Hava Durumu

Türk kadınının seçme ve seçilme hakkının 86. Yıldönümü

Yazının Giriş Tarihi: 06.12.2020 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.12.2020 06:00

Bugün 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü; daha da önemlisi Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının tanınmasının 86. yıldönümü...

Türk kadınları Mustafa Kemal Atatürk sayesinde Dünyada bugün gelişmiş denilen pek çok ülke kadınlarından önce seçtiler ve seçildiler. Batı'da kadınlar haklarını alabilmek için giyotine giderken, hapishanelerde çürütülürken, idam edilirken, Türkiye Cumhuriyeti kurulalı henüz 11 yıl olmuşken kadınlara haklarını teslim etti.

Aradan geçen onca yıla karşın kadınlar hala karar mekanizmalarında yeterince temsile sahip değil. Mesela yerel yönetimlerde kadın oranı yüzde 10'larda; Avrupa ülkelerinde ise yüzde 32 oranında...

192 ÜLKE ARASINDA 117'NCİ!

Türkiye, kadın milletvekili oranında dünyadaki 192 ülke içinde 117'nci sırada yer alıyor. Avrupa'da sondan üçüncü.

Birinci sırada yer alan Ruanda'da kadın milletvekili oranı yüzde 61; onu yüzde 53 ile Küba ve Bolivya; yüzde 48 ile Meksika; yüzde 45 ile İsveç izliyor. Kadın milletvekili oranı Finlandiya'da yüzde 42; Mozambik'te yüzde 40; Tanzanya'da yüzde 37.

Türkiye ise yüzde 17,4 ile 117'inci sırada! 596 milletvekilinden 104'ü kadın. Pakistan, Madagaskar, Kamboçya, Bangladeş, Gine hatta Somali ve Sudan'dan bile gerideyiz...

Kadına Seçme ve Seçilme Hakkının Verilmesinin 86. Yıldönümünde tablo bu... Erkek egemen siyaset bu tablodan pek bir mutludur.

 Bakmayın siz aksi yöndeki açıklamalarına, siyasette, yerel yönetimlerde, karar mekanizmalarında, girişim ve istihdam dünyasında, eğitimde, yargıda kadının önünü kesmek için her şeyi yapan son yıllarda yaşam hakkını da elinden alan toplumsal cinsiyet ayrımcı, erkek egemen bir bakış var... Sağdan sola siyasetin her kademesinde etkin.

Kadınlar karar mekanizmalarında var olabilmek için, erkeklerden beş hatta on kat daha fazla çaba göstermek zorundalar.

KADIN GÜÇLÜYSE ÜLKE DE GÜÇLÜ OLUR

5 Aralık Dünya Kadın Hakları Gün kapsamında yapılan açıklamalardan biri de Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi İnsanları Derneği (DOSABSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel'den geldi...

Çevikel şunları söyledi:
"Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk kadınına verdiği haklar, kadına verdiği değeri göstermektedir. Kadınlar ne kadar güçlü olursa o ülke o kadar güçlü olur. Çağdaş ve ekonomik açıdan güçlü bir Türkiye için kadınlar özellikle iş hayatında aktif olması gerekiyor.

 Özellikle şirket yönetimlerinde kadınların yeterince yer almaması, her sektörde görülen kadın- erkek çalışan sayısı arasındaki dengesizlik, sadece Türkiye'de değil dünyada da önemli bir sorun. Bu durumun çocukluk döneminden itibaren başlayan toplumsal anlayışın bir sonucu. Cinsiyet eşitliği sağlamak için, kız çocuklarının eğitimine önem verilmesi gerekiyor..."

Kadınların yaşam biçimi ve toplumsal ilişkilerinde, her dönemde engellemeler ve kısıtlamalar ile karşı karşıya kalabildiğini hatırlatan Başkan Çevikel sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu durum iş dünyasında da farklı değil. Geleneksel olarak toplumun, cinsiyetleri nedeniyle kadın ve erkeğe uygun gördüğü aile içi ve toplumsal roller önemli sorunları da beraberinde getirmekte. İş dünyasında birçok alanın, hala "Erkek işi" olarak görülmesinin önüne geçmemiz gerekiyor. Bu elbette sadece Türkiye'ye özel bir problem değil, dünyanın birçok ülkesinde kadınların iş hayatında ve yönetim kademelerindeki varlığını güçlendirmek için çalışmalar sürdürülüyor..."

SALGINDAN KADINLAR DAHA ÇOK ETKİLENDİ

İş dünyasının temsilcisi olan Çevikel'in açılmasında salgın süreci de yer aldı:

"Dünyayı etkisi altına alan pandemi sürecinde kadın çalışanlar daha çok etkilendi. AB Birliği Türkiye Delegasyonu ve AB Bilgi Merkezi de Covid-19 salgınında kadına yönelik şiddet vakalarının artması nedeniyle 'AB Kadınların Yanında' isimli bir proje başlattı. Projenin Bursa ayağına ortak olan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ve AB Bilgi merkezi yer aldı.

Proje kaynakları tarafından yapılan araştırmada, bu süreçte kadına yönelik şiddetin yüzde 25 oranında arttığı tespit edildi. Salgında, ebe, hemşire, hasta bakıcı ve hizmetlilerin çoğunluğunun kadın olması sebebi ile kadın sağlık çalışanları daha fazla enfekte oldu. Salgında erkek çocuklarına verilen öncelikler sebebiyle kız çocukları uzaktan eğitime daha da uzak kaldı. Hem ücretli çalışan hem de işveren olarak erkeklere göre kadınlar daha fazla iş kaybı yaşadı..."

Çevikel, "Hayallerinden vazgeçmeyen, güçlü, aklın ve bilimin ışığında sorgulayan, üreten, tarafsız, kendisi ve ülkesi için iyi bir gelecek hayal eden kadınlar için toplumsal duyarlılığın oluşması gerekiyor" dedi.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.