Hocalı soykırımı

Bundan 29 yıl önce, Dağlık Karabağ'ın Ermenistan tarafından işgali sürecinde Hocalı kasabasında 25 Şubat'ı 26 Şubat'a bağlayan gece büyük bir sivil katliamı yaşandı...

Çocuk, kadın, yaşlı demeden hatta anne karnındaki bebeklerin bile katledildiği Hocalı katliamını, Azerbaycan Kültür Derneği Bursa Şubesi her yıl panel, söyleşi, basın açıklaması, fotoğraf sergisi, mevlit gibi çeşitli şekillerde gündeme getirir...

Kovid-19 nedeniyle bu yıl etkinlik yapılmasa da bir basın açıklamasıyla Hocalı'da yaşananlar gündeme getirildi.

Azerbaycan Kültür Derneği Bursa Şubesi Başkanı Handan Askeran Ton yaptığı basın açıklamasında, "Bu yıl Hocalı soykırımının 29'uncu yıl dönümünde insanlık dışı büyük acının hatırası ile yüzleşirken aynı zamanda 30 yıllık işgalin ardından kurtarılan Karabağ topraklarının sevinci ve gururu ile kahramanlık destanı yazan Azerbaycan Ordusu'nun başarısı ile bir nebze olsun teselli buluyoruz. Bu vesile ile gerek Karabağ işgali ve Hocalı soykırımında gerekse 27 Eylül'de başlayan 44 günlük savaş süreci içinde hayatını kaybeden Azerbaycanlı şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz" dedi...
Handan Askeran Ton, 29 yıl önce yaşananları anımsattı:

"Bundan 29 yıl önce 25 Şubat'ı 26 Şubat'a bağlayan gecede içinden geçtiğimiz dönemin en ağır, en acımasız ve vahşi katliamı Rus askeri güçlerinin desteği ile Ermeniler tarafından Hocalı'da gerçekleştirildi.

76'sı çocuk, 103'ü kadın ve 70'i yaşlı olmak üzere silahsız savunmasız durumda iken, akıl almaz işkencelerle 613 kişi hayatını kaybetti. 487 kişi ağır yaralandı 1275 kişi esir alındı, 150'nin üzerinde kayıp tespit edildi. Hocalı kasabasında 8 aile hiçbir ferdi kalmaksızın yok edildi. 25 çocuk, anne ve babasını, 130 çocuk ebeveynlerinden birini kaybetti.

Ağdam, Şuşa, Askeran ve Hankendi yollarının kesiştiği noktada yer alan, Ermenistan silahlı kuvvetleri için stratejik bir hedef noktası olarak tayin edilerek aylar önce abluka altına alınıp giriş çıkışları kapatılan Hocalı, tek ulaşım şansı olan helikopter desteğinin de kesilmesiyle tam anlamıyla savunmasız kaldı. 366'ncı Rus Alayı'nın da desteği ile bir gecede dünyanın gözü önünde büyük bir katliama maruz bırakıldı."

'HOCALI'DA SOYKIRIM YAŞANMIŞTIR'

Handan Askeran Ton, Hocalı'da yaşananların soykırım olduğunu savundu:

"26 Şubat 1992 tarihinde, uluslararası savaş kuralları tümüyle yok sayılmış ve yine uluslararası kuruluşların soykırımla ilgili tanımlaması bire bir Hocalı'da yaşatılmıştır. 27 Şubat 1992 sabahı dünya, haber ajanslarının bu acımasız katliamı belgeleyen görselleriyle birlikte uyanmış, travma yaratan bu sahneler karşısında insanlık tarihi yeni bir utançla yüzleşmiştir.

Ne acıdır ki aradan 29 yıl geçmesine karşın dünya devletlerinin önemli bir bölümü bizzat tanık olduğu bu olayı görmezden gelirken, Ermeni diasporasının varlığını sağlayan onu besleyen Türk düşmanlığı üzerine yürüttüğü yalana dayalı propagandaya ilgi göstermeyi ve destek vermeyi tercih ederek tarihin huzurunda bağışlanamaz hatalarını devam ettirmektedirler."

