Sağlık Müdürlüğü soruşturma başlattı!

Dün gündeme getirdiğim iki konuya dair son bilgileri paylaşmak istiyorum.

Biri Prof. Dr. Kayıhan Pala'nın Bursa'da iki özel hastaneden birinin "Bizde Kovid-19 hastası yok, çekinmeden gelebilirsiniz" diye reklam vermesi, diğerinin ise kısa mesajla vatandaşlara "Tomografi yoluyla koronavirüs teşhisi koyuyoruz" diyerek "çıkın çıkın gelin" mealinde çağrı yapmasıydı!.. 

İl Sağlık Müdürlüğü yetkililerinden edindiğim bilgilere göre; her iki hastane hakkında da konu kendilerine intikal eder etmez geçen hafta içerisinde yasal soruşturma başlatılmıştı.

Yani, salgını fırsata çevirmeye yönelik girişimde bulunan özel iki sağlık kuruluşu için gereğinin zaten yapılmakta olduğu bilgisi geldi.

TEST MERKEZLERİ ARTIRILACAK

Öte yandan Sağlık Bakanlığı tarafından Bursa'da sadece 'Merkez Laboratuvar' da denilen Halk Sağlığı Laboratuvarı'nın yetkilendirildiği ve laboratuvarda aşırı test yoğunluğu nedeniyle test süresinin öngörülenin üstüne çıktığı da biliniyor.

Önceki akşam Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye genelinde test merkezi sayısının artırılacağını belirtmişti.

Sağlık Bakanlığı kaynaklı bilgilere göre ise; muhtemelen birkaç gün içerisinde Bursa'da başta Tıp Fakültesi ve Şehir Hastanesi olmak üzere Kovid-19 testi yapılabilen merkez sayısı artırılacak.

Yüksek İhtisas Hastanesi'nde test izni verilecek sağlık kuruluşları arasında yer alacağı söyleniyor.

Test yapabilen merkez sayısının bir an önce artırılması, hem sağlık çalışanları ve hastalar açısından zaman kaybının önüne geçecek hem de vatandaşların "Kovid-19 hastası olup olmadığına yönelik kaygılarını giderecektir.

Bursa'da en fazla Kovid-19 hastasının tedavi edildiği sağlık kuruluşu Şehir Hastanesi. Edinilen bilgilere göre Şehir Hastanesi'nde yatak sayısı artırıldı.

Kovid-19 hastalarıyla muhatap olan doktorlar, test sonuçlarının hızlandırılmasının, salgınla mücadelede ellerini güçlendireceğini söylüyor.

 Bu salgınla mücadele etmenin bir yolu hastaları tedavi etmek ise diğer yolu da toplumda bulaşı en aza indirgemek, böylece hastanelerin yükünü azaltarak sağlık personeline zaman kazandırmak...  Korunmanın da birkaç yolu var. Bir yolu vatandaşın bireysel tedbirlerini alıp temassız hayata geçiş yapması, evde kalması, el yıkama, dezenfektasyon, sosyal mesafe gibi kurallara dikkat etmesidir.

 Diğer yolu ise Kovid-19 bulaşmış kişileri tespit etmek. Hastaların bir kısmının hiçbir belirti göstermediği de biliniyor. Bunların da saptanıp izole edilmesi gerekiyor. Sağlık Bakanlığı şimdilik testi şikâyetleri koronavirüs bulgusuyla örtüşenlere ya da hasta ile temas etmiş olanlara ve yurt dışından gelenlerin bir kısmına yapıyordu.

İHTİYAÇ SAHİPLERİNE YARDIMLAR

Daha önce de yazmıştım... Şehirde hiçbir geliri olmayan, gündelik işlerde çalışarak geçimini sağlayan çok sayıda insan var. Kızılay ve Vefa grubunun radarında 65 yaş üstü, evinden çıkamayan vatandaşlar var.

 Yaş sınırı 65'in altındaysa bu insanların tek umudu Türk gelenek ve göreneğinde olan dayanışma ve yardımlaşma. Ama şimdi insanlara "Evde kal" dendi. Çoğu insan da uydu. Az önce kafamı pencereden uzattım.

Bizim İncirli Caddesi bile çok sakin. Trafik yoğunluğu çok az, sokakta dolaşan insan sayısı da öyle. Öte yandan kent yoksulları, kendileriyle aynı durumda olan insanların yaşadığı mahallelerde oturuyor. Kalkıp da 2 bin lira kira verip Özlüce'de oturacak halleri yok!.. Demem şu ki, dara düşmüş ihtiyaç sahibinin komşusunun da zaten durumu iyi değil. Yani kendini zor geçindiren insanların dayanışacak hali pek yok!

