Hava Durumu

Salgın, yeme alışkanlıklarımızı değiştirdi

Yazının Giriş Tarihi: 21.01.2021 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.01.2021 06:00

Kovid-19 salgınına karşı korunmak için maske, fiziki mesafe ve hijyen kurallarının yanı sıra bağışıklık sistemini güçlendirmek adına sağlıklı beslenme önerilip duruyor.

Önceleri sinir olan vatandaş artık TV kanallarındaki uzmanların ballandıra ballandıra anlattıkları beslenme önerilerine artık tahammül edemiyor!

Kapanan iş yerleri sahipleri ve yanlarında çalıştırdıkları insanlar çok sıkıntıda. Yarım maaş alanlar, hiç maaş alamayanlar var.

Gündelik işlerde çalışanlar işsiz. İnsanlar artık gıdaya bile para ayıramaz oldular. Yine de anneler tüm güçleriyle evlatlarını, aile bireylerini sağlıklı besleme gayreti içerisinde. Et pişiremese de mercimek pişiriyor. Türklerin mucize besini tarhana neredeyse her evin temel ürünü. Eskiden bedava verilirdi, ilgi artınca kemikler de parayla satılmaya başlandı. Yine de ucuz. Et suyu kaynatıp çorba yemek yapıyorlar. Çorbalık parça tavuklar hâlâ ucuz; alıp yemek yapıyorlar. Salgının kahramanı anneler, mutfakta adeta mucize yaratıyor.

İŞ YERLERİNDE YEMEK

Peki, halen açık olan iş yerlerinde durum nasıl? Kamu kurumları öğle yemeklerinin kalitesini artırdı mı? Memur sendikalarıyla konuştum. Zaten pek çok işkolunda öğle yemeği yok. Olanlar da paket servise geçtiler. Soğuk yenecek yiyecekler verilmeye başlandı. Kalitenin düştüğü söyleniyor. Fabrikalarda eskisi gibi sıcak yemek verildiğini öğrendim. Büyük fabrikalar "Biz salgın öncesinde de sağlıklı yemekler veriyorduk" diyerek salgında da aynı sistemi uyguluyor.

Ancak emek cephesinden gelen bilgilere göre, 50, 100 işçinin çalıştığı orta ölçekli işletmelerde yemeklerin kalitesi düşürülmüş. Bu çalışanların çok alışık olduğu bir durum. Ekonomik kriz dönemlerinde işçi çıkartmaya gidilirken, tasarruf tedbirleri kapsamında verilen yemek kalitesi de düşürülür. Örneğin daha önceden 20 liralık yemek paketinden alım yapılırken 15 ya da 10 liralık yemek paketine geçiş yapılır. Düşük fiyatlı yemeklerde et ürünleri azdır; kullanılan yağların kalitesine dek bir düşüş yaşanır!

(Bu arada yeri gelmişken değinmeden olmaz. Onca yıllık çalışma hayatımda çalışanlarına, gazetecilere en düzgün/ güzel ve sağlıklı yemek çıkartan iş yeri Kutlucan Holding ve YeniDönem gazetesi olmuştur. Mesela yemeklerde zeytinyağı ve tereyağı dışında bir yağ kullanılmaz. Çeşitler fazla ve dengelidir. Kutlucan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Kutlucan öğlenleri ne yiyorsa çalışanlarına da aynısını hak gören biridir. Yeri gelmişken teşekkür etmek lazım. Evlerde çalışmaya çekilmeden önce akşam yemeklerini salata ya da çorba ile geçiştirirdim, zira iş yerinde son derece sağlıklı beslenirdik.)

YEMEKTE LEZZET ÖNCELİĞİ YERİNİ HİJYENE BIRAKTI

Dün çok ilginç bir araştırma elime ulaştı. Paketli yemek firması Meal Box için Barem firması, çalışanların salgın döneminde değişiklik gösteren yemek alışkanlıklarını araştırmış. Yani halen bir işi olup da öğle yemeğine ihtiyaç duyanların...

Pazar araştırma ve danışmanlık şirketi Barem'in gerçekleştirdiği anket sonuçlarına göre, çalışanların yüzde 28'i öğle yemeğini evden götürmeyi tercih ediyor.

Bu dönemde çalışanların yemek seçimindeki önceliği hijyen olurken, görüşülen kişilerin yalnızca yüzde 43'ü sağlık açısından dışarıda yemek yemeye güveniyor.

Araştırma vahim bir tabloyu da ortaya koyuyor:

Araştırmaya katılan çalışanların yüzde 26'sının, şirketinde herhangi bir öğle yemeği uygulaması bulunmuyor!

Firmanın, çalışma şeklinin özelliği yemek politikasını doğrudan etkiliyor. Bu oran bu dönemde evden çalışan beyaz yakalılarda yüzde 17 iken, kendi hesabına çalışanlarda yüzde 46'ya çıkıyor.

Yarı zamanlı çalışanların yaklaşık yarısı çalıştığı şirkette herhangi bir öğle yemeği politikasına tabi değil. Tam zamanlı çalışanlar şirkette pişirilen yemeği (yüzde 33), yarı zamanlı çalışanlar evden yemek götürmeyi (yüzde 43); evden çalışanlar ise yemek kartı/ çeki/ fişi ile dışarıdan yemek yemeyi (yüzde 46) daha çok tercih ediyor.

İş yerinde ya da dışarıda yemek yiyenlerin önceliği eskiden lezzet iken salgın sürecinde insanlar yemeğin tadı yerine hijyene sağlık açısından güvenilir olmasına bakar olmuşlar.
Barem'in araştırmasındaki sıralama analizine göre; çalışanların en önem verdiği kriter hijyen (yüzde 36) oldu. Bunu; sağlık (yüzde 27), lezzet (yüzde 21) ve bildik yer olma (yüzde 16) izliyor.
Kendi mutfağı olmayan firmalarda ya da dışarıdan yemek uygulamasını tercih etmeyen çalışanlarda ise abonelik sistemine odaklı paketli yemek hizmeti tercihi artmaya başladığı da tespitler arasında yer alıyor.
Mesela paketli yemek firması Meal Box CEO'su Murat Demirhan yaptığı açıklamada Barem'in araştırmasının yemek tercihlerindeki eski alışkanlıkların neredeyse tamamen değiştiğine vurgu yaparak salgın sürecinde firma olarak 5 kat büyüdüklerini söylüyor.
İlginç... Kovid-19 salgını yaşamımızın her türlü alanını doğrudan etkiliyor. Uzaktan eğitim, fiziki mesafeler, obsesifleşen temizlik biçimi, yemek alışkanlıkları gibi...
Salgından sonra, normalimiz ne olacak, şimdilik belirsiz!..
 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.