Ankara'da bahar havası

CHP 31 Mart yerel seçimleri ile birlikte kıyılara hükmeden bir parti olmaktan öte Anadolu'nun büyük bölümünde belediyeleri kazanarak Türkiye'ye hitap eden bir parti haline geldi.

Kendini aşmış, çemberi kırmış olan CHP artık AK Parti'nin ciddi bir rakibi. Bu ilerleyişte ekonominin bozuk olması ve ülke içinde bulunan çok sayıda sığınmacıya karşı oluşan toplumsal tepkinin büyük etkisi var. Kılıçdaroğlu'nun yerine geçen Özgür Özel adım adım ilerlemeye devam ediyor. 2028 yılında yapılacak olan genel seçime kadar iktidar ve ana muhalefet partisi arasında büyük bir çekişme yaşanacağı malum.

Erdoğan ve Özel bir saat otuz beş dakikalık görüşme ile siyasette yeni bir kapıyı açarak politika arenasında, 2 Nisan tarihi itibarıyla adeta bahar havası yarattı. Cumhuriyet Halk Partisi artık seçmen tarafından daha çok rağbet gören, söylemleri daha fazla dikkate alınan bir parti. Bundan dolayı da parti kurmaylarının yapacağı her açıklamaya özen göstermeleri, halkın her kesimine hitap eden, tepki değil olumlu etki yapan davranışlarda bulunmaları maksimum derecede önemli.

“Erdoğan-Özel görüşmesinin devamı gelecek mi?” sorusu da görüşme sonunda gelen kulis bilgileri ve yapılan açıklamalarla cevabını buldu. Karşılıklı verilen hediyeler, Erdoğan'ın Özel' i kapıda karşılaması akılda kalan önemli görüntüler oldu. Görüşmenin yapıldığı salonda soru işaretlerine sebep olan 3. koltukta dikkatten kaçmadı. İki Türk bayrağının ortasındaki koltukta oturan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağ tarafındaki koltukta Özgür Özel ve sol bölümde boş duran ve ne amaçla oraya konulduğu belli olmayan bir koltuk. Yapılan görüşmenin yarattığı hava bu kadar olumluyken koltuk düzenine çok da kafayı takmamak gerekiyor. Elbette ki bu şekilde bir mesaj verilmek istenilmiş olabilir fakat önemli olan gizli mesajlardan öte yapılan istişare ve meydana getirdiği olumlu hava.

Önümüzdeki günlerde de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CHP genel merkezine iade-i ziyarette bulunması bekleniyor. Bu görüşme bir yandan da bizi birkaç yıl öncesine götürdü. Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP lideri olduğu günlerde Erdoğan, "Ana muhalefet lideri olarak Kılıçdaroğlu'ndan memnunuz" diyerek esprili cümleler kuruyor, bazen de "Karşımızda gerçek bir muhalefet olmasını isterdik, bunun bize de faydası olurdu" diyordu.

Geldiğimiz nokta şudur ki yerel seçimlerde belediyelerde üstünlük sağlayan Cumhuriyet Halk Partisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın temenni ettiği gibi gerçek bir ana muhalefet partisi haline gelmiş bulunuyor. Yapılan görüşmeler sürsün, iktidar ve muhalefet Türkiye'nin milli meseleleri ve menfaatleri konusunda el ele yürüsün. Vatandaşın moral ve motivasyonu ile ülkemizin geleceği için buna ihtiyacımız var.

SAĞLICAKLA KALIN