Sanal salgın dolandırıcıları işbaşında

Kovid-19 salgını insanların internet ortamında alışverişini artırdı. Dışarı çıkmak istemeyen pek çok kişi kitaptan gıdaya dek alışverişlerini internet üzerinden yapıyor. 

Öte yandan Kovid-19'dan korunmak adına yazılı ve görsel basında profesörler her gün bağışıklığın güçlü tutulması gerektiğine dikkat çekiyor ve sürekli sağlıklı/düzenli beslenmeden, hijyen tedbirlerinden söz ediyor.
A.B. sosyal medyada bir gıda desteği ilanına denk geliyor. İlanda Kovid-19'a karşı tüm vitamin ve mineralleri kapsadığı öne sürülen bir bitkisel üründen söz ediliyor. Site sadece ürün adına açılmış bir blog; firma adı falan yok. Aslında sıkıntı tam da burada başlıyor.

Neyse... A.B. "Fiyatı da ucuz, en azından vitamin takviyesi olur" diye düşünüyor; ürünü sipariş veriyor, ürün geliyor; çocuklara içirmeden önce kendimde deneyeyim, diyor. İçiyor ve birkaç saat sonra kusma ve ishal başlıyor. Bebeği ağabeylerine bırakıp bir devlet hastanesine gidiyor, acil servis ana baba günü; Kovid-19 hastalarıyla dolu. Parası da yok, abisini arıyor, birlikte özel bir hastaneye gidiyorlar. Serum takılıyor. Biraz toparlandıktan sonra eve geri dönüyor...

A.B. "Gül abla, çocuğumu sütten geçer diye korkudan üç gün emziremedim. Ya oğlanlara ve eşime içirseydim o şeyi! Eşim beni paralardı, 'sen nasıl böyle bir şey yaptın' diye. Korkudan yaptığımı hiç kimseye söyleyemedim" diyor.

Eşinden gizli saklı iş çevirdiği için şikayetçi de olamamış. Tekrar ürünün sitesine girip hesap sormak, durumu bildirmek istediğinde ise ortalıkta site falan olmadığını görüyor. Beni arayan A.B. "Gül Abla, siz yazın ki, insanlar internetten ucuzluğuna, sahte övgü yorumlarına kanıp da Kovid'ten korunacağız diye almasınlar. İnsanı sağlığından ediyorlar. Ben ailemi Kovid'ten korumak için çırpınıyorum, yokluk olmasaydı böyle bir yolu seçmezdim."

Ve isyan ediyor:

"Eşim doğru dürüst maaş alamıyor. Kirayı, faturaları, kartları zar zor ödüyoruz. Kalan parayla da ne alabilirsek onu yiyoruz. Benden çok daha zor durumda olanlar da var. O anneleri düşündükçe daha da üzülüyorum. 9 aylık bir kızım var, oğulların 10 ve 14 yaşında. Büyüğüm ergenlikte, önüne bir tencere yemek koysan yer bitirir. Utanıyorum söylemeye, ama sofraya taze ekmek koyamıyorum. Koysam bir öğünde üç ekmek yeniyor. Ben de eşim de üniversite mezunuyuz. Annem, kayınvalidem destek oluyor, ama onların da imkanları kısıtlı, sadece emekli maaşları var. Televizyonda her gün bağışıklığınızı artırın, sağlıklı beslenin, deyip duruyorlar, kan beynime çıkıyor. Tuzları kuru ya, herkeste dediklerini yapacak para var sanıyorlar!

SAHTEKARLAR E-DEVLET'İ DE TAKLİT EDİYOR!

Sosyal medyada insanların salgında artan para ihtiyacın fırsata çeviren bir başka dolandırıcılık yöntemi de kurumların taklit edilmesi...

Sosyal medya sayfamda her denk geldiğimde sisteme şikayet ettiğim E-Devlet'i taklit eden bir sponsorlu ilanlar var. Biri "e-devlet hizmetleri" diye, diğeri ise "e-devlet hizmetleri portalı" diye ilana çıkmış...

Tıklayıp sisteme girdiğiniz an sizin kart bilgilerinizi istiyor; sonrası tüm kart bilgileriniz ve kimlik bilgileriniz dolandırıcıların eline geçiyor ve kartlarınız boşaltılıyor. 

Kredi kart aidatının geri alınması için muhtelif yöntemler var; Tüketici Hakem Heyeti'ne başvurmak, gerçek e-devlet hesabınızdan e-posta ile dilekçe yollamak ve ilgili bankaya dilekçe vermek.

Hiçbir şekilde e-devlet; sosyal medya sayfalarında sponsorlu ilanlara çıkmaz! Niye çıksın ki! O ilana çıkanlar, sizi oltaya getirip banka hesabını boşaltmak isteyen dolandırıcılardır.
e-devlet'i bile taklit etmekten çekinmeyen bu sahtekarlar, cep telefonu operatörleri, elektrik, doğalgaz ve su dağıtım kurumlarını da taklit ederek borç bildirimi yapıp, icra ile tehdit ederek, ödeme için kredi kartı bilgilerinizi istiyor. Paniğe kapılıp da kredi kartı bilgilerinizi girdiğiniz andan itibaren dolandırılıyorsunuz.