Starlink uyduları/uzay kuşatması

Bugün Rothschild ailesi, finans kapitalin merkezinde olan beş on emperyal aileden birisi. Bankalar başta olmak üzere yüzlerce şirketi ve trilyonlarca dolarlık bir servetle dünyaya müdahale etmeyi sürdürüyor...

Rothschild ailesi ilk büyük vurgununu 1815 yılında yaptı. İngiltere-Prusya ittifakı ile Fransızlar savaşa girmişti. Fransız ordularının başında Napolyon vardı. Rothschildler müthiş bir istihbarat ağı kurmuşlardı. Bilgiye eriştiler ve İngilizlerin kazanacağını öngördüler. Ancak tam tersine İngilizlerin yenileceği dedikodusunu hızla yaydılar.

Panik halindeki İngilizler tahvilleri satışa çıkardı, tahvillerin değeri yerle bir oldu. Rothschild ailesi hızla düşen İngiliz tahvillerini topladı. İngilizlerin zaferi duyulunca, tahviller füze hızıyla fırladı. Aile onlarca milyon pound kazandı!

Aileyi bugünkü güce taşıyan; bilgi ve savaştan nasıl para kazanılacağını öğrendikleri süreç işte tam da budur. Rothschild ailesi savaş tacirliğinden paranın efendisine böyle dönüştü!

Günümüze dönecek olursak, aradan geçen 2 asırda Rothschild ve diğer küresel şirketler savaşlardan, bilgiden, ülke ekonomilerine müdahaleden güç ve para kazanmaya devam etti...

DRAGON (CANAVAR) UZAYDA

Bu süreç önümüzdeki dönemde bunu dijital devrimin teknolojisiyle sürdürecek. Özetle bilgiyi elinde bulunduran dünyaya hükmediyor.

Mesela... SpaceX'in kurucusu Elon Musk! Şirketin, NASA ile ortaklaşa 7 yılda üretilen çoklu kullanıma uygun Dragon kapsülü iki astronotla birlikte uzaya fırlatıldı. Astronotlar kapsülden uzay üssüne geçtiler.

ABD 2011 yılından beri uzaya kapsül göndermiyordu ve Rusya'dan hizmet alıyordu. Artık almayacaktı. Tüm dünya da alkışladı...

Küresel, dijital devrimin öncü şirketlerinden biri büyük bir başarıya imza atmıştı, ne güzeldi! Kazın ayağı gerçekten de öyle mi?

Elon Musk akademik kariyer için geldiği Amerika'da gelecek için kârlı üç alan öngörmüştü; internet, enerji ve uzay...

2002'de uzay ve internet alanına yoğunlaşan SpaceX şirketini kurdu.

TREN VAGONU GİBİ DÜNYANIN ETRAFINDA DİZİLDİLER

SpaceX geliştirdiği ve takımyıldızı adını verdiği proje kapsamında uzaya Starlink uydularını kendi füzeleriyle göndermeye başladı...
Nisan ayı sonlarına doğru koronavirüs günlerinde, Türkiye'nin pek çok bölgesinden gökyüzünde ip gibi dizilmiş hareket halinde ışıklar görüldü. Dünyanın pek çok ülkesinde de görülen bu ışıklar UFO değildi.

SpaceX 12 bin uyduluk bir ağ kurdu, 30 bin uydu göndermek için de ABD'den gerekli izinleri aldı. Birkaç yıl içerisinde de bu sayı 42 bine ulaşacak.

Yani Starlink takımyıldızları (uydular) vagonlar gibi dizilerek dünyanın etrafında dolaşacaklar.

Bir uzay kuşatması!

 İnterneti hızlandıracak ve ucuzlatacaklar! Peki öyle mi?

Pek çok haberde "Bazı uyduların keşif ve bilim amaçlı kullanılacağı, bazılarının ise ordulara satılacağı" yer alıyor...

Yani on binlerce uydu ağından oluşan Starling takımyıldızları, yeni nesil savaş aygıtına dönüşecekler...

Geldik mi, Rothschild ailesinin bilgi, spekülasyon ve savaştan para kazanma geleneğine... Dünyanın etrafında üstelik de alçaktan dolaşan on binlerce uydu her türlü görüntü ve bilgiye olabilecek en hızlı şekilde ulaşacak. Kimsenin gizlisi saklısı kalmayacak.

Koronavirüsten sonra hiçbir şey aynı olmayacak denen şey tam da bu! Tıpkı endüstri devrimi gibi önlenemez/engellenemez bir şekilde gelen 'Dijital Devrim.'  

Türkiye'de toplumda henüz dijital devrime dair bir farkındalık oluşmadı. Hâlâ insanlar geleceği geleneksel sistem üzerinden algılıyor dolayısıyla da tüm önermeler boşa düşüyor!..

ABD VE EN VAHŞİ KAPİTALİZM

ABD'de koronavirüs salgını nedeniyle tedbir zamanında alınsaydı yüzde 80'inin ölmeyeceği Amerikan bilim insanları tarafından tescillenmiş 100 bin kişi öldü!

Bunların yüzde 60'ından fazlası siyahiler, Latinler ve rezervlerde yaşayan Kızılderililer ile sokakta yaşayanlardı. Amerikalı sınır tanımayan doktorlar ilk kez kendi ülkelerinde Kızılderili yerleşim bölgelerinde faaliyete geçti.

Peki, yüksek teknolojiye ve ileri bilime sahip olan ABD nasıl oldu da salgında bozguna uğradı?
Gerçekten güçsüz ve kâğıttan kaplan mıydı?

ABD'de tüm teknoloji, akademik çalışmalar da dâhil her türlü gelişim, endüstriye para kazandırmaya yönelik, insanı yaşatmaya değil!..

Bu yüzden de 100 bin kişi bir yana 500 bin hatta 1 milyon kişi ölse bile ülkeyi yönetenlerin umurunda olmaz. Kapitalizmin en acımasız en vahşi yaşandığı ülkedir. ABD'de böylesine bir rezillik yaşanırken ve ülkesinde ırkçı bir polis siyahi bir Amerikalıyı insanların gözü önünde öldürdükten sonra tüm ülke yangın yerine döndü. Trump olayları, 2 bin takipçi artırdığı için sevinen 20 bin takipçisi olan bir anarşist gruba yükleyerek yeni şeytanlar icat etme yolunda. Ancak Türkiye'den kaçan ve Hillary Clinton destekçisi olduğu bilinen FETÖ'cülerin protestolara katılması durumun öyle olmadığını buralardan bile netleştiriyor!

Amerikan sistemi, şirketleri yaşatmak uğruna kendi vatandaşlarının ölülerinin üstüne basarak ve dünyanın başına çorap örerek yoluna devam ediyor!..