Hava Durumu

Karda kapanan yollar, devrilen tırlar ve sürücü hatası

Yazının Giriş Tarihi: 19.01.2019 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.01.2019 06:00

"Yağmura ya da kara hazırlıksız yakalandı" bir gazete ya da televizyon haberlerinde çok sık kullanılan bir başlık kalıbıdır ve son yıllarda meteoroloji biliminin geldiği nokta göz önüne alındığında doğruyu yansıtmaz...
Zira... Artık meteoroloji bilimi sayesinde şiddetli yağmur ya da kar yağışlarının hangi saatte,  nerede başlayacağı bile bilinir.

Yine de yüzlerce kimi zaman binlerce insan kapanan yollarda mahsur kalır. Çoğunlukla da başta devrilen tırlar olmak üzere trafik kazaları nedeniyle.

Kanada, Kuzey Avrupa, Rusya gibi soğuk ve yoğun kar yağışı olan ülkelerde yollar nasıl açık kalıyor da bizimkiler kapanıyor?

OTOMATİK ZİNCİR SİSTEMİ
Tırlar niye devriliyor? İnternette epeyce araştırdım. Pek bir şey bulamadım. Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Fikri Düşünceli'yi arayıp karda tırların neden devrildiğini sordum; anlattı:

"Araçlarda zincir olursa kayma olmuyor.  Tırlarda karlı, buzlu bölgede takılması ve karsız yolda ise çıkartılması gerekiyor.

Tırlarda karlı havada hidrolik olarak zinciri indirip tekerleğin üzerinden geçiren bir sistem var. Şöyle ki karlı yolda sistem devreye giriyor, karsız yolda çıkıyor. Mecburiyeti yok ve pahalı bir sistem. Tırın dorsesi sürücü kabinine tek noktadan bağlanıyor. Dorse kayıp kontrolden çıkınca tüm aracı deviriyor..."

Nihayet anladım... İnsanlara zincir tak çıkar zor geliyor! Başkan Düşünceli, yoğun kar yağışı durumunda zincirsiz araçların trafiğe çıkışına izin verilmemesi gerektiğine dikkat çekti.

'TAMAMEN SÜRÜCÜ HATASINDAN KAYNAKLANIYOR'

Ardından konuyu en iyi bilenlerden Yapı Yol Sendikası Bursa Şubesi Başkanı Okan Okumuş ile görüştüm... 

Ona da ilk sorum karda tırların neden devrildiği oldu; o da benzer şeyler söyledi:

"Tek dingilli ve çift dingilli tırlar var. Çift dingilliler zincir takmadan da gidebiliyor. Öyle olunca da kayıp devriliyor. Tamamen sürücü hatasından kaynaklanan bir durum. Zincirsiz çıkılmaması gerekiyor. Karayolları uyarır.

'Tırlarda tek dingillileri zincirsiz salmayın' diye. Trafik yolu keser, tır aradan kaçar gelir zincirsiz. Devrilir, trafiği kilitler. Onu kaldırmak için vinç çağırıyoruz, kar tipi bastırıyorsa çok sıkışık koşullarda çalışmak zorunda kalıyorsunuz.  Artı emniyet şeridi kapatılıyor. Yardıma gelecek araçlar gelecek yol bulamıyor...

Mezitler hem tipinin hem de kar yağışlarının olduğu bir yer. Trafik sürücü hatalarından tıkanıyor. Orada Osmaniye Bakımevimiz var. 24 saat teyakkuzda. Kurallara uymamak var ya, her şeyin altında bu yatıyor. İnsanlarımız ehliyet alıyorsa hakkıyla alması lazım. Eksik varsa söyleriz, gerçek neyse onu da söyleriz."

'MÜDÜRÜNDEN MÜHENDİSİNE HERKES TEYAKKUZDADIR'

Karayollarının taşeronlaşmasının yolların kapanmasında etkili olup olmadığını sordum; "Taşeronda bir sıkıntı yok. Onları da denetleyen bizim elemanlarımız. Kar mücadelesinde yollar kapandığında Bölge Müdürümüz, yardımcıları, başmühendisler, şube şefleri yani en üst yetkiliden taşeronuna, emekçisine herkes 24 saat uyumaz; bizzat yollardadır. Benim de uyumadığım zamanlar oldu... Yolda trafik kazası olmadan yol kapanmaz. Anında müdahale edilir. Kar küreme araçları, bıçaklı kar küreme araçları, rotatifler karları püskürten, hepsi de yeni cihazlar ve düzenli bakımı yapılır" dedi... 

YOLDA KALANLARIN HALİNİ ANLADIK

Bu konuyu yazmamın nedenine gelince... Hafta içinde UEDAŞ'ın "Şehrin Işıkları" fotoğraf sergisi için Ankara'ya gitmiştik. Ekipte Bursa'da yazılı ve görsel basında çalışan gazetecilerden Sevinç Çelebi, Bilal Kayaaltı, Hatice Dal, Osman Çetin, Ayşenur Esen, Mehmet Esen, Samet Semir, Serhat İnce, Kemal Cankaya ile UEDAŞ Kurumsal İletişim Uzmanı Melek Poyraz ve aynı birimde görev yapan Dilek Sevinç de vardı. Sürücümüz ise Birol Cebeci'ydi... 13 kişiydik.

Ankara dönüşünde Sivrihisar'dan itibaren yoğun kar yağışı başlamıştı. Göz gözü görmüyordu. Eskişehir'den 10 kilometre sonra yolda kaldık. Yüzlerce tır, kamyon, minibüs otobüs ve küçük araçla birlikte... Sığınabileceğimiz hiçbir yer de yoktu. Birkaç saatten sonra sürücümüz Birol Cebeci  Çukurhisar kavşağını gördü; yürüyüp gitti, inceledi  sonra da yolun sağından gidip kavşaktan  Eskişehir'e geri döndük. Sıcak bir çorba içtik ve Cappela Hotel'de konakladık... Ve kar yağışı sırasında ne giderken ne de dönerken zincir takmış araç gördük!

 Sabah da sevgili Melek Poyraz, bana Porsuk Çayı kenarındaki bir kafede  hoş bir sürpriz yaptı ve Bursa'ya doğru yola çıktık. Allah'tan bu defa yol açıktı. Mezitler'de Lezzet Hünkar Obası'nda bir çay molası verdik. İşletmecisi Rüştiye köyünden Erbük Kurtgen; içinde kocaman bir ateş ocağı olan çok güzel bir yer. Kahvaltı, ızgara gibi çeşitli hizmetleri de var. İçimiz açıldı ve sağ salim şehrimize döndük...
Bu arada UEDAŞ nezdinde Melek Poyraz'a mükemmel ev sahipliği ve hoş sürprizi için yürekten teşekkürler.
 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.