Hava Durumu

Muradiye Devlet Hastanesi yeniden hastalara kapılarını açtı!

Yazının Giriş Tarihi: 18.04.2020 06:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.04.2020 06:06

Muradiye Devlet Hastanesi'ne çok emek veren, Bursalı hayırseverlerin desteğini alarak pek çok birimini yenileyen, yatak kapasitesini artıran eski başhekimlerden Uz. Dr. Mete Ekşioğlu, kapılarını yeniden hastalara açan Muradiye Devlet Hastanesi'ni ziyaret etti...

Ardından da sosyal medya sayfasında biraz sitem, biraz hüzün dolu bir paylaşım yaptı!

Mete Ekşioğlu şöyle diyor:

"Bu emektar hastaneyi baştan aşağı yenilerken çok sıkıntılar çektim.

Bürokratik engeller ve vizyonsuz kişiler ile uğraştım. Şimdilerde o kadar güzel geri dönüşler var ki bana!..

 Yıllar sonra ilk kez en güzel yıllarımı verdiğim öksüz hastaneme uğradım.

 Bin bir emekle yaptırdığımız odalarımız kovid-19 şüphesi olanları bağrına basmış. Balık bilmesin Halik bilsin yeter!

 Ben Bursa halkı için uğraştım ve sonuna kadar hakkım helâldir. Benim ile birlikte emeği geçen herkese sevgi, selâm ve saygılar sunuyorum."

TEMMUZ 2019'DA KAPANMIŞTI

Muradiye Devlet Hastanesi 16 Temmuz 2019 tarihinde Şehir Hastanesi'nin faaliyete geçmesiyle birlikte kapılarını hastalara kapatmıştı...

O tarihten bu yana hastanenin yeniden hizmete girmesi için pek çok kampanya düzenlendi. Her görüşten vatandaş hastanenin yeniden hizmet vermesi için sürekli talepte bulundu.

Bursa Milletvekili Mustafa Esgin güçlendirme çalışması tamamlandıktan sonra yeniden hastane olarak faaliyet göstereceğini bildirdi...
Muradiye Devlet Hastanesi'ne yönelik tartışmalar sürerken koronavirüs salgını baş gösterdi...

Kent merkezindeki devlet hastanelerinde yoğunluk oluştu. Bu hastanelerin yükünü azaltmak amacıyla Çarşamba'daki hastane ile eski Askeri Hastane de pandemi hastanesine dönüştürüldü.

Son olarak ise Muradiye Devlet Hastanesi; kovid-19 testi pozitif çıkan ama ağır bulgular göstermeyen hastaların yatırıldığı bir karantina hastanesi olarak hasta kabulüne başladı.

Yani... Zor oyunu bozdu!( Bu defa da "hastane açılsın" diyen mahalleli "Niye açıldı, şehrin göbeğinde, insanların bu kadar içinde koronavirüs hastanesi olur mu?" demeye başladı!)

Muradiye Devlet Hastanesi olarak hizmet veren Memleket Hastanesi; Osmanlı'da padişah Abdülaziz döneminin meşhur valisi Ahmet Vefik Paşa tarafından yaptırıldı... 1922'deki Yunan işgalinde hasar gördü... Yani gazi hastanedir ve 157 yıl Bursalılara hizmet etmiştir.

Her bir odasında, ameliyathanesinde Bursalı hayırseverlerin katkısı vardı. Özellikle de Dr. Mete Ekşioğlu'nun başhekim olduğu dönemde ciddi bir yenilenme gerçekleşmişti.

Hatırlıyorum da dönemin Başhekim Uz. Dr. Mete Ekşioğlu'nun başlattığı bağış kampanyası için yerel bir TV kanalı hastane bahçesinden canlı yayın programı yapmıştı.

Başhekim olarak görev yaptığı Bursa Devlet Hastanesi'ne, bağışlarla fizik tedavi merkezi,  ameliyathaneler, yoğun bakım üniteleri; hemodiyaliz, kardiyoloji üniteleri kazandırmış, yatak kapasitesini artırmıştı...
Bursa'da ilk kez bir başhekimin görevden alınmasından sonra hemşehri dernekleri, engelli dernekleri başta olmak üzere sivil toplum kuruluşları harekete geçerek basın açıklaması yapmışlar ve geri dönmesi için kampanya başlatmışlardı.

