Hava Durumu

Türk Kızılayı'nın vefa gecesi

Yazının Giriş Tarihi: 06.11.2018 06:15
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.11.2018 06:15

Türk Kızılayı Bursa Şubesi'nin düzenlediği vefa gecesinde bağışçılar, eski ve yeni yöneticiler, şube çalışanları, gönüllüler buluşurken duygusal anlar yaşandı.


 Almira'da düzenlenen geceye eski ve yeni şube yönetim kurulu üyeleri, çalışanlar, gönüllüler ve bağışçılar ile Genç Kızılaycılar katıldı. Kızılay faaliyetlerine yönelik fotoğraf sergisinin de yer aldığı etkinliğin açılışında ise hizmet ve tarihçenin yer aldığı sinevizyon gösterimi gerçekleşti.

Gecenin açılışında söz alan Şube Başkanı Davut Gürkan "150 yıl önce dört idealist doktorun başlattığı gönül ve merhamet seferberliği bugün dünyayı aştı" diyerek Kızılay'a destek olan hayırseverleri, kurucuları, emek verenleri rahmet ve şükranla andı.

Türk Kızılayı'nın çalışmaları hakkında bilgi veren Gürkan "Kızılay 2017 yılında 9 milyon kişiye yardım ulaştırırken, 2018 yılında kişi sayısı 20 milyona çıkmıştır. 78 ülkede etkin faaliyet gerçekleştirilip 138 ülkede ise ihtiyaç sahiplerine ulaşılmıştır. Hayra vesile olan, hayrı işlemiş gibi olur. Kızılay bu düsturu yerine getiriyor. Hayırseverlerin bağışlarını ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor. Nerede bir afet varsa, ihtiyaç sahibi varsa, Kızılay oradadır. Dr. Mehmet Celalettin Bey'in, 6 Kasım 1911'de başlattığı hareket Tevfik Erim'in, Edip Rüştü Akyürek'in, Miraç Olgaç'ın. Orhan Cengiz Oral'ın, Önder Ekinci'nin, Recep Sezer'in ve İbrahim Dokunmazer'in katkılarıyla bugünlere gelmiştir. Onlar orada duruş sergilemeseydi, bu dernek 107 yıl ayakta kalmazdı."

VEREN EL, ALAN ELDEN ÜSTÜNDÜR

Kızılay'ın Türkiye'nin itibarını yükselten bir kuruluş olduğuna dikkat çeken Gürkan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülkemizin geçmişinde savaşlar vardı. Kızılay cephenin arkasında hep bulunmuştur. 1893 harbinde de vardı 1912 Trablusgarp harbinde de. Yaralandığında Kızılay çadırında tedavi gören Mustafa Kemal Atatürk'ün bu kuruma karşı hep hassasiyeti olmuş ve 1937'de de adını vermiştir."

Türk Kızılayı'nın ne kadar etkili olduğuna kurban faaliyeti için gittiği Somali'de tanıklık ettiğini söyleyen Davut Gürkan, "Bunları gördükçe böyle müesseselere hizmet etmenin anlamının ne kadar büyük olduğunu anladım. Hayırsever olmak da bağış yapmak da burada çalışmak da bir nasip meselesidir. Veren el, alan elden üstündür. Kızılay dünyanın veren eli olmuştur. Kızılay hayrı yapana da vesile oluyor. Bu yüzden lekelenmiyor" dedi.

BAĞIŞÇILARA PLAKET

Ardından önce Kızılay'a gayrimenkul bağışı yapan Cavidan Algan, Sabriye Durgut, Nazmiye Aybaş, Müzeyyen Gündoğdu, Melahat Er ve Hatice Şen'e plaketleri takdim edildi.

Plaket takdim töreninde bağışçılar bu şekilde hatırlanmanın kendilerini çok duygulandırdığını, Kızılay'a bağış yapmaktan mutlu olduklarını belirtirken, eski Başkan İbrahim Dokunmazer'i de andılar. Zekat bağışı yapan Hid-Tek firması adına Şaban Aydoğdu ile Kazım Özdilek'e de birer plaket verildi.