Handan Askeran Ton, Dağlık Karabağ'da bugün yaşananlara dair de çekincesini ortaya koydu:

"44 gün süren savaş sonrasında kurtarılan Karabağ topraklarının sevincini yaşarken aynı zamanda Hocalı, Hankendi, Hocavent ve Askeran bölgelerinde henüz Azerbaycan bayrağının dalgalanmaması ve bu topraklar üzerindeki kaygı duyulan gelişmeler derneğimiz nezdinde dikkatle takip edilmektedir.

Bilinmektedir ki 1990'lı yılların başından itibaren Karabağ işgali Rusya'nın Ermenistan'a verdiği destekle gerçekleştirilmiştir.

Yine aynı şekilde Hocalı soykırımında 366. Rus Alayı'nın desteği ve rolü ortada iken; bugün 8 Kasım'da Rusya'nın hazırladığı plan çerçevesinde ateşkes ilan edilmesi ve ardından 'Rus Barış Gönüllüleri' adı altında Azerbaycan Türk'üne ait topraklarda Rus askerlerinin 30 yıl aradan sonra yeniden varlığı söz konusudur.

Azerbaycan Ordusu tarafından Karabağ'da alınmayan bölgelerde Ermeni ve Rus iş birliğinin devamını gösteren süreç, Azerbaycan ve Türkiye'nin Karabağ topraklarında bulunan Türk askerlerinden oluşan 'Gözlem Grubu' tarafından hassasiyetle izlenmelidir ve izlenmektedir."

Handan Askeran Ton'un gündeme getirdiği bir diğer konu da Dağlık Karabağ'ın bağımsızlık kutlamalarıydı:

"Rus Barış Gönüllüleri'nin eliyle bu kısa süre içinde 52 bin Ermeni Dağlık Karabağ topraklarına yerleştirilmiştir. Kadim Türk topraklarında ikinci dil Rusça olarak kabul edilmiştir. 20 Şubat 2021 tarihinde Hankendi'nde sözde 'Dağlık Karabağ Bağımsızlığı'nın yani işgalin 33. yıl dönümünde işgalci terörist Ermenilerle Rus askerlerinin birlikte kutlama törenleri düzenlemesi gibi örnekler Karabağ zaferinin ardından sevincimizi gölgeleyen ve kaygı yaratan gelişmelerden bazılarıdır."

Handan Askeran Ton sözlerini şöyle noktaladı:

"Azerbaycan Kültür Derneği Bursa Şubesi olarak bundan 29 yıl önce Hocalı'da soykırıma maruz kalan kardeşlerimizi rahmetle anarken, vatan topraklarının işgalden kurtarılması için canlarını seve seve feda eden Azerbaycan ordusunun kahraman şehitlerine, gazilerine karşı en büyük görev bu toprakların yeniden Ermeni-Rus iş birliği içinde kurulacak planlara ve oyunlara feda edilmemesidir. Bu sürecin başından itibaren kardeş Azerbaycan halkının, devletinin ve ordusunun yanında olan Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk Halkı'nın da gelişmeleri dikkatle takip edeceğine inanıyoruz.

Hocalı soykırımının acısı Hocalı'da, Askeran'da, Hankendi'nde, Hocavent'te üç renkli Azerbaycan bayrağı dalgalandığında ve bu topraklar kurtarılan Şuşa'yla, Laçin'le, Fuzuli'yle, Kelbecer'le kucaklaştığında bir nebze olsun teselli bulacaktır. Azerbaycan Devleti'nin ve ordusunun bu umutları gerçekleştireceğine ve Azerbaycan Türk'üne yeni sevinç ve gururlar yaşatacağına inanıyoruz."