9 yıldır İncirli'de yaşıyorum. Yıldırım'a bağlıyız. İlçe olarak Gökdere ile Osmangazi'den ayrılıyoruz. İki ilçenin sınırına on dakikalık bir yürüme mesafesiyle ulaşmak mümkün... Yıllardır mahallenin Osmangazi'ye bağlı olmayışına hayıflanıp durmuşumdur.
Zira Bursa Merkez'de Yıldırım, Osmangazi ve Nilüfer'e göre daha dar alanda çok sayıda nüfusun sıkıştığı, çarpık kentleşmenin getirdiği sorunları daha yoğun olarak yaşayan, sıkıntıların çok olduğu bir ilçe...
Ankara Yolu'nun altından Zümrütevler'e, Değirmenlikızık'a dek kaçak ve çarpık yapılaşmanın getirdiği kentsel dönüşüm, sağlık, eğitim, kültür sanat merkezleri gibi sosyal donatı alan ihtiyacının çok yüksek olduğu, iç göç nedeniyle kaçak yapılaşma baskısının devam ettiği bir yer... Dolayısıyla İncirli gibi diğer mahallelere göre, biraz daha düzgün yapılaşmanın olduğu yerlerin belediye hizmetlerine erişimi kaynayıp gidiyor...
Yıllardır bu mahalle için söylediğim bir şey vardı; "Belediyenin varlığını çöp toplama hizmetleri dışında hiç görmedim" diye...
Son yerel seçimlerde genç bir kadın muhtarımız oldu; Neşe Gülyurt Palmanak. Çok azimli, bıkmadan usanmadan tüm yerel yetkililere mahallenin sorunlarını iletiyor, İncirli'deki diğer muhtarlarla da işbirliği yapıyor...
Yıldırım'ın Belediye Başkanı Oktay Yılmaz; ulaşılabilir başkan yardımcılarıyla ve bürokratlarla çalışıyor... "Ulaşılabilir" sözcüğünün özellikle de altını çiziyorum...
İncirli Caddesi'nde seçim öncesinde görürdünüz de, sonrasında belediye başkanını görmek pek mümkün değildi. Ama Oktay Yılmaz'ı birkaç kez mahallede esnaf ziyaretinde gördüm. Çınar'ın orada kamulaştırılan ve yıkılıp açılan bir alan var. Oraya park yapılacaktı. Kovid-19 salgını olunca kaldı. Mahalle arasında çocukların oynayabileceği tek bir park var. Çok bakımsızdı. Park sık sık temizlenmeye, bakımı yapılmaya başlandı.
Caddedeki ağaçlar budandı, bakımı yapıldı. Özellikle de yaşlıların otobüs beklemekten çok mezarlıktaki ağaçların gölgesinde sosyalleştiği, dinlendiği park da denilen duraklar temizlendi; boyandı.
Salgın döneminde sürekli otobüs durakları, parklar, sokaklar, çöp konteynırları sürekli dezenfekte edildi. Hala da ediliyor. Cadde köpüklü sularla yıkandı.
Mahalledeki ihtiyaç sahiplerine Ramazan boyunca sıcak yemek dağıtıldı. Belediye, Fırıncılar Odası ve muhtarlık aracılığıyla evden çıkamayanlara, ihtiyaç sahiplerine her gün ücretsiz ekmek ulaştırıldı.
Plastik olan çöp konteynırları çöp toplama araçlarına boşaltılıp yerlerine konulurken parçalanıyordu. Pilastik ve galvaniz çöp konteynırlarının çoğu kırık döküktü. Pis kokular ve yerlere taşan çöpler nedeniyle yanlarından bile geçemiyordunuz. İki ay önce caddedeki pis, eskimiş, bakımsız ne kadar konteynır varsa hepsi tertemiz metal konteynırlarla değiştirildi... Dün Yıldırım Belediyesi tarafından yapılan açıklamada 6 ayda bin 800 galvaniz çöp konteynırının değiştirildiği, eskilerinin boya ve yenileme, onarımını yaparak önemli ölçüde tasarruf sağlandığı da yer aldı.
Alt tarafı bir çöp konteynırı denilebilir, ama sokağa çıktığınız an her yerde her dakika gözünüzün önünde olan bir pislikti. Basit önlemler, kentlinin yaşam kalitesine katkı sağlıyor. Haftada en az bir kez sivrisinek ve sineklere yönelik ara sokaklar da dahil genel ilaçlama yapılıyor.
Eksiklere gelince... Üç mahalleyi göğüsleyen İncirli Caddesi'nde bir mahalle konağı yok. Hacıseyfettin Mahallesi muhtarlığı ara sokakta, bir apartmanın altındaki küçük bir dükkanda hizmet veriyor.
Salgın öncesinde okuma yazma kursları okul binalarında gerçekleştiriliyordu. İncirli Caddesi civarında yaşayan Suriyeli sayısı 3 binin üzerinde.. Türkçe dil kurslarının açılacağı bir yer yok. Gençler ve çocuklar arasında madde kullanımı yaygın, çocuk ve gençlere yönelik bir merkez şart.