Hava Durumu

Her şeyin hazırı var, mezarın bile!

Yazının Giriş Tarihi: 16.04.2020 06:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.04.2020 06:03

Hani bedavacılar için "Beleş mezar bulsa girer"; hazıra konmayı sevip her şeyin kolayına kaçanlar için ise "Hazır mezar bulsa girer" denir ya...

 O da çoktan gerçek olmuş!..

Evde kaldık. Hareketsizleştik. Bu gidişle koronavirüsten değil hareketsizlikten ve obezlikten gideceğiz öbür tarafa... 

Korona günlerinde mahallemde yürüyüş için bulabildiğim tek parkur insan yoğunluğunun olmadığı Emirsultan Mezarlığı!

Buralarda başka yerde yürümek mümkün değil. Bu kent merkezinde sıkışık mahallelerde yaşayan herkesin yaşadığı sorun!

Sokağımdan yukarı yürüyorum. 200 metre kadar sonra mezarlığa giriş yapıyorum. Mezarlar arasında yarım saat, bir dolaşıyorum. Tek tük insana denk geliyorum.

Canım da sıkılmıyor. Mezar taşlarını okuyorum! Aralarında ilginç olanlar da var.

Yaşlarına bakıyorum; "Gençmiş", "Karı koca bir arada yatıyorlar", "Baba ve oğul yan yanalar" gibisinden çıkarımlar yapıyorum. Doğum yerlerini okuyorum...

Kimi mezarlar bakımlı. Kimisi ise çok belli unutulmuş... Unutulanların öldükleri yıla bakıyorum, kimisi çok eski yıllarda ölmüş;  "Belki de onu son hatırlayan kişi de öldü" diyorum.  Birer Fatiha okuyorum.

Kafamda hikâyeler yazıyorum...

Bu ara koronavirüs hepimize ölümü fazla düşündürür oldu.

Türkiye'de hastalığa yakalananlar arasında ölüm oranları pek çok ülkeye göre düşük. Yüzde 2 seviyelerinde. Ama beynimiz bunu yüzde 65, 70 gibi satın alıyor.

Kaygı eşiğimizin yüksekliği de bu yüzden!..

 'BENDEN SONRASI TUFAN' DİYEMİYORSUNUZ!

Ölümü bu kadar çok düşünür, yakınında hissedir olunca, bir de böyle mezarlık turları atınca, ister istemez insanın aklına öldükten sonra ailesine ne kadar yük olacağı geliyor.

 Birincisi borç miras bırakmamaya bakıyorsunuz.

 İhtiyaç kredilerinin hayat sigortası var, ama kredi kartı mirasçılara borç olarak devrediliyor. O yüzden artık mümkün olduğu kadar kredi kartıyla alışveriş yapmamaya çalışıyorum.

 Evden dışarı çıkmadığımız için harcamalarda epeyce azalma oldu.

Gıda ve zorunlu faturalar dışında hiçbir masraf da kalmadı.

Anne olunca, kendinizden sonra da evlatlarınızı düşünüyorsunuz. Benden sonrası tufan diyemiyorsunuz!

"İnşallah telefonu, telefon ve internet aboneliğini kapattırmayı unutmazlar. Durduk yere boşuna para ödemesinler" gibisinden düşünceler aklınıza takılıyor.

Eskiler "kefen parası" koyarlardı bir kenara. Anacığıma "Aman anne, onu da sen düşünme, biz düşünelim" derdim. Şimdi anlıyorum onu ve çocukluğumun, gençliğimin tüm yaşlılarını...

Eskiden insanlar kendi yakınlarının cenazelerini kendileri kaldırırdı.

Şimdi belediyeler tüm o işleri üstlendi. Yıkaması, kefeni, camiden mezarlığa otobüs tahsisi, mezar kazımı, hatta cantık ayran ikramı hepsini, gayet de güzel yerine getiriyorlar.

KEFEN PARASINA GEREK YOK DA!

 Yani kefen parasına gerek kalmadı.

