Bozbey: Son 52 yılın en büyük kuraklığı yaşanıyor

Yıl 1640, büyük Seyyah Evliya Çelebi İstanbul dışına ilk seyahatini Bursa'ya yapar. Bursa ziyareti ile birlikte yazmaya başladığı Seyahatname'sinde Bursa'yı öve öve bitiremez. Ünlü Seyahatname'den birkaç alıntı yapalım.

Evliya Çelebi, Bursa'da gördüklerini şöyle anlatmış: "Bezzasistan önünde, Kavukçular içinde, Gelincik Çarşısı'nda, Ulu Cami semtlerinde ve her köşe başında ikişer yerden adam boynu kalınlığında tatlı sular akar, 2060 kaynak suyu çeşmesi, 23 bin evde birer akarsu çeşmesi ile 3000 bin evin hamamı vardır. Bunlara ilaveten 170 su değirmeniyle, Bursa sudan ibarettir." Bu seyahatnamenin üzerinden yüzyıllar geçti yani köprünün altından çok sular aktı. Gürül gürül akan sularıyla tanınan yeşil Bursa, önce yeşilinden sonra da suyundan ayrı düştü.

Geçmişinde başta şeftali bahçeleri ve türlü türlü ağaç çeşitleri ile dolu topraklara sahip olan Bursamızda artık yeşil rengi sadece Uludağ'a doğru baktığımızda görebiliyoruz. Bursa'nın yeşili zamana kurban edilmişken alışkın olmadığımız susuzlukla da mücadelemiz başladı. 30 Eylül 2025 tarihinde, Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin yayımladığı basın bülteni başlığı şöyleydi: Bursa'da planlı su kesintisi.

BUSKİ Genel Müdürlüğü, iklim değişikliği neticesinde ortaya çıkan kuraklık sonucu, su kaynaklarının azalması ve baraj doluluk oranlarının kritik seviyeye düşmesi sebebiyle planlı su kesintisi yapılacağını duyurdu. Bu açıklama sonrası, o günden, bugüne akşam 17.00 sabah 5.00 saatleri arası geçmişten hiç tecrübe etmediğimiz su kesintilerini yaşar olduk. Bu durum, bir şekilde de israf etmeye alışkın olduğumuz suyun aslında ne kadar kıymetli bir nimet olduğunu da bize hatırlatmış oldu.

Bir taraftan kesinti öncesi evlerimizde ve iş yerlerimizde yedek su depolamak için pet şişeleri ve kovaları doldururken, diğer yandan da siyasi arenada yaşanan polemiklere şahit oluyoruz. Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin yaklaşık 600 günlük başkanı Mustafa Bozbey başta sosyal medya olmak üzere birçok mecradan yoğun eleştirilerin hedefi haline geldi.

Yıllardır, Bursa'nın su ihtiyacını karşılayan Doğancı ve Nilüfer barajlarında su stoğunun dibe vurması ve Bursa'ya büyük katkı sağlayacak Çınarcık Barajı'ndan yeterince faydalanamıyor olunması eleştirilerin odak noktasını oluşturuyor. Bulunduğu her ortamda Bursa'nın yaşadığı ve Türkiye'nin de gündeminde olan bu konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Bozbey, Doğancı Barajı'nda düzenlediği basın toplantısında, nokta atışı cümlelerle eleştirilere cevap vererek konuya bir kez daha açıklık getirdi.

Yerel ve ulusal medyanın büyük ilgi gösterdiği basın toplantısının ana teması Başkan Bozbey'in Çınarcık Barajı ile ilgili gerçekleri anlatıyor olmasıydı. Öncelikle, son 52 yılın en yağışsız kurak döneminin yaşandığını dile getiren Bozbey, haksız eleştirilere uğradıklarını belirterek bunlara madde madde cevap verdi. Toplantıda en çok dikkatimi çeken önemli açıklamalardan bir tanesi Bursa kamuoyunda sıkça eleştiriler alan su fabrikalarının tükettiği su miktarıyla ilgili olan kısmı.

Söylenenin çok daha altında olarak, Bursa su kaynaklarının yüzde 4'lük kısmının su fabrikaları tarafından kullanıldığını öğrenmiş olduk. En önemli tüketimin de yüzde 70 oranı ile tarım alanlarında gