Hava Durumu

Tüketici hakları

Yazının Giriş Tarihi: 07.11.2019 06:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.11.2019 06:05

Türkiye'de AB üyelik sürecinde çıkartılması istenen yasalardan biri de tüketici hakları alanındaydı...  1995 yılında yürürlüğe girdi. Yıllar içinde değişikliğe uğradı, halen 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun yürürlükte...  
Yasa yeterli mi? Tüketici örgütlerine soracak olursanız, hâlâ önemli eksiklikleri var.
Öte yandan süreç içerisinde tüketici mağduriyetleri de farklılaştı.

Eskiden mağazalardan yapılan alışverişin önemli bir kısmı artık dijital ortamda yani bilgisayar ya da cep telefonu aracılığıyla gerçekleşiyor.

1995'li yıllarda tüketici kredileri, kredi kart kullanımı bu kadar yaygın değildi. Bankalar da 2000'li yıllardan sonra tüketiciler için yeni mağduriyet alanları haline geldi.

Tüketici örgütlerinin ciddi mücadeleleri ve tüketici mahkemelerinde kazanılan davalar bir şekilde 6502 sayılı Yasa'nın içeriğine yansıdı.

Günümüze gelince...

Tüketici dernekleri vatandaşların bireysel şikâyetlerinde yanında oluyor, ama geçmişe göre daha makro yani geniş bir kesimi ilgilendiren tüketici hak ihlali sorunlarına el atmış durumdalar.

Mesela elektrik faturalarına yansıyan başka illerdeki kaçağın bedelinin Bursa'daki tüketiciye ödetilmesi, banka kredilerindeki dosya parası; yasa gereği 65 yaş üstü ya da engellilere ücretsiz olması gereken indirimin deniz yolu ulaşımında uygulanmaması gibi.

BURSA BAROSU TÜKETİCİ KOMİSYONU

Dün Bursa Barosu Tüketici Komisyonu Başkanı Ömer Faruk Şahin ziyaretimize geldi. Genç ve donanımlı bir avukat olan Şahin ile Tüketici Yasası ve tüketici hakları hakkında konuştuk...

1996'lı yıllarda bir Tüketici Derneği'nin yönetim kurulunda yer almıştım, 2000'li yıllarda ise çalıştığım gazetede yıllarca tüketici köşesi hazırlamıştım. (Hatta Sanayi Bakanlığı'nın ulusal çapta verdiği Tüketici Basın Ödülü'ne de layık görülmüştüm.) Velhasıl tüketici mevzusuna bir miktar hâkimim... En azından 1995-2005 dönemine... 

Ömer Faruk Şahin'e ilk sorum, "Vatandaş Tüketici Yasasını biliyor mu?" oldu... Zira Tüketici Yasası'nın ilk çıkışından bu yana 24 yıl geçmişti. Şahin vatandaşın ayıplı ürün ya da hizmet için satıcıya artık "Hakem heyetine giderim, mahkemeye başvururum, tüketici derneğine giderim " diyebildiğine, ancak tüketicinin hakkını ararken hukuki, teknik uygulamada sorun yaşayabildiğine dikkat çekti.

"Mesela 'Tüketici Hakem Heyetleri'ne online başvuru sistemi var. Tüketici başvurusunu yapıyor, ama fatura eşine ya da annesine ait. Başvuru reddediliyor.

 Tüketicilerin ürüne ait belge, fiş ile başvurması, fatura kimin üstüne ise şikâyeti onun yapması gerekiyor.  Miktarını, evsafını, bedelini yanlış yazdığında bilgi eksik verdiğinde yine başvurusu reddediliyor.

Tüketicinin sisteme doğru bilgi girmesi gerekiyor. Vatandaş hakkını ararken hukuki teknik konusunda yeteri kadar bilgili değil..."

SANAL TİCARET YAYGINLAŞTI

Son yıllarda en çok tüketici şikâyetinin olduğu ürünü sordum; "Cep telefonları, onları giysi ve ayakkabı izliyor " dedi. Ve dijital çağın artı ve eksilerine dikkat çekti.

"Artık tüketici alışverişini e-ticaret sitelerinden yapıyor. Burada farklı mağduriyetler yaşanabiliyor. Öte yandan ürün alırken de yine internetten yorumları okuyup seçim yapıyor. Olası sorunları önceden görüyor."

Artık şikâyet siteleri de var, çok yaygın kullanılıyor ve firmalar iletilen sorunlarla ilgili doğrudan tüketici ile temasa geçip sorunu çözüyor. Sorunu çözülen tüketici firmanın o ürünüyle ilgili şikâyeti kaldırıyor. Firmalar on binlerce kişinin ürünü almadan önce, bu sitelerde hakkındaki şikâyetlere baktığını artık biliyor...

