Hava Durumu

"Işık" teknolojisi geleceği değiştiriyor

Yazının Giriş Tarihi: 07.04.2019 06:09
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.04.2019 06:09

Özel Nova Fen ve Anadolu Lisesi 2. Nova Bilim ve Teknoloji Sempozyumu 5 Nisan'da okul hizmet binasında gerçekleştirildi.

2018 yılındaki sempozyumu izlemiştim, aklımda kalan bazı hususlar şöyleydi:

 "Eskiden bilgi birikiminin iki katına çıkması için 250 yıl geçmesi gerekirken, şimdi ise bunun 12 saatte gerçekleşmesi..."

"1000 kubitlik kuantum bilgisayarının yapıldığı ve klasik bilgisayarlarda 64 bit bilgisayar saniyede 1 milyon işlem yaparken, 30 kubitlik kuantum bilgisayarı ise saniyede 10 trilyon işlem yapması..."

 "Maddelerin diğer maddelerle iletişimi" ve "Dolanıklık Teorisi"  (Ucu maddenin ve insanın ışınlanmasına, uzay asansörlerine, yapay zekaya, çok gelişmiş bilgisayarlara dek gidiyordu.)

Bu yıl düzenlenen Sempozyumda ise Prof. Dr. Atilla Aydınlı (Bursa Uludağ Üniversitesi) "Bilginin Evrimi"; Doç. Dr. Ersen Yılmaz (Bursa Uludağ Üniversitesi) "Yapay Zeka Nereye?"; Prof. Dr. Ekrem Aydıner (İstanbul Üniversitesi)  "Evrenin Evrimi"; Prof. Dr. Yüksel Ergün  (Anadolu Üniversitesi); "Biraz da Karanlıkta Görelim" ; Doç. Dr. Feridun Ay (Eskişehir Teknik Üniversitesi)  "Işık" konularını gündeme getirdi...

Sempozyumda en çok dikkatimi çeken hususlardan biri de hepsi de çok iyi İngilizce bilmelerine karşın, sempozyuma katılan tüm bilim insanlarının konuşmalarında, anlaşılır Türkçe bilim dili kullanmalarıydı... 

ANDORPOSEN YOK OLUŞ BAŞLADI MI?
Prof. Dr. Atilla Aydınlı konuşmasında dünyayı tarihsel süreçte etkileyen büyük yok oluşları anlattı... Bunlardan biri 200 milyon yıl önce seller ve volkanik patlamalarla Atlas Okyanusu'nun ortaya çıkması, küresel ısınma ve deniz hayvanlarındaki büyük kayıptı...
Diğeri ise şöyleydi:

"68 milyon yıl önce Meksika Yucatan yarımadasında meteor düştüğüne dair deliller var. Chicxulub 'ta 200 km 20 km derinliğinde bir krater oluştu... Meteorun çapı 15 km. Dünyada 6 ay güneş yoktu."

Dünyadaki çeşitli yerlerinde bulunan iridyum ve platinden yola çıkan Baba oğul Alverez'lerin 10 yıl süren bir çalışma sonrası Yucatan kraterini bulduklarını anlatan Prof. Dr. Aydınlı, bu süreçte dünyada 150 milyon yıl hüküm süren dinozorların bu yüzden yok olduğunun var sayıldığına değindi.

Ardından da dinozorların yok oluşun dair  Gerta Keller'in Hindistan'daki Deccan Traps oluşumundan hareketle  volkanik patlamalar sonucu yok olduğuna yönelik tezini  anlattı.

Aydınlı, bilim insanlarının olası meteor çarpmasını önlemeye yönelik çeşitli çalışmalar yürüttüklerini ancak henüz sonuca ulaşılamadığını söylerken son olarak Androposen yok oluşu gündeme getirdi:

"Başka yok oluşlar da olacak mı? Andoroposen yok oluş insan eliyle yok oluş demek. Bazı bilim insanları insan eliyle dünyanın yeni bir yok oluşa sürüklendiğini söylüyor.

Şunu da biliyoruz. İnsanoğlu dünyada yaklaşık 1 milyon türü yok etti. Yolcu güvercini vardı, 1813'te göç yolculuğunda geçmesi 3 gün sürermiş. Sonuncu 1914'te öldürüldü. Dünya denizlerine yılda 100 milyon ton plastik atıyoruz. Geçen gün sahile vuran ölü balinalara otopsi yapıldı, hepsinden de plastik çıktı. Sizce androposen başladı mı?"

