm okullarda her seviyede öğrencilerin, öğretmenlerin bilgilendirilmesi, okullarda, toplu taşıma araçlarında dezenfektasyon gibi pek çok tedbir alındı.

Koronavirüs teşhisinin yapılabileceği laboratuvarların yanı sıra olası salgında karantina tedbirlerinin uygulanacağı hastanelerin tespit edildiği, sağlık personelinin eğitildiği bir süreç yaşandı...
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın gece yarısı yaptığı bilgilendirme takdire değerdi...

Bundan sonra ne olur? Yaşayıp göreceğiz. Öldürme oranı yüzde 2'lerde olan bir hastalık. En kötü yanı ise bulaştığının farkında olunmaması. Hastalık belirtileri ortaya çıkana kadar pek çok kişiye bulaşma olasılığı var.

Şimdi... Avrupa ve Orta Doğu ülkelerinden bazılarına gittim. Tuvalet hijyeni konusunda en düzgün alışkanlıklara sahip olan ülkelerden biriyiz. Yere çer çöp atarız, çevreyi kirletmekte sabıkalıyız, ama çoğumuz ellerimizi sabunlarız. Çoğumuz bireysel hijyene dikkat ederiz ve çocuklara da bunu öğretiriz. İtalya'da bu kadar yaygın olmasının bir nedeni de yaz kış dünya turizmine açık olması, çok sayıda yabancının ülkeye turist olarak giriş yapmasıdır. Türkiye'nin dezavantajı olan kış turizminin azlığı; koronavirüs salgınında avantaja dönüşmüştür...

Pek çok kişi bu salgının yaz aylarında duraksayacağı kanaatinde. Kimileri 'yazın sıcakta ölüyor' diyor, kimileri de vücut ısısında 37 derecede yaşayabildiğine göre, daha yüksek ısılarda da canlılığını koruyabildiğini belirtiyor. Ancak tüm uzmanların söylediği, okuduğum bütün kaynakların hemfikir olduğu konu, virüsün güneş ışınlarına dayanıksız olduğu...

Beslenmede kırk türlü şey söyleniyor. Tüm uzmanların hemfikir olduğu şey, bol sıvı, çay, ıhlamur gibi sıcak sıvı, et, süt, sebze ve meyve tüketilmesi. Yani sağlıklı ve dengeli beslenme. Yapılmayacak tek şey şu; kadınların büyük çoğunluğunda bahar aylarında zayıflama telaşı ve şok diyetler. Herkesin sağlıklı beslenmesi; bağışıklık sistemini zayıf düşürecek diyetlerden bir süre uzak durması gerekiyor...

ALERJİSİ, BAHAR NEZLESİ OLANLAR! YANDIK!..

Bir de kahrolası fırsatçılar var; talebin arttığı hijyenik malzemelere ve gıda maddelerini fahiş fiyatlarla satmaya başlayan. Gazetemizde de dün buna yönelik bir haber yer almıştı zaten. Karaborsacılar ve fırsatçılar için de bir an önce tedbir alınması gerekiyor.

Öte yandan feci halde tırsıyorum. Zira bahar nezlem var; alerjik bir durum. Her yıl bahar aylarında hapşırmaya başlarım. Antihistaminik ve antialerjik ilaçları kullanmamayı yeğliyorum, zira alıklaştırıyor, uyutuyor. Benim yıllardır rutinim oldu; bir iki ay hapşırır hapşırır dururum, sonra geçer. 

Şimdi fena halde tırsıyorum. Maazallah belediye otobüsünde filan hapşırık krizim tutarsa ne yaparım? Millet hapşırana, tıksırana artık düşman gözüyle bakıyor. Ben ve benim gibi pek çok insanın böyle de bir derdi var yani! İşin ucunda dayak yemek, karga tulumba otobüsten atılmak da var! Artık metroda başımıza ne gelir bilemedim. En iyisi antialerjikleri yutmak, günümüz koşullarında biraz alıklaşmanın bir zararı yok! Belki o da başka bir şeylere iyi gelir! Mesela bu dünyayı, bu memleketi biraz daha az algılayıp, daha az dert edinmek gibi!..

PROF. DR. KAYIHAN PALA'DAN UYARI: PANİK YOK!

Uludağ Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala sosyal medyadan yaptığı açıklamada şöyle diyor:

"Yalnızca bir hastalık salgınıyla savaşmıyoruz, aynı zamanda bir aşırı (yüzeysel / yanlış) bilgilendirme salgını ile de savaşıyoruz..."

Ardından da uyarıyor:

"Yeni koronavirüs hastalığı (COVID-19) ülkemizde de (beklediğimiz gibi) duyuruldu. Bu hastalığa karşı panik yapmadan hep birlikte mücadele etmeliyiz.

Şu anda hastalık kadar önemli bir sorun, toplumun hastalık hakkında yeterince bilgilendirilememesi ve kimi zaman yanlış bilgilendirilmesi.

Günümüzde yanlış bilgilerin (Hatta komplo teorilerinin) geleneksel medya ve sosyal medya aracılığıyla toplumun geniş kesimlerine ulaştırılabilmesinin kolaylığı, halk sağlığı açısından yeni ve önemli bir tehdit olarak karşımızda durmaktadır.

Bu belirsizlik döneminde en çok gereksinim duyulan güvenilir bilgilerin, şeffaf olarak tanımlanmış olguların, müdahale edilmemiş iletişim olanaklarının ve çıkar çatışmasından uzak hakemli bilimsel dergilerde yayınlanmış araştırmaların güvenilir kurumlar aracılığıyla hızla yayılmasıdır.

Doğrulanmış bilgi, panik hastalığına karşı bilinen en etkili önleme yöntemidir.

Hastalık ile ilgili olarak doğru ve güvenilir bilgi ve önerileri Türkiye Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (https://www.klimik.org.tr/koronavirus/ ) ve Türk Tabipleri Birliği'nden alabilirsiniz."

Siteye girdim... Ana sayfasında şu bilgi notu bulunuyor:

"Şu ana kadar tüm dünyada saptanan toplam 126 569 olgudan 68 086 kişinin iyileştiği, 4621 kişinin ise yaşamını yitirdiği bildirilmiştir."

Yarısı iyileşmiş; yüzde 3,65'i ölmüş! Oysa tüm kaynaklarda virüsün öldürme hızının yüzde 2 olduğu yer alıyor! Demek ki, gerçekler söylenenlerden bir tık daha vahim!

Sitede 110 civarında haber ve video bilgilendirme yer alıyor... 6 sunum, ayrıca 3 bilgilendirme notu var. Son video bilgilendirme paylaşımı 12 Mart tarihli; Prof. Dr. Alpay Azap'ın "Bizi koronavirüsten basit el yıkama kurtaracak" videosunu izlemenizi öneririm...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.