Sayısız şehit verilerek kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin 102. yıl dönümünü kutluyoruz. Dört bir yanı işgale uğramış, ordusu dağıtılmış koca bir imparatorluktan, Anadolu coğrafyasına indirgenmiş, son toprakları da elinden alınmak istenen can çekişen bir Osmanlı Devleti mevcuttu. İlk adım Mustafa Kemal'in 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkışı ile atıldı. Gücü kalmamış Osmanlı'nın karşısında İngiliz, Fransız, Rus ve Yunan orduları vardı. Tek amaç Misak-ı Milli sınırları içerisinde kalan toprakları koruyarak bağımsızlığımızı kazanmaktı.
Cumhuriyet'e giden yolda Kurtuluş Savaşı'nın başlamasına sebep olan en önemli olay ise 15 Mayıs 1919'da Yunan askerlerinin İzmir'i işgal etmesiydi. Avrupa'da "Hasta Adam" lakabı takılan Osmanlı Devleti, şanına yakışacak hiçbir direnişte bulunamıyor meydana gelen işgaller karşısında sessiz kalıyordu. İlk işgal hareketinden resmi ateşkese kadar 4 yıl süren Kurtuluş Savaşı, ülkemiz ve dünya tarihi açısından önemli sonuçlara sebep oldu.
Bizden çok daha kuvvetli düşmanlara karşı kazandığımız zafer sömürge ve işgal altında olan birçok millete de feyz kaynağı oldu. Bunlardan bir tanesi, Kuzey Afrika ülkesi Cezayir'dir. Osmanlı'nın bu denli zayıf düşüp işgal edilmesinin ana sebebi bildiğimiz üzere, 1. Dünya Savaşı'nda aldığı yenilgi. Cumhuriyet kurulmadan önce Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde bir takım yönetim değişikliklerine de gidilmiş fakat bunların hiçbirinde istikrar sağlanamamıştı.
1876 yılına kadar mutlak monarşi, 1876-1878 ardından, 1908 ile 1918 arasında meşruti monarşi ile yönetilen Osmanlı yaşadığı iç karışıklıklarla bir türlü istediği sonucu alamamıştı. En son uygulanan meşrutiyet ya da meşruti monarşi, padişahın yetkilerinin anayasa ve halkoyuyla seçilen Meclis tarafından kısıtlandığı yönetim biçimi anlamına gelmekte.
Sonuç itibari ile uygulanamayan bu yönetim şekilleri hiçbir zaman Cumhuriyet kadar etkili olamadı. Cumhuriyet’in kuruluşunun 102. yıl dönümünü kutladığımız bugün de, Cumhuriyetin getirdiği kazanımları da hatırlamak gerekli; demokratik yapının kurulması, tarım ve köy reformları, sosyal eşitlik ve adalet, eğitim ve kadın hakları, laiklik, dil reformu, kültürel mirasın korunması ilk akla gelenler.
Cumhuriyet dünya literatüründe de, "Akla, mantığa, bilime, toplumun gereklerine ve ihtiyaçlarını gidermeye en uygun ve insana değer veren bir devlet yönetim biçimidir. Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. İnsanın, dolayısıyla toplumun gelişme ortamını hazırlayan, koruyan en iyi yönetim biçimidir, şeklinde tanımlanmakta. Temel amacı da, vatandaşların eşit hakları sahip olduğu toplumsal düzenin sağlanmasıdır. Cumhuriyeti, padişahlık sisteminden ayıran en önemli özelliklerden bir tanesi de devlet başkanının ülkeyi yaşam boyu yönetme yetkisini elinden almış olmasıdır.
Cumhuriyet öncesi padişahlar öldükten sonra onun soyundan olan biri ki muhtemelen oğlu yönetimin başına geçer ve sistem babadan oğula şeklinde yürürdü. Cumhuriyet’in ilanı ile bu ortadan kaldırılarak, devlet başkanları seçimle iş başına gelmeye başladı. Diğer bir anlamda, veraset yani taht sistemi ortadan kaldırılmış oldu. Cumhuriyetin kurulması ile eğitimde yapılan reformların başında da, millilik, laiklik, eşitlik, bilimsellik, hayata dönüklük, karma eğitim ilkeleri sayılabilir.
İlk günden itibaren, Osmanlı Devleti döneminde eğitim öğretim konusunda geri bırakılmış halkın daha ileri seviyelere gelmesi için adımlar atılmış, Latin alfabesine geçilerek okuma yazma oranlarında yükselen bir ivme yakalanmıştı. 27 Ekim 1923 tarihinde, 23 Nisan 1920'de ilan edilen Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne, Mustafa Kemal Paşa, yönetim biçiminin Cumhuriyet olması için İsmet İnönü ile birlikte yasa değişikliği teklifi hazırlayarak, 29 Ekim 1923'te sundu.
Yasa değişikliği maddeleri arasında, "Türkiye devletinin yönetim şekli Cumhuriyettir" ibaresi yer almakta ve bu ibare, Meclis'teki 158 üyenin tamamının oyuyla kabul edilmişti. Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nda yapılan değişikliklerin kabulü ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Cumhuriyet’in kurulduğunu ilan etti. 102 yıl önce uygar ve bağımsız bir Türkiye yolunda ilerlememiz için bize armağan edilen Cumhuriyet ile geleceğe umutla bakmaya devam ediyoruz. Birlik ve beraberlik içerisinde nice yıllara.
SAĞLICAKLA KALIN