VEFALI TÜRK'ÜN SANCAĞI

Etkinliğin daha sonraki bölümünde ise Türk Kızılayı Bursa Şubesi'nin çeşitli dönemlerinde yönetim kurulunda görev yapan üyelere de plaket takdim edildi. YeniDönem gazetesinden İbrahim Öge ile H. Gül Kolaylı da plaket aldı.

Törende söz alan İbrahim Öge şöyle konuştu:

"Vefalı Türk'ün sancağı olan Kızılay özellikle bağışçılarının desteği ile bugün dünyanın 138 ülkesinde etnik kökenine ve inancına bakılmaksızın milyonlarca insanı bir bayrak altında toplamayı başaran göz bebeği bir kuruluşumuzdur. Kuruluşundan bugüne emeği geçen bütün yöneticilerine, bağışçılarına ve bütün gönüllülerine teşekkürü bir borç bilirim. Hazır yeri gelmişken ilk kurucu başkan Hacı Arif Bey'den Bursa'daki kurucusu Cemalettin Bey'e Cemalettin Bey'den İbrahim Dokunmazer'e ve bugünkü başkan Davut Gürkan'a teşekkür ediyorum."

58 YIL ÖNCESİNİN KIZILAYI

Türk Kızılayı eski şube başkanlarından Orhan Cengiz Oral ise yöneticilik ve başkanlık yaptığı dönemleri anlattı. Kızılay ile 1960 yılında Bursa'ya banka müdürü olarak atandığı dönemde tanıştığını söyleyen Oral anılarını şöyle aktardı:

"Bankayı tanıtmak için çalışıyordum. Kızılay'ın yerini sordum. Bilen, gösteren çıkmadı. Tevfik Erim'e yönlendirdiler. 93 yaşındaydı. Kızılay Bursa Şubesi'nin yerinin olmadığını söyledi, 'Biz yaşlandık15, 20 kişi getir, size devredelim' dedi. Dr. Miraç Olgaç, Semih Odman'ın da olduğu 15, 20 kişiyle eski BTSO binasında kongre yaptık. Ulucamii'nin önündeki Osmanlı Bankası yanında bulunan binayı bize hibe ettiler. Askeri doktorlara kiraladık, alt katta da şubeyi faaliyete soktuk. O dönemde bankacılar, müşterinin kahvesini nasıl içtiğini bile bilirlerdi. Bir müşterim geldi, morali bozuktu. Cebinden bir kâğıt çıkarttı, bir sarsıntı geçirdi, 'Ne oldu?' dedim. Kâğıdı uzattı. 'Al oku' dedi. Osmanlıca harfler, okuyamadım. Okudu. Pek çok insana para vermiş, alamamış. 95 bin lira. O paraya Bursa'da daire alınıyor. Merkez Bankası'nın bulunduğu yerde 550 metrekarelik arsası vardı. 'Kızılay'a satar mısın?' Dedim. Sonra da 'Düşünmeyin, bağışlayın gitsin" dedim.  Tapuyu getirdi, yer Abdurrahman Sarpkan ve eşinden alındı. O binayı 1963-1964 yılında Kızılay İş Hanı olarak 1 milyon 100 bin liraya yaptık. Kızılay'ı Bursa'da bütün vatandaşlar tanıdı. Bağışlar yağmur gibi yağmaya başladı. 25 yıl yönetimde bulundum. 10 yıl da başkanlık yaptım. Küçümsenmeyen işler hayata geçirdik. 1986'da bir oy farkla başka biri başkan oldu. Daha sonra İbrahim Bey ile de 7, 8 yıl başkanlık yaptık. Burası hiç kimseye baki değil. Yönetim değişti. Gelenin gideni aratmaması kaydıyla başımın tacıdır."

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.