Bursa Valiliği bünyesinde kurulan 'Vefa' masası 65 yaş üstü vatandaşlara yardım ediyor. Geçen gün yazmıştım; şiddet mağduru, gündelik temizlik işlerine giderek geçinen, koronavirüs salgınıyla birlikte işsiz kalıp mecburen "Evde Kalan" kadının durumunu!..

İş başa düştü, komşun açken tok yatılmaz diye yazmıştım. Kızılay gıda, kişisel hijyen ve temizlik maddesi yardımı yaptı. Çevre dayanışması da gerçekleşti. Kirasını ve faturaları ödememek kaydıyla bir ay aç kalmayacak durumda.

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ VEFA SOSYAL DESTEK GRUBU

Öte yandan geçen gün Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş tarafından açıklanan koronavirüs nedeniyle oluşturulan Vefa Sosyal Destek Grubu da böyle zamanlarda hem önemli hem de gerekli.

Bursa Büyükşehir Belediyesi 2 bin 500 lira aylık geliri olana korona süreci bitene kadar ayda 1 kez gıda, temizlik, pazar filesi ile haftada 1 ekmek dağıtacak. 2 bin 500 - 5 bin lira arası aylık geliri olanlara ayda 1 kez gıda, temizlik yardımı; evden çıkamayan yaşlı, kimsesiz ve engellilere her gün 2 kap sıcak yemek dağıtılacak.

(Bu süreçte ihtiyacı olanlar başvuru için 153'ü, 4441600, 4441602 arayabilir ya da www.bursa.bel.tr sitesinden online destek başvuru formunu doldurabilir. (Bu arada muhtemelen çok başvuru olduğundan bu telefonların sürekli meşgule düştüğü gelen bilgiler arasında. İnternet kullanamayan ihtiyaç sahipleri ya da yaşlılar, komşuları veya yakınları olan genç birinin yardımıyla online olarak da başvurabilir.)

Büyükşehir Belediyesi kiracılarına kira ertelemesine ve nisan ayı su faturasında ocak ve şubat ayı ortalamasının yarısını alma, reklam ve ilan bedellerini erteleme gibi kararlara da imza attı.

'ANNEMİN İLACI HÂLÂ GELMEDİ!' PEKİ SEN NECİSİN?..'

Şöyle bir şey de var; sosyal medyada denk geldim, bir kadın paylaşmış; "Annemin ilaçları hâlâ gelmedi. Defalarca aradık getirmediler" diye. Altına da insanlar bir sürü yorum yapıp Vefa Grubu'na saydırmışlar da saydırmışlar!.. Bir kişi de çıkıp, "Sen necisin?" dememiş. Belki de diyen çıkmıştır, silmiştir yorumu.

Be insanlar! Vefa Sosyal Destek Grubu'na saydıracağınıza, kadının sayfasına bir girin, bir bakın! Yaşı itibarıyla sokağa çıkma engeli yok! Korona öncesindeki paylaşımları lay lay lom, yiyip içip bol bol gezmece!..  

Önce evlatlar sahip çıkacak analarına babalarına! Evlatlar görev nedeniyle başka şehirde iseler tamam anlaşılır bir durum. Ama kadın Bursa'da, anası da Bursa'da!.. Olacak iş mi? Sen evlat olarak üstüne düşeni devlete havale ediyorsun. Üstelik de bunu sosyal medyadan paylaşarak aslında annenin kimsesizliğini ilan ediyorsun! Sen necisin?..
Bu arada belediyelere 65 yaş üstü yardım için başvuranlar arasında annesiyle birlikte oturan, sabit geliri olanlar var; keza Kızılay'a başvuranlar arasında 200 metrekarelik dairede lüks içinde yaşayanlar da bulunuyor. Kurumlar bunları kontrol ya da yardım teslimi için gittiklerinde fark ediyor.

Özetle; kimi zaman ihtiyaç sahibi olmayanlar, hem gerçekten ihtiyacı olanların önüne geçiyor; hem de belediye ve diğer kurumların sosyal görevlilerini boşuna meşgul ediyor!

Çevremde sadece emekli maaşı ile geçinen çok sayıda insan var. Gelirleri 2 bin 500 liranın altında. Ama hepsi de "Biz idare ediyoruz. Zor durumda olanlar alsın" diyerek Büyükşehir'e yardım için başvurmuyor. Allah'tan insanlarımızın çoğunluğu duyarlı!..