Hava Durumu

Sözleşmeli öğretmenlerde bölünmüş aileler

Yazının Giriş Tarihi: 31.07.2019 06:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.07.2019 06:01

Hafta içerisinde evli ve bir çocuğu olan sözleşmeli öğretmenlerle konuştum. Dertlerini dinledim. Aralarından biri şunları söyledi: "Gül abla, evliyim, yeni çocuğum oldu. Ücretsiz izin kullanıyorum. Kadrolu öğretmenlere iki yıl, bize bir yıl ücretsiz izin var. Eşim mühendis, bir belediyede çalışıyor şu anda. Liseden beri arkadaşımdı, severek evlendik. 

Eşimin, öğretmen olarak görev yaptığım yerde iş bulması hiçbir şekilde mümkün değil. Doğu'da bir kasabadayım. Mesleğimi bırakmak istemiyorum. Kadroya geçmem ve tayin istemem için daha çalışmam lazım. Babam vefat etti, vasiyeti var; 'Kızım seni çok zor koşullarda okuttum. Sakın evlenip de mesleğini bırakma' diye. Atanamayan öğretmenken de çok sıkıntı çekmiştim. Şükür sözleşmeli olarak atandık ama şimdi ne yapacağımı şaşırdım. Bu gidişle istifa etmek zorunda kalacağım. Ankara'daki yürüyüşe gittim, sesimizi duyurmaya çalıştık..."

KADROLU, SÖZLEŞMELİ, ÜCRETLİ ÖĞRETMENLER

Ve görüştüğüm eğitmenler, sözleşmeli yerine kadrolu öğretmen olmak istediklerini söylediler. Her ikisi arasındaki farkları anlattılar. Sorum üzerine ücretli öğretmenlik hakkında da bilgi verdiler. Özetle şöyle:

Kadrolu öğretmen:

Göreve son verilmesi disiplin hükümleriyle oluyor; Emekli Sandığı'na bağlılar. Diğer eş öğretmen olmasa da eş ve sağlık durumuna bağlı tayin hakkı tanınıyor. Kadrolu öğretmen 3 yıl hizmetten sonra isteğe bağlı yer değişikliği talep edebiliyor. Birinci derece yakının vefatında 7 gün; eşi doğum yaparsa 10 gün; evlenirse 7 gün izin kullanabiliyor. Ücretsiz doğum izni 2 yıl. Süt izni, çocuk 6 aylık olana dek günde 3 saat ikinci altı ayda ise günde 1,5 saat.  Yönetici olarak görevlendirilir. Askerliği asker öğretmen olarak yapar. Kullanılmayan yıllık izin ertesi yıla devredilir. Ek ders ücretlerinden prim kesilmez.

Sözleşmeli öğretmen:

Sözleşmeli öğretmenlerin sözleşmesi feshedilebiliyor, SGK'da Emekli Sandığı'na bağlı değil. Eş öğretmen değilse eşin yanına tayin edilemez. 4 yıl sözleşmeli ve iki yıl kadrolu olarak aynı yerde çalışmak zorunda. Birinci derece yakının vefatında 3 gün; evlenirse 3 gün; eşi doğum yaparsa 2 gün izin hakkı var. Ücretsiz doğum izni 1 yıl. Süt izni çocuk 1 yaşına gelinceye kadar günde 1,5 saat. Kademe, derece ilerlemesi yok. Yönetici olarak görevlendirilemez. Askerlikte sözleşme feshedilir. Kullanılmayan yıllık izin ertesi yıla devredilemez. Ek ders ücretlerinden sigorta primi kesilir.

Ücretli öğretmenler:

Yeni mezun öğretmen adayları, deneyimleri olmadığı için özel okullarda bile iş bulamıyor. En azından deneyim kazanmak ya da ailelerine yük olmamak ve biraz da olsa katkı yapmak adına ücretli öğretmen olmaya razı oluyorlar... Ücretli öğretmenler kadrolu ve sözleşmeli öğretmenlerle aynı işi yapmalarına karşın sadece girdikleri dersin ücretini alıyor. Haftada 30 saat derse giren bir ücretli öğretmenin aylığı bir asgari ücrete bile ulaşamıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı uzun süredir kadrolu öğretmen almıyor. Hani şu televizyon haber kanallarında dinlediğiniz ya da gazetelerde okuduğunuz "20 bin öğretmen ataması yapıldı" haberleri var ya; alayı sözleşmeli öğretmen... Sözleşmeli öğretmenler KPSS ve sözlü sınav ile alınıyor. Atamalarda kamusal tercih kalkınmada öncelikli yerler yani dezavantajlı bölge okulları oluyor.

