Hava Durumu

Mezarken çeşme! Çeşmeyken dükkan!

Yazının Giriş Tarihi: 19.09.2020 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.09.2020 06:00

Bursa kent merkezinde ve ilçelerde eskilerden kalma asker şehitlikleri var. Bursalılar genel olarak Pınarbaşı'ndakini bilir. Tam adı Pınarbaşı Garnizon Şehitliği'dir. Çekirge'de  Hüsnügüzel'e yürüme mesafesi 5 dakika olan Bursa Asker Şehitliği'ni civar sakinleri dışında  çoğu kişi bilmez... 

Dün Şehrengiz dergisi yazarlarından, Bursa Kent Tarihi Araştırmacısı Kerim Bayramoğlu ile birlikte Bursa Asker Şehitliği'ndeydik.  

 11 Eylül 1922'de şehre ilk giren ve Bursa Valiliği'ne Türk Bayrağı'nı çeken atlı süvari bölük komutanı Yüzbaşı Rüştü Dinçer'in mezarı orada. Emekli olunca Bursa'ya yerleşen Dinçer 20 Mart 1967 tarihinde vefat eder ve Çekirge'deki şehitliğe defnedilir.

Bursa Asker Şehitliği aslında unutulmuş bir mezarlık. Kaynaklarda da hakkında pek bir şey yok. Gittik, gördük, duamızı da ettik. Şehitlikte çok da boş yer var; o boş yerlerin altında yatan birileri var mı, hiç bilmiyorum. Ama mezarlıkta genel bakım yapılmış, otlar biçilmiş. 11 Eylül Bursa'nın kurtuluşu vesilesiyle Yüzbaşı Rüştü Dinçer'in mezarını ziyaret edenler olmuştur. Mezarında iki buket çiçek vardı ve bakımlıydı.

Şehitlikte okuduğum mezar taşlarına göre, en son 1987'de şehit defni gerçekleştirilmiş. Çanakkale malul gazilerinin, tümgenerallerin, Bursa'da görev yapan asker başhekimlerin de mezarları var.

Esas meseleye gelecek olursak; orada bir Mevlevi dedesinin de mezarı bulunuyor; daha doğrusu mezar taşı! Baş taşında Kerim Bayramoğlu'nun verdiği bilgilere göre şunlar yazıyor:

"Hu Mecazib-i İlahiyyeden ve tarik-i Mevlevi salikanından Ispartalı Ruşen İsmail dede ruhu içün El-Fatiha, 8 Nisan 1334-1917"

(Mecazib-i İlahiyye: İlahi aşka tutulmuş olan meczuplardan, cezbedilenlerden anlamına geliyor.)

BEKÇİ BİNASI İBRİKHANE OLMUŞ

Mevlevi İsmail dedenin mezarının 2017 yılında çekilmiş fotoğrafları var; bir de dün çektiğimiz fotoğraflar.

Şu anda mezarının yerinde bugüne dek hiç görmediğim şekilde biçimlendirilerek yeşile boyanmış beton ya da taş malzemeden ana gövdesi olan bir çeşme var.

 İsmail dedenin mezarının baş taşı ise başka bir ecdat mezarının dibine betonlanarak dikilmiş. Mevlevi dedesinin kemikleri de taşınmış mı, yoksa çeşmenin altında mı hiç bilemedim, ayak taşı da ötede bir yerde. Mezarın kapak taşı olduğu düşünülen ağır mermer parçaları kırılmış, mezarlık duvarı yakınlarına öylece atılmış vaziyette duruyor.

Az yukarıda bir çeşme daha bulunuyor. Yeni çeşmenin tam karşısında bekçi ya da nöbetçi binası var.

(Aslında ibrikhane demek daha doğru olacak. Küçücük, unutulmuş bir mezarlıkta odaları tıka basa dolduracak kadar mavi ibriğin ne işi olduğunu hiç anlamadım. Camlardaki maviliklere dikkatli bakınca ibrik olduğunu fark ettik!)

Çeşme yapılacak pek çok boş yer varken Mevlevi dedesinin mezarının üstüne çeşme yapılması anlaşılır bir şey değil.

GÜMÜŞÇEKEN'İN ÇEŞMELERİ

Öte yandan birkaç gündür sosyal medyada Gümüşçeken'deki Çeşmeli Otel'in basmalı mermer çeşmelerinin kaldırılıp yerinin dükkâna çevrilmesi tartışılıyor. Orada iki çeşme vardı; otel sahibi küçük çocuklar su içemiyor diye çocuklar için de küçük bir çeşme yaptırmıştı. O çeşmeler tarihi eser değil. Zaten mimarisi de Osmanlı değil Batı tarzı. Ama çeşmeler kentlinin hafızasında anı biriktirecek kadar uzun zamandır oradaydı. Kovid-19 salgınıyla tetiklenen ekonomik krizde oteller iş yapamaz olunca hayrat dükkâna dönüştü. Kaldırılan çeşmelerin hemen karşısında yeni bir çeşme de yapılmış. Aslında yok olan çocukluğumuzun, gençliğimizin anıları, tepkilerin altında yatan neden de bu.

Bursa çelişkiler şehri; bir tarafta özel bir şahıs hayratı olan çeşmeyi kaldırıp dükkân yaparken, öbür tarafta da gözden uzak, gönülden ırak Asker Şehitliği'nde bir Mevlevi dedesinin mezarının yerine çeşme yapılıyor!..

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.