(2014 yılında dönemin Büyükşehir Belediye Başkanlığınca yapılan açıklamada Devlet Hastanesi'nin işlevini yitirdiği, şehir merkezinde trafik sıkışıklığına yol açtığı belirtilmiş; turistik otel olarak hizmet vermesi niyeti beyan edilmişti.)

Dönemin başhekimi Mete Ekşioğlu, her halükârda uzun ömür biçilmeyen bir hastaneyi ayağa kaldırıyor, modernleştiriyordu. Bunun bir bedeli olmalıydı.

Uz. Dr. Mete Ekşioğlu'ndan sonra başhekimlik yapanların adını bile hatırlamıyoruz. İz bırakmadılar!

KAZANDA KAYNAYAN KURBAĞALAR GİBİ!

Prof. Dr. Ercüment Ovalı, 'Dornaz Alfa'nın virüs üzerinde etkisine yönelik çalışmalarından olumlu sonuç aldığını bildirdi...

Öneki gece attığı tweet'te şunları yazdı:

 "1 aydır laboratuvarda çalıştığımız bir ilacın ismini 23 Nisan'da açıklayacaktık. Ancak o kadar etkili duruyor ki insanların hayatını kurtarabilir. İnsanların hayatından gün çalmak istemedik. Acilen dornaz alfa hastaların tedavisinde klinik testlere alınmalı. Kahramanlarıma teşekkür ederim..."

Bildirir bildirmez de komutanlığını FETÖ'nün yaptığı trol ordusuyla birlikte; hekim camiasından ve bilim dünyasından da hızlı bir şekilde karalama kampanyası başladı!

(Prof. Dr. Ercüment Ovalı; FETÖ'nün yargısıyla, emniyetiyle, ihbarcısıyla, Karadeniz Teknik Üniversitesi'ndeki uzantılarıyla yoğun bir kumpasa maruz kalmıştı. ABD'de ödül alırken Eren Bülbül ile onu korumak adına delik deşik olan astsubaya yaptığı atıf ve Afrin'deki askerlere gönderdiği selam ile de PKK'nın hedefi olmuştu.)

Bi durun ya! El insaf!.. Tencerede kaynayan kurbağalar gibi; kafasını çıkartanı suya batırıyorlar!

 "Cık cık cık..." İlaç zaten varmış. Fibrokist tedavisinde kullanılıyormuş da! Girip laboratuvara virüsle burun buruna sen çalışsaydın, sen ilacın etkili olduğunu bulsaydın!..

Şu anda bazı ülkelerle birlikte Türkiye'de de koronavirüse karşı kullanılan ilaçlardan biri de sıtma ilacı... Sağlık Bakanlığı bu konuda öngörülü davranıp hastalık Türkiye'de salgına dönüşmeden ilaç stokunu yaptığı ve tedavide kullandığı için hasta ölümleri düşük seviyede seyrediyor.

Tedavide başarı sağlanıyor; iyileşenlerin sayısı artıyor; yoğun bakım yatakları sadece ölümlerle değil, tedavi olup iyileşenlerle de boşalıyor. 

Haber kanallarındaki programlarda izliyoruz; "Cık, cık, cık..." İlaç uzun süreli insanda denenmeliymiş; ondan sonra kullanılmalıymış; hatta birisi hastaları gruplayıp birine az, diğerine biraz daha fazla, bir gruba hiç vermeden ama ilacın verildiği söylenerek plasebo etkisi de ölçülmeliymiş. Tüylerim diken diken oldu!..

Ağır bir salgının içerisindeyken, kaybedecek zaman yokken, klasik, rutin, ağır aheste, her bir satırı kitabına, kuralına uygun; tin tin tin yapılacak bir ilaç etkileşim çalışmasından söz ediliyordu.  

Hangi hasta ya da hangi hasta yakınının böyle bir şeye rızası olur ki!

 İki yıl denenecek, beklenecek, makaleler yazılacak, sience (hakemli bilim dergileri) dergilerinde yayınlanacak... Ölme eşeğim ölme!..

Benzeri tartışma C vitamini üzerinden yürüyor... İşin komiği FDA'dan izin alınıp alınmadığı bile tartışmalarda dillendiriliyor! Pes!..  FDA, ABD kuruluşu! Türkiye bir ulus devlet! FDA'dan izin alması gerekmez!..

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.