Yasaya göre tayin edildikleri yerde 4 yıl sözleşmeli, 2 yıl da kadrolu çalıştıktan sonra görev yeri değişikliği isteme hakları vardı, yasal düzenleme ile bu durum 3 artı 1 olarak değiştirildi. Yani sözleşmeli öğretmen tayin istemek için 4 yıl aynı yerde çalışmak zorunda.

SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLER ANKARA'YA GİTTİ

Milli Eğitim Bakanlığı 2019 yılı yaz dönemi ağustos özür grubu atama başvuruları 5 Ağustos 2019 günü başlayacak.

26 Temmuz'da Ankara'da Türk Eğitim-Sen'in destek verdiği bir etkinlik düzenlendi. Sözleşmeli öğretmenler eş durumu tayin talebiyle Ankara'ya eşleri, çocukları ve valizleriyle birlikte gitti. Bu yıl 3 yılını dolduran sözleşmeli öğretmenler mazeret tayini açılmasını ve nihai olarak da sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının kaldırılmasını talep etti... 

Türk Eğitim-Sen Genel Sekreteri Musa Akkaş ise 2005 yılından beri sözleşmeli öğretmenliğe karşı mücadele ettiklerini anımsatarak bu konuda şu açıklamayı yaptı:

"Sözleşmeli öğretmenliği defalarca yargıya taşıdık, önemli kazanımlar elde ettik. 2011'de sözleşmeli öğretmenlik garabeti kaldırıldı ancak 2016 yılında yeniden hortlatıldı hem de mülakat garabetiyle birlikte! Son yapılan sözleşmeli öğretmenlik yönetmeliğini de yargıya taşıdık. Çakılı çalıştırma insani değil, ucube bir uygulama, Anayasa'ya da aykırı... Aile bireylerinin ayrı yaşaması ve ayrı ev açarak iki evi geçindirmek zorunda kalması büyük mağduriyete yol açıyor!.."

Asıl taleplerinin sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının kaldırılması olduğunu söyleyen Akkaş'ın mevcut duruma dair istekleri ise şöyle:

 "2016 yılı Ağustos ayında atanan sözleşmeli öğretmenlerin 3 yılı doldu.  Ancak güvenlik soruşturmaları nedeniyle ekim ayında başlayan öğretmenlerin ağustos ayında açılacak mazeret tayinine başvurma hakkı yok. Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu konuda düzenleme yaparak 2016 yılında KHK ile atanan ve 3 yılını dolduran öğretmenlere ağustos döneminde eş durumundan tayin hakkı vermesini talep ediyoruz... Ağustos ayında açılacak mazeret atamalarında eş durumu atamasına ilişkin bir müjdeli haber bekliyoruz."

NİHAİ ÇÖZÜM KADROLU İSTİHDAM

Türk Eğitim-Sen'in yanı sıra diğer eğitmen sendikaları da bu duruma tepkili...
Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve sendika yöneticileri 19 Temmuz'dan itibaren kadrolu öğretmenlere yönelik yayınlanacak olan özür grubu atama kılavuzunda sözleşmeli öğretmenlerin de yer alması için sosyal medya üzerinden gündem çalışması yapmaya başlamıştı...

Son olarak bu durum önceki gün Eğitim Bir-Sen Genel Merkezi'nde sözleşmeli öğretmenler aileleri ve sendika yöneticilerinin bir araya geldiği bir toplantıda görüşüldü... Sendika Genel Başkanı Ali Yalçın şöyle bir açıklama yaptı:
"Kamuda sözleşmelilik bitmeli, aileler birleşmeli. Sözleşmeli istihdama başvurulduğu tarihten bu yana kamuda keşmekeş bir durum var. İçinden çıkılamayan bir durum söz konusu. Sorunlar her geçen gün artıyor. İnsanlar temel haklarından mahrum kalıyor, aileler parçalanıyor. Kendisine emanet edilen çocukları eğiten öğretmenlerimiz kendi çocuklarının yüzünü görmüyor, ebeveynlik görevlerini yerine getiremiyor. Biz bu durumu her toplu sözleşmede inatla ve ısrarla masaya taşıyoruz. Bu dönem masaya oturacağımız 5. Toplu Sözleşme Dönemi'nde de ana gündem maddelerinden birisi yapacağız.

Biz sözleşmeli istihdam türünün sağlıklı bir istihdam türü olmadığını her fırsatta dile getirdik. Yapılan düzenleme '3+1 şeklinde çıkmalı' diye ifade edilirken bunu 'yetmez ama evet' diyerek kabul ettik. Biz kesinlikle sözleşmeli istihdam türünü benimsemiş değiliz!.."

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.