Hava Durumu

Kovid-19'un varlığına inanmayanlar var!

Yazının Giriş Tarihi: 20.08.2020 06:11
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.08.2020 06:11

Koronavirüs hayatımıza kâbus gibi çökeli 5 ay oldu. Hayatımızın etkilenmemiş alanı yok! Koronavirüs salgını boyunca Bursa'da kaç kişiye bulaştığı, kaç kişinin yaşamını yitirdiğine yönelik bir ya da iki kez açıklama yapıldı. Kaç kişiye bulaştı, kaç kişi yaşamını yitirdi. Yükselen vaka grafiği ve ölümlerden Bursa'nın payına ne kadar düştüğünü bilemiyoruz!.. 

Zira açıklamalar, Türkiye geneline yönelik toplam üzerinden yapılıyor. Mutlaka İl Sağlık Müdürlüğü ve İl Hıfzıssıhha Kurulu biliyordur, diye düşünüyorum.

 Zira şehrin koronavirüs tablosu bilinmeden bu salgınla sağlıklı mücadele edilmesi mümkün değil. Bilinse belki insanlar biraz daha tedbirli olur; zira gripten çok daha fazla insan öldüğünü, hastalığın abartıldığını düşünen dolayısıyla da her türlü tedbiri göz ardı ederek kendini ve toplumu tehlikeye atan bir kesim var!..

'KORONA'DAN ÖLENİ HİÇ GÖRMEDİM!'

Böylelerine de çok denk geldim; daha dün bir esnaf, "Türkiye'yi batırmak için uydurulmuş bir şey! Ben koronadan öleni hiç görmedim" dedi; "İnşallah görmezsin ama bu kafayla gidersen, korkarım ki göreceksin!" dedim...

Bana çok kızdı. "Benim tanıdığım insanlar arasında ölenler de var, hasta olanlar da" dedim. İnanmadığı her halinden belliydi!

"Bir daha senden çöp bile almam. İnanmıyorsan, hiçbir tedbir de almıyorsun demektir.  Müşterilerini de riske atıyorsun" dedim. İş akçeye gelince hemen itiraz etti; "Yok, her türlü hijyen tedbirini alıyorum" diye...

O nasıl koronavirüse inanmıyorsa, ben de ona hiç inanmadım. Bunlar gibiler yüzünden olan da bizim gibilere yani kurallara uyanlara oluyor!..

Çevremdeki insanlar arasında, nisan ayında bile duymadığım kadar çok vaka duyar oldum. Sosyal medya var, mızrak çuvala sığmıyor.

İnsanların bir kısmı bulaş tecridinin yanı sıra sosyal tecrit edilmemek adına koronavirüse tutulduklarını ya da yakınlarını kaybettiklerini paylaşmasalar da bir kısmı paylaşıyor.

Bu arada Makina Mühendisleri Odası eski Başkanı İbrahim Mart'ın da Osmaniye'de yaşayan babası koronavirüsten yaşamını kaybetti. Kendisine buradan bir kez daha baş sağlığı diliyorum...

Koronavirüs vakalarını daha sık duyar olmamız, vakalardaki artışa işaret ediyor. Zaten Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da, her gün vaka artışları konusunda uyarmayı sürdürüyor.

'AZ ÖTEDE POLİSLER CEZA YAZIYOR!"

Ancak "Maskeni tak" diyen minibüs, otobüs şoförleri hâlâ dayak yiyor. Maskeli torununun elinden tutan maskesiz kadından beri sokakta kimseyi uyarmıyorum. Neredeyse dayak yiyecektim. Nezaket kuralları dâhilindeki bir uyarı bile işine karışma, hatta hakaret olarak algılanıyor!

Yine de bir yolunu buldum; maskesizleri "Az ötede polisler var, ceza yazıyorlar" diye uyarıyorum, hemen takıyorlar. Maskeleri yoksa da çantamdaki yedek maskemi veriyorum. Ama çoğu cebinden çantasından çıkartıp takıyor, ha bir de yeni moda maskeyi çene altına değil ele kola tutturmak!

