Ormanları yakan PKK'ya lanet olsun!

Türkiye'de son günlerde art arda orman yangını felaketleri yaşandı... Yangın; ağaçları, orman canlılarını yok etmekle kalmadı, insanların yaşadığı alanlara da sıçradı. Hatay'da eş zamanlı olarak dört noktada başlayan yangın meskûn mahallere dek geldi. Evler, arabalar yandı. Alevlerin yükseldiği sokakta çığlık çığlığa kaçışan insanların görüntüsü dehşet vericiydi.

 Çok şükür ki can kaybı olmadı... Hatay, İskenderun, Belen Belediye başkanları yangınların farklı noktalarda eş zamanlı ya da art arda çıkışını şüpheyle karşılıyor...
Hatay'daki yangın henüz kontrol altına alınmaya başlamışken bu defa da Kahramanmaraş'ta 4 ayrı noktada orman yangını başladı.... Derken bir de baktık ki Trabzon'da 35 farklı noktada yangın çıktı...
Bu yangınlar kendiliğinden mi çıktı? Ya da vurdumduymaz piknikçiler mi çıkardı? Hatay ve Kahramanmaraş'ı bilen, tanıyan kişilerle konuştum; yangın çıkan bölgelerde piknik falan yapılmadığını söylediler!

Son yıllarda dünya genelinde orman yangınlarında artış var... Mesela Avustralya'da, Amerika'da günlerce süren ve tüm teknolojik olanaklara karşın söndürülemeyen orman yangınları gerçekleşiyor... Bilim insanları orman yangınlarının günlerce söndürülemeyecek büyüklükteki bu yangınları küresel ısınmaya bağlıyor... Ancak küresel ısınmaya bağlı olan yangınlar mevsimin en sıcak günlerinde gerçekleşiyor. Sonbahar aylarında değil!..

Birileri son günlerde ülkemizde yaşanan yangınları küresel ısınmaya bağlayıp terör örgütü PKK'yı aklamaya çalışıyor! Üstelik de cani PKK'nın kendi yayınlarında ve sanal platformda yangını kendilerinin çıkardığını ilan etmesine ve geçmişinde yaktıkları çok sayıda orman olmasına karşın!

Ankara'da Güvenpark'ın orada Belediye otobüsüne çarparak patlatılan bombalı araç terör eyleminde oradaydım; ÇGD'nin Basın Ödülü'nü almak üzere gitmiştim. Alevler gökyüzüne yükseldiğinde o anda tek düşündüğüm şey "Kim bilir kaç ananın yüreği yanacak?" olmuştu. Zira o gün üniversiteye hazırlık sınavı vardı, Kızılay sınavdan çıkan gençlerle doluydu.... Basından izlemek başka, katliama tanıklık etmek başka!..

PKK İNSAN DA YAKTI, BEBEK DE! ORMAN MI YAKMAYACAK?..

PKK insan da yakıyor, bebek de! Canları yakan PKK'nın orman yakmayacağını düşünmek nasıl bir saflıktır!  

Haa... Bunca şey olup biterken, orman, park ve bahçelerde ağaç kesimine tepki gösteren çeşitli kuruluşlardan bazılarının orman yakan PKK'ya tepki göstermemesi en masum tabirle akıl tutulmasıdır. Bir adım ötesi ikiyüzlülük, daha da ötesi hainlik ve işbirlikçiliktir!
Haa, şu da bir gerçek; başta turistik Ege ve Akdeniz kıyıları olmak üzere rantı çok yüksek olan yerlerde bir villa sitesi ya da bir otel yeri kadar tuhaf ve dolayısıyla şaibeli yangınlar çıkıyor... Geçmişte bu tür yerlerde sonradan villalar ya da oteller yapıldığına dair iddialar da var. 

Ama o orman yangınlarını, eş zamanlı olarak dört beş hatta 35 yerde yangının çıktığı Hatay, Kahramanmaraş ve Trabzon yangınlarıyla bir tutmak da yanlış.
Hatay ve Kahramanmaraş'ı tanıyan insanlarla konuştum. Oralarda yanan yerler turistik tesise ya da konuta elverişli alanlar değil.
Hatay'a 2006 yılında gelinimle birlikte gitmiştim ve hayran kalmıştım. Oğlum askerdi, o zaman nişanlıydı. 22 yaşındaki bir genç kızı ailesi bana emanet etmişti; çok da tedirgindim. Boşunaymış. Yabancı olduğumuz çok belli olmasına karşın tek bir kişinin yan bakışına, laf atmasına, saygısızca, yılışıkça davranışına denk gelmedik. Hatay her inançtan, kültürden insanların bir arada yaşamayı başardığı bir kentti. Sokakta insanlar yüksek sesle bile konuşmuyordu, kimse küfretmiyordu. Ne yazık ki; Hatay'ın bu eşsiz demografik ve sosyoekonomik yapısı Suriyeli sığınmacı göçüyle bozuldu!  Hatay'ın nüfusu 1 milyon 645 bin; buna 426 bin Suriyeli sığınmacı eklenmiş durumda!..

Türkiye Cumhuriyeti topraklarına en son katılan şehirdi. PKK'nın orman yangınlarında Hatay'ı seçmesi boşuna değil; PKK'nın koruyucusu, destekçisi olan üst akıl denilen güçlerin de devrede olduğu aşikâr...