YAPAY ZEKANIN YOLCULUĞU

Doç. Dr. Ersin Yılmaz ise yapay zekayı önce tanımlayarak anlattı:

"Ortak tanım şöyle; 'Makinelerde (sayısal sistemlerde) hesaplamalar yoluyla akıllı davranışların gerçekleştirilmesi. Hesaplama yapıyoruz, genel anlamda disiplin olarak bilgisayar bilimlerinde bir çalışma alanı. Üniversitelerde bir ayrıştırma yok. Genel olarak bilgisayar bilimleri diyoruz..."

Yapay zeka için "Zeka sahibi akıllı makine" diyen Doç. Dr. Ersin Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ses ve görüntü işleme, konuşmacı tanıma ve konuşma anlama, yüz tanıma, nesne takip teme gibi çeşitli örnekleri var. Kendimizden düşünelim. Karar mekanizmalarını destekleyen görme kabiliyetidir. Bilgileri görüp algılamamız gerekiyor. Artık sitelerin kapısında bile yüz tanıma sistemi var..."

Sanayide yapay zekanın sıkça görüldüğüne, makineler arası iletişimin endüstride 4,0 devrimi olarak tanımlandığına vurgu yapan Doç. Dr. Yılmaz; etkin kullanılan alanlar arasında finans ve pazarlamanın yer aldığını anlattı:

Doç. Dr. Ersin yılmaz, bunları yapanlara dünyada yazılım mühendisi dendiğini, Türkiye'de ise elektrik, elektronik ve bilgisayar mühendisliği ekseninde geliştiğini söyledi...

IŞIKLA GELECEĞE YÖN VERMEK

Eskişehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Feridun Ay ise "Işık ile Geleceğe Yön Vermek" başlığı altında çok çarpıcı bir konuyu gündeme getirdi...

"Işık çok önemli. Gelecekte daha da öne çıkacak. 2015 yılını Birleşmiş Milletler ve UNESCO Işık Yılı ilan etmişti. Bu konuda farkındalık yaratmak için ihtiyaç duydu. 20. Yüzyıl elektroniğin hayatımıza kazandırdıkları ve yaşamımızı nasıl değiştirdiği ortada. 21. Yüzyılda bu atılım fotonikte bekleniyor. Fotonik'e ışık bilimi de diyebiliriz... "

FOTONLAR VE UZAY YELKENLİSİ

Feridun Ay, NASA'nın ışık taneciklerini yakalayıp uzayda seyahat edecek uzay yelkeni üzerinde çalıştığın anlattı.

"Bu uzay yelkenlisi de denilen uygu giderek hızlanacak, sadece güneş ışınlarını kullanacak. Gelecek için ışık hızıyla karşılaştırılabilecek hızlarla uzayda seyahat edecek araçlar için de öngörülüyor..."

Ay, ışığın polorizasyon özelliğine dikkat çekerek araba camlarından ve gözlüklerden örnek verdi ve mikro teknolojiye değindi:

"Mikro teknoloji; elektronik inanılmaz küçük boyutlara indi ama fiziği aynı. Işığı tıp alanında kullanıyoruz. Otomotiv sektörü, 3- 5 yılda lazer far teknolojileri gelecek. Işığı akıllıca kullanan yöntemlerle oluşturuyorlar. Işığın kullanıldığı alanlardan biri de haberleşme..."

10 YIL İÇİNDE BİLGİSAYARLARDA OLACAK

Doç. Dr. Feridun Ay, ışığın kullanımının elektroniğin durumunu değiştirdiğini IBM'in elektronik kart üzerine ışığında gidebileceği bir katman koyduğunu, Watson'un ise çip üzerinde çalıştığını anlatarak " 10 yıl içerisinde Bilgisayardaki ana kartın optik parçası olabilir" dedi...

Ardından da ekledi:

 "Günümüz teknolojisinde bir cam ama içinde lazerle yazılmış ışıma yapan 2-3 santimetre boyutunda kartlar var!  Hedef ise Elektronikle yapılan işlemlerin optikle çok daha hızlı ve elektronikte olmayan özelliklerin de katılmasıyla yapılacak işlemler.

 Buna tümleşik optik de diyebiliriz. Nano boyutundaki cihazlardan söz ediyoruz. İlk denemelerde çalışan aygıtlar var Türkiye'de en az 5, 6 üniversitede, bu konuda dünya çapında araştırma yapılıyor. TÜBİTAK'ın bu konudaki çağrısına başvuran konsorsium sayısı 20'den fazla!"

Feridun Ay, Çin'in tamamen bileşik optik devrenin simülasyonundan oluşan süper kuantum bilgisayarı iddiasına dikkat çekti ve şu anda tüm çalışmaların tek bir foton üretmeye yöneldiğini anlatarak "O tek bir foton çok kıymetli. Herkes çalışıyor, bizim de çalışmalarımız o yönde"  dedi.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.