Hava Durumu

Kadına şiddet ve 6284 sayılı Yasa

Yazının Giriş Tarihi: 22.07.2020 06:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.07.2020 06:08

Dün ATV'de öğle haberlerini izliyordum. Vahşice işlenmiş bir cinayetin haberi vardı; Muğla'nın Ula ilçesinde 5 gündür kayıp olan dünyalar güzeli üniversiteli Pınar'ın cesedi bulunmuştu. Eski sevgilisi dövmüş, boğmuş, bidona koymuş, yakmış, betonlamış ve ormana atmıştı.

Bundan 15, 20 yıl önce olsa, üçüncü sayfa haberi olarak yaşamı didik didik edilir; allanıp pullanıp pornografik bir dille köpürtülürdü!..

Öldürülen kendini savunamıyor. Kadın katilleri, kendilerini yargı ve toplum önünde aklamak adına ölen kadına her türlü iftirayı atıyor! Artık toplumda bir farkındalık oluştu, insanlar o iftiraları yemiyor!.. Pınar'ın katili olan eski sevgili de aynı şeyi yapmış; "Eşime söylemekle tehdit etti. Para istedi" demiş!..
İşin aslının, "Adamın, kızın kendisini terk etmesine tahammül edememesi olasılığı" çok güçlüdür.

 Yıllardır kadın örgütleri, öldürülen kadınların sesi olmayı üstlendiler. Artık medya kadın cinayetlerini pornografik ögelerle köpürtmüyor. Ama hâlâ sorunlu bir haber dili var. Hâlâ kadın cinayetleri, katile masumiyet ve haklılık veren karşılıksız aşk, kıskançlık cinayeti gibi başlıklarla haberleştiriliyor.

Pınar'ın vahşice katledilmesine toplumun her kesiminden tepki var! Elbette kenarda, köşede "hak ettiğini düşünen" zavallılar da vardır! Şimdilik pustular, ama dayanamazlar, birkaç gün içerisinde seslerini yükseltirler!..

Bu farkındalığı neye borçluyuz? 6284 sayılı Yasa'ya ve lanetlenen İstanbul Sözleşmesi'ne, kadın kuruluşlarının çabasına!..

"SEVER DE DÖVER DE" DENMİYOR!

Bir başka haber; her gece dayak yiyen kadının çığlıklarına isyan eden mahalleli polis çağırıyor... Zavallı kadın yediği tüm dayağa rağmen şikâyetçi olmuyor. Yine de polis müdâhil oluyor.

Niye? 6284 sayılı Yasa'nın verdiği yetkiye binaen...  Bundan 15, 20 yıl önce aynı durumda karakolu aradığımızda "Kocasıdır döver de, söver de, aile işine karışmayın" deniyordu!..  Karakola giden kadın da aynı gerekçeyle eve yollanıyordu. Şimdi derhal koruma altına alınıyor.  6284 sayılı Yasa sayesinde!

Aynı televizyon kanalında bu defa bir taciz haberi!

Sinirden sesi titreyen baba; kamyonette patates satan adamın, kızını kısık bir sesle arabaya çağırdığını, para gösterdiğini, kızının ise "annem babam izin vermez" dediğini, o anda eline satırı alıp dışarı fırladığını ve adamı kolundan yaraladığını, adamın da kaçtığını anlatıyor.

Ve diyor ki, "Benim bütün psikolojim bozuldu. Kızımın yüzüne bakamıyorum. Bu 8 yaşında çocuk ya!.. Adamı serbest bırakmışlar. Yetkililere yalvarıyorum! O adamı sokakta görürsem ne yaparım bilemiyorum. Beni katil olmaktan kurtarın, bu adamı tutuklayın!.."

Adam içeriğini bilmese de güvenmek zorunda; neye mi? 6284 sayılı Yasa'ya!

Bir başka haber de Bursa'dan; adam oğlunun gittiği özel rehabilitasyon merkezini basıp sahibini öldürüyor, iki kişiyi de yaralıyor. Eve gidip eşini de ağır yaraladıktan sonra intihar ediyor. Kıskançlık cinayeti olarak geçti haberlerde. Eğer eşinin aldattığından şüpheleniyorsan, işte mahkemeler! Git boşan!.. Değer mi?

 Erkek eşini insan olarak değil, malı olarak görüyor. Kaldı ki, kadının aldatıp aldatmadığı da belirsiz! Eğer kadınlar da aynı saik ile hareket etselerdi, ortalıkta çok az erkek kalırdı!..

HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI

Ve bir başka rezil olay daha:

HDP milletvekillerinden birinin, öğretmen olan eşini dövdüğü ortaya çıktı. Kadın hastane polislerine şiddet gördüğünü söylüyor ve koruma kararı alıyor. Ancak sonradan şikâyetinden vazgeçiyor. Feodal ve aşiret ilişkilerinin hâkim olduğu coğrafyanın kadını muhtemelen ailesinden, çevresinden baskı görmüştür. Kamu davası devam ediyor.

6284 sayılı Yasa olmasaydı bu kadın koruma kararı aldırabilir miydi? Türkiye, öldürülen kadınları koruyamadığı için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde mahkûm ediliyordu. Ayşe Paşalı başta olmak üzere onlarca kadın cinayetini hatırlayın!
Devletin kadın, erkek, çocuk tüm vatandaşlarının yaşam hakkını koruması Anayasal bir haktır.

Ve korkunç bir haber daha:

 HDP Milletvekili Turna Çelik'in bir kadına tecavüz ettiği iddiası... Turna Çelik'in savunması "Bana şantaj yaptı, iftiraya uğradım" yönünde.  

Kadın Mardinli. Feodal ilişkilerin olduğu bir kentte, bir kadının tecavüze uğramadan uğradığını iddia etmesi her koşulda hayatın doğal akışına aykırıdır! Zira feodal ilişkilerle beslenen ataerkil cinsiyetçi bakış böyle durumlarda kadını peşin peşin mahkûm eder!.. Dışlanır, susturulmaya çalışılır. Aynen de öyle olmuş zaten. Kadıncağız da davasından vazgeçmediğinden yaşadığı şehirden ve 27 yıllık eşinden ayrılmak zorunda kalmış. Ama mücadeleyi bırakmamış...

Neye güvenerek? O kaldırılmak, yok edilmek ya da budanmak istenen 6284 sayılı Yasa'ya! Zira yasaya göre kadının beyanı esastır!
Tecavüzcüler, kadın katilleri kadınları, çocukları, siyasi görüşüne, inancına bakmadan şiddete maruz bırakıyor, katlediyor! Başı örtülü, açık ya da hangi yaşta olduğu hiç fark etmiyor! Bebeklerden 80 yaşa dek! Onlar insanlığa düşmandır. Saldırdıkları ve katlettikleri insanlıktır!..

Öte yandan kadını ikinci sınıf insan olarak gören; ne siyasette, ne iş ne de sosyal yaşamda varlığına tahammül edemeyen, eve kapatmaya bakan ve her türlü şiddeti hak görenler için 6284 sayılı Yasa sahiden de züldür.

6284 sayılı Yasa kadınları koruyamıyor deniyor ya!

Yasada sorun yok! Sorun uygulamada!..

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.