Hava Durumu

Salgında tehlikeli tırmanış!

Yazının Giriş Tarihi: 26.03.2021 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.03.2021 06:00

Salgında tırmanış sürüyor... Önce biner biner başladı, şimdi günde 3 binin üzerinde artış var... Günlük vaka sayısı 30 bine dayandı...

Hafta başında bir yetkilinin verdiği bilgilere göre; yatan hasta sayısı 600'dü; 150'si yoğun bakımdaydı, 50'ye yakını da entübe edilmiş durumdaydı. Yani Bursa'da yoğun bakım yatak sıkıntısı yoktu. Aşıda en az 300 bini ikinci doz olmak üzere 493 bin sayısına ulaşılmış; eşleri 65 yaş üstü olan 60 yaş grubuna da aşı yapılmıştı.

Ancak vaka artışı Türkiye genelinde sürüyor. Bursa da payına düşeni alıyor. Vaka sayısında yüz binde 34'lerden 88'lere geldi...

Yaşamını yitirenlerin sayısı her gün artıyor. Vaka sayısındaki artışlar, hastane süreçleri nedeniyle 2 ya da 3 hafta sonra ölümlere yansıyor.

Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan ile görüştüm, Bursa'daki son durumu sordum; şunları anlattı:

"İl Sağlık Müdürlüğü hasta sayısının Bursa'da yüzde 100 arttığını söyledi. Bize göre şu an yüzde 100'den de fazla... Ama yoğun bakımlarda henüz doluluk yok. Böyle giderse yoğun bakımlarda da sıkıntı yaşanabilir. "

BURSA'DA AŞILANMA BU HIZLA 1 YILDA BİTER!

Aşılamayı sordum; zira hâlâ toplumun önemli bir kısmı aşılanmadı.

Alpaslan Türkkan aşılama konusunda şunları söyledi:

"Aşıya gelince birinci, ikinci doz hesabını yaptım. Bursa'da şu anda günde 7 bin 200 civarında aşı yapılıyor. Günde 7 bin 200 ile aşılamayı ancak önümüzdeki sene bugün bitiriyoruz! Bu bir sene boyunca Kovid-19'un pek çok farklı mutasyonu çıkabilir ve aşı etkisiz kalabilir. Herkesin aşılanması lazım!.."
Neden aşılamanın yavaş gittiğini sordum;

"Yeterli aşı yok! Türkiye'de günde 1 milyon aşı yapmamız lazım... 'Geldi' diyorlar. Biz niye 7 bin 200 aşı yapıyoruz. Günde 1 milyon aşı yapılması lazım!.."

Aşıların Türkiye'ye geldiğine yönelik haberleri hatırlattım: "Aşı geldiyse, varsa da onları bir an önce kullansalar iyi olacak!" dedi...

Başkan Alpaslan Türkkan, salgına karşı şu andaki en etkili silahın aşı olduğunun defalarca altını çizdi.

Türkkan'a bir diğer sorum, "Şu anda salgının ivmesi kapanma gerektirir mi?" oldu. Şöyle yanıtladı:

"Kapanma şart! En kısa zamanda!.. Geçen seneye göre çok daha ciddi bir durum söz konusu. Sosyal devletin de gereğini yerine getirdiği bir şekilde kapanmanın gerçekleşmesi lazım..."

Bir başka husus da vatandaşın artık hiç salgın yokmuş gibi yaşamasıydı; bu konudaki yorumu ise şöyle oldu:

"Ölüme alışılır mı? Alıştık işte! Geçen sene çok daha dikkatliydik. AVM'ye git, ama parka gitme! Bir süre sonra insanlar kendini sokağa atıyor!.."

YILDIRIM'DA AZALIRKEN NİLÜFER'DE NİYE ARTTI?

Başkan Türkkan salgında şeffaflığa, verilerin paylaşılmasına da dikkat çekti:

"Bursa'da hangi ilçede ne kadar vaka var açıklanmıyor! Alıştık işte... Geçen sene çok daha dikkatliydik. Vatandaş da alıştı mı ne?"

Ve Alpaslan Türkkan Bursa'da salgın açısından son günlerin en çok tartışılan konusunu gündeme getirdi:

"Yıldırım'da vaka sayısı çok azaldı, Nilüfer'de arttı. Osmangazi birinci sırada! Ama veriler yok ortada... Nilüfer niye? Mantıklı bir şey yok! Elimizde veri olmadığı için değerlendiremiyoruz..."

Yıldırım ahalisinden biri olarak gözlemim şöyle:

"Nilüfer'de salgının ilk döneminde, yaz aylarında insanlar çok daha dikkatli davrandılar. Evden çıkmadılar, sosyal iletişimi kestiler. Özen gösterdiler. Çekirdek aile yapısı vardı; konutlar daha genişti. Bir dairede az sayıda insan yaşıyordu. Yıldırım'da ise aile apartmanları vardı. Salgının ilk dönemlerinde insanlar pek umursamadı.

Yasaklara uymadılar, çoluk çocuk kapı önlerinde, sokaklardaydılar. Aile apartmanlarında yaşayan ve hane içi de kalabalık olan aileler sülale boyu kovid oldular. Hastalığı çok ağır geçirenler oldu, epeyce de insan öldü.

Nilüfer salgının bahar, yaz hatta sonbaharını çok yüksek riskli bölge olmadan yani HES'te kırmızılaşmadan atlattı. Son açılıma gelindiğinde bunalan Nilüferliler kendilerini AVM'lere, kafeteryalara, restoranlara, parklara attılar. Bir de Bursa'nın özel okul merkezi. Çok sayıda okul var; insan hareketliliği çok fazla! Yıldırımlıların canı salgından çok yandığı için biraz daha dikkat etmeye başladılar!.."

'SALGINDA BİRİNCİ DALGANIN ÜÇÜNCÜ PİKİNDEYİZ'

Başkan Türkkan'a sürü bağışıklığını sordum; "Toplumun yüzde 70'inin hastalığı geçirmiş olması gerekiyor. Henüz ona çok uzağız" dedi.

Haberlerde sık sık tıp profesörlerinin "3'üncü dalgadayız" şeklinde açıklamaları vardı;  "Gerçekten de üçüncü dalgada mıydık?"

Kendisi de halk sağlığı uzmanı ve bir bilim insanı olan Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, "Hayır, birinci dalganın üçüncü pikindeyiz. Salgında dalganın bitmesi için sıfırlanması lazım. Bazı ülkeler sıfırladılar ve salgın yeniden başladı. Onlar ikinci dalgada. Ama biz hiç sıfırlayamadık ki!.."  dedi.

Başkan Türkkan'ın dikkat çektiği bazı hususlar ise şöyleydi:

"Genel siyaset olarak öne çıktı. Sağlık öne çıkıp yönetilmedi. Hep siyaset öne çıktı. Kongrelerin dolu olması sağlık olarak yapılmaması gereken şeylerdi! Şimdi yüzlerce kişi otobüslerle şehirlerine döndü. Ne olacağı belli değil! Bursa'da yeterince tedbir alındığını da söylemek mümkün değil!.. Tabip Odası'na geldim şu an. Yolda bir işletmenin çalışanları kapı önünde maskesiz sigara içiyorlardı. Kamu denetimi şart. Salgının ortasındayız. Her yeri açıyoruz. Bu artış devam ederse geometrik artış olur. Yani freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı gidiyoruz!.."

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.