 Sıkıntı mezar yerinde. Mezarlıklar pahalı. Kimisi mezar yeri satın alıyor, kimisi alamıyor, ama her halükârda hiç kimse de mezarsız kalmıyor, bir şekilde gömülüyor. Bir de mezarların yapımı var.

 Kefenin cebi yok, kimse öbür tarafa parasını, malını götürmüyor, ama bu dünyada bırakıyor ve farkı da mezarlarda bile görüyorsunuz.

 Kimi mezarlar çok görkemli; çok bakımlı. Artık mezar bakımı için de profesyonel hizmet alınıyor.

Parası olan gidip atasının mezarında ot yolmuyor, su dökmüyor! Basıyor parayı; mezarlar mis!   Onlara da ara sıra gidip duasını okumak kalıyor.

Keyfiyete kalmış bakımı bir yana, mezarın yeri kadar mezarın yaptırılmasının da bir bedeli var...

"Mezar kaça mal oluyor?" diye merak ettim... İnternetten taradım...

Granitten, mermerden, betondan yapılan çeşit çeşit mezarlar var.

En ucuzu betondan, mozaikten yapılanlar. Mezar taşlarının en mütevazısı 150 liradan başlıyor; abide ve işlemeli mezar taşları ise bin liranın üstünde...

Mozaik mezarların fiyatları biraz daha mütevazı, bin lira civarında bir maliyeti var. Mermer mezarlar 3 ila 4 bin liradan başlıyor; granit mezarlar biraz daha pahalı. 5- 6 bin liradan başlıyor. Aile mezarlıklarının ucu açık. Mezar ne kadar gösterişli olursa fiyat da o kadar artıyor...

Evdeyiz ya, can sıkıntısından böyle olmadık şeylere sarıyoruz işte!

Mezar fiyatlarına bakarken birden "hazır mezarları" fark ettim...

Bilmiyordum... Hiçbir mezarlıkta da denk gelmedim. Görsem, anlardım herhalde...

Kompozit malzemeden, fiberglas ya da polyesterden üretiliyor. Hazır. Mozaik, granit ve mermer mezarlara göre daha dayanıklı ve en önemlisi de daha ucuz.

Tek riski yanabilmesi... Onu da üstüne ısıya dayanıklı jelkot isimli madde sürerek telafi etmişler.

Cam elyaf takviyeli mezarlar istenilen renkte üretilebiliyor. Türkiye'de çeşitli firmalar hazır mezar yapıyor.

Kargo ile göndereni internette buldum; Kayseri'de faaliyet gösteren Cascade firması.

Fiyatlar da gayet makul, bin 100 liradan başlıyor; bin 550 lira, 2 bin 250 lira arasında değişiyor. Üstelik firmalar kredi kartına 12 taksit yapıyorlar!

Ağırlıkları modele göre 30, 45, 60 kilo arasında değişiyor. Mezarın ağırlığına göre kargo ücreti 200 ila 300 lira arasında değişiyor.

Cascade, mezarın sağlamlığını göstermek adına da bir video hazırlamış; adamın biri balyozun bir tık ufağı, çekicin irisi bir aletle tak tuk mezarlara vuruyor, hiçbir şey olmuyor. Acayip de dayanıklı bir şey. Yağmurdan, rüzgârdan da etkilenmiyor!

Firmanın sitesinde, mermer ve mozaik mezarlarda zaman içerisinde görülen çatlama ve deformasyonun polyester mezarlarda olmadığı, çürümeye, bozulmaya daha dayanıklı olduğu da belirtiliyor. 

Bir de hafif ve tek parça olması nedeniyle birkaç dakikada kolayca kurulabildiği yazıyor...

Teslimatı herhalde mezarlığa yapıyorlardır. Zira koca bir yekpare mezarlık evin içine konulup da oradan mezarlığa taşınmaz!

Bir an gözümde canlandırdım, salonun ortasında koca bir mezar! Ev türbeye dönerdi valla...

Velhasıl, koronavirüs aklımızla böyle oynuyor işte...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.