Gençler zaten "Bize bir şey olmaz" modunda! Belki onlara olmuyor, ama ana babalarına, nine ve dedelerine oluyor!..

Kolluk güçlerine koronavirüs denetimi verildi. AVM'ler, oteller, kafeteryalar, lokantalar, berberler, kuaförler, düğün salonları, toplu taşıma araçları, kahvehaneler, taksiler, parklar ve piknik alanlarını denetlemekle başa çıkabilecek mi?..

 Az önce İncirli Caddesi'ndeydim. Caddede bir sürü kahvehane var ve insanlar maskesiz  (kimisinde çene altı), mesafesiz oturup duruyorlardı!..

SADECE VATANDAŞ MI SORUMLU?

Öte yandan, Bursa'dan Prof. Dr. Kayıhan Pala'nın da aralarında olduğu Türk Tabipleri Birliği Kovid-19 İzleme Kurulu 5. ay değerlendirmesini gerçekleştirdi...

Değerlendirmede, "Bulaşıcılık hızının azaltılmamasında vatandaş sorumlu tutulurken,  merkezi otoritenin tedbirlerde teyakkuza gerek duymamasının etkisine" dikkat çekiliyor. Örnek olarak da toplu etkinlikler, açılışlar vs veriliyor!

Raporda; erken tespit, evde izolasyon, evde tedavi ve filyasyon süreçlerinin öne çıktığı yeni dönem ise hastanelerdeki yoğunluğu azaltmaya yönelik bir girişim olarak nitelendirilirken, temaslılara test yapılmaya başlanmasının ise doğru olduğuna dikkat çekiliyor.

TTB'nin değerlendirme raporundan; İl Hıfzıssıhha/İl Pandemi Kurulları'na, İl Salgın Denetim Merkezi ve Filyasyon Çalışmaları Takip Kurulu'nun da eklendiğini ve pilot il olarak da Kırıkkale'nin seçildiğini öğrendim...

SAĞLIK ÇALIŞANLARI VE MESLEK HASTALIĞI

Raporda yer alan konulardan biri de sağlık çalışanları açısından kovid-19'un meslek hastalığı olarak kabul edilmemesi! Tam sayı bilinmese de çok sayıda hekim, hemşire ve sağlık çalışanının yaşamını yitirdiği ya da hastalığa tutulduğu biliniyor!..

 Bursa'da daha yeni görüştüğüm bir hemşire, çalıştığı hastanenin sağlık çalışanları arasında koronavirüs vakalarının çok olduğunu, hatta hasta teması olmayan sicil servisi çalışanının bile hastalandığını söylemişti. Ben de tırsıp hastaneye muayene olmaya gitmekten vazgeçmiştim!..

Meslek hastalığı olarak tanındığı takdirde, Sağlık Bakanlığı meslek hastalığı tazminatı ödemekle yükümlü! Yani parasal çıktısı var! Oysa meslekleri nedeniyle hasta oldukları o kadar bariz ki!..

TTB'nin sağlık çalışanları açısından gündeme getirdiği bir diğer konu ise risk grubu olarak görülüp test yapılmaması...

SAĞLIKÇILAR YORGUN VE KIRGIN!

TTB raporunda, "Sonbahara girerken sağlıkçılar yorgun ve kırgındır, tükenmektedir" denilerek hekimler arasında istifa ve emekliliğin konuşulduğu; alkışlarla başlayan sürecin yeniden sağlıkta şiddete evrildiği yer alıyor.

Kişisel korunma açısından mevcut bilgileri değiştirecek yeni bir gelişme olmadığı, "maske, mesafe ve el yıkama" kurallarının geçerli olduğu yer alırken, kovid-19 hastalarının temaslılarına test yapılmaya başlanmasının ise doğru bir yaklaşım olduğuna değiniliyor.
TTB'nin iddiaları arasında kovid-19 vakalarının söylenenden çok daha fazla olduğu da yer alıyor!..

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.