Her yıl olduğu gibi bu yazda orman yangınları hem canımızı yakmaya hem ciğerlerimizi yok etmeye devam ediyor.
Geçen hafta aynı anda ülkenin dört bir yanında devam eden 247 orman yangını yüreğimizi dağladı. AFAD raporuna göre, orman yangınlarının birçok sebebi var: İhmal ve dikkatsizlik, tedbirsiz ateş yakılması, yakılan ateşin söndürülmeden bırakılması, sönmemiş sigara izmaritleri, anız yakılması, cam kırıklarının çıkarttığı yangınlar, kasıtlı çıkarılan orman yangınları, tarla ve otlakları genişletmek için ormanın bilerek yakılmasının yanında bir de yabani hayvanları uzaklaştırmak için çıkarılan orman yangınları var. Ayrıca piknikçilerin sebep olduğu yangınlar da çok fazla…
Orman yangınlarında en önemli faktör insan.
Yukarıda saydığımız yangın etkenlerinin bir tanesin de bile ormanların durup dururken kendi kendine yandığına dair bir ibare yok.
Örneğin Yatağan merkezli yangında bölgede arıcılık yapan 78 yaşındaki baba ve 47 yaşındaki oğlu arı kovanlarına körük ile duman verirken koca bir ormanı yaktılar. 2023 yılı 1 Ocak -19 Ağustos döneminde ülke genelinde 1419 orman yangını yaşanırken, bu sayı aynı dönem için 2024'te 2529'a çıktı. Bunu istatistiğe vurduğumuzda %78'lik büyük bir artış var.
Orman yangınlarının çoğalmasında yaşanan iklim değişikliğinin de etkisi mevcut, bilimsel bir rapora göre Doğu Akdeniz, Dünya'nın en hızlı ısınan bölgelerinden biri. Bu bölgedeki sıcaklık artışı ve kuru hava koşulları tedbirsiz insan faktörü ile de birleşince orman yangınlarının daha hızlı yayılmasına sebep oluyor.
Fakat her şeye rağmen yine istatistik sonuçlarına göre Türkiye'deki orman yangınlarının%90'ı insan kaynaklı. Bu coğrafyanın yaşayanları olarak tedbirsizliğimizle, dikkatsizliğimizle, memleketin ciğerlerini yakıyoruz. Son orman yangınları dahilinde, İzmir Karşıyaka'da yaşanan yangın İzmir'in yüreğini ağzına getirdi. Yerleşim bölgelerine kadar ilerlemesiyle İzmir bir felaketin eşiğinden döndü.
Yaşanan orman yangını felaketlerinin telafisi ise 60 yılı bulabiliyor. Yanan ormanlarımızda bulunan sarıçam, karaçam, kayın ağaçları 40-50 yılda, meşe ağaçları ancak 50-60 yılda yeterli büyüklüğe erişerek kendi içlerinde oluşturdukları ekosistem ile sağlıklı bir ormanı oluşturabiliyorlar. Bu neredeyse bir insan ömrü ile eşdeğer.
Orman yangını haberlerini izlerken, yanan ormanlık alanlar bize hektar veya dekar olarak duyuruluyor. Bir hektar alanda ortalama 10.000 ağaç bulunurken bu sayıdaki ağacın günlük olarak 30.000 insanın tükettiği oksijeni atmosfere saldığı yine bilimsel araştırmalarla açıklanmış durumda. Daha sağlıklı, doğal, yaşanabilir bir dünya istiyorsak orman yangınlarının önüne geçmemiz hayati önem taşımakta. Çıkan orman yangınlarına en hızlı şekilde müdahale edildiğinden bir şüphemiz yok, yangının çıktığı bölgedeki Orman Bakanlığı'nın belediyelerin, özel kuruluşların itfaiye ekipleri, hatta emniyetin tomaları dahil olmak üzere çok sayıda ekip anında müdahaleyi gerçekleştiriyor. Son yıllarda öne çıkan önemli bir müdahale şekli de havadan helikopter ve uçakların yaptığı söndürme çalışmaları. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 9 Mayıs'taki 2024 yılı orman yangınları ile mücadele hazırlık toplantısı sırasında yaptığı açıklamada yangın söndürme filosunda 26 uçak, 105 helikopter, 14 İHA'nın görev yaptığını ifade etti. Verilen söndürme uçağı ve helikopterleri rakamı ne kadar tatmin edicidir bunu ancak bizim kadar ormanlık alana sahip ülkelerle mukayese ettiğimizde anlayabiliriz.
Ülkemizin yaklaşık %30'luk kısmı ormanlık alan statüsünde. Orman yangınlarıyla mücadele eden yetişmiş personel, yerden müdahale araçları, uçak ve helikopter sayıları elbette ki önemli. Fakat asıl olan bu yangınların çıkmasına engel olmak. Bu konuda her vatandaşın bilinçlendirilmesi buna müteakip mayıs ayından eylül ayının sonuna kadar ormanlık alanlarda özellikle havadan yapılan denetimlerin arttırılması ve yasak olan bölgelerde orman yangını tehlikesi yaratacak unsurlara anında müdahale edilmesi gerekiyor.
Ve şunu da belirtmekte fayda var. Kurallara uymayanlara ciddi cezaların verilmesi de diğer önemli bir etken.
SAĞLICAKLA KALIN.