Yine de insanlar sanalda tüketici mağduriyeti yaşıyor. Misal telefon yerine tükenmez kalem gönderiliyor. Bu tüketici hakkı ihlalinin de ötesinde dolandırıcılıktır. Ardından da tüketici sisteme girdiğinde sitenin kapatıldığını görüyor. Kişisel olarak internetten alışveriş yaptığımda, bilinen bir alışveriş sitesini tercih ediyorum, kopya site olup olmadığına da bakıyorum. Ücretini ise kapıda ödemeyi yeğliyorum, kargo geldiğinde ürünü kontrol ediyor ve ondan sonra parasını ödüyorum.

Ömer Faruk Şahin'in tüketici sorunlarının çözüm noktasında olan hakem heyetlerine kaynak aktarılıp personel desteği verildiği takdirde daha verimli çalışabileceklerini, tüketicilere daha hızlı geri dönüş yapabileceklerine dikkat çekti.

Bursa Barosu Tüketici Komisyonu olarak önümüzdeki süreçte tüketicilerin tamamını ilgilendiren elektrik, doğal gaz gibi temel tüketim kalemlerine yapılan zamları gündemlerine alacaklarını söyledi...

TÜKETİCİ HAK TARİHÇESİ ÖZETİ

Tüketici hakları dünyanın gündemine 20. yüzyıl ilk yarısından sonra gelmesine karşın yaşadığımız topraklarda geçmişi 16. yüzyıla dayanıyor. Hatta Bursa'ya... II. Beyazıt döneminde yayımlanan Bursa Kanunnamesi'ne...  Tam adı "Kanunname-i İhtisab-ı Bursa"dır...  Kanunname'de ekmek'ten soğana, etten meyve sebzeye, kasaptan pazarcılara, fırıncılara, bakkallara, tatlıcılara dek aklınıza gelebilecek pek çok gıda ürününe ve bunları satanlara kurallar getirilmiş, standartlar belirlenmişti...

Biraz daha eskiye gidecek olursak... Yine bu coğrafyada daha eski çağlarda, Hammurabi Kanunlarında, Sümerlerde, Hititlerde, Roma, Yunan ve eski Hint kanunlarında, yiyeceğin saflığının korunması ve ölçülerde dürüstlüğün sağlanmasına ilişkin düzenlemeler vardı.

Keza...19 Haziran 1215'teki Magna Carta Libertatum Londra'da şarap, bira, mısır ve kumaş ölçü birimlerini standartlaştırmıştı. Tüketici hakları geniş haliyle 19 yüzyılda sanayi devrimiyle birlikte gündeme geldi, tüketim kooperatifleri kuruldu. 20. yüzyılın 2'nci yarısından sonra tüketiciler örgütlü mücadeleye başladı. Dünya Tüketiciler Günü'nün çıkış kaynağı, 15 Mart 1962 tarihinde Kennedy'nin ABD kongresine sunduğu bildiride "Sağlık ve güvenlik; aydınlatılma; pazarda özgür seçme ve temsil edilme hakkı"na yer vermesidir.
Tüketici hakları Avrupa'da, 2. Dünya Savaşı sonrasında gelişim gösterdi. 1960'lı yıllarda Uluslararası Tüketici Birliği kuruldu. Birleşmiş Milletler tüketici haklarını gündemine aldı. Avrupa ülkeleri, iç yasalarında tüketicinin korunması için düzenlemeye gitti. AB kurulduktan sonra aday ülkelerden istenilen uyum yasaları arasında tüketici hakları da yer aldı.

Türkiye'de AB dayatmasıyla 23 Şubat 1995 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun çıktı. 1990'yı yıllardan itibaren Türkiye'de kurulan tüketici dernekleri de Tüketici Yasası'nın hazırlık sürecinde katkı sundu. Tüketicilerin ayıplı malda yenisiyle değiştirme, tamir ettirme ve parasını geri isteme gibi hakları olduğunu öğrenmeleri ve bunları uygulayabilmesi zaman aldı. Firmalar Tüketici Yasası hükümlerini uygulamayı reddediyordu. İşte bu noktada yol gösterici olarak tüketici dernekleri devreye girdi. Yasa sürekli revize edildi; 14 Mart 2003'te 4822 sayılı Kanun; 27 Mayıs 2004'te 5179 sayılı Kanun; 21 Şubat 2007'de 5582 sayılı Kanun ve 23 Ocak 2008'de 5728 sayılı Kanun ve son olarak da 28 Kasım 2013'te 6502 sayılı Kanun yürürlüğe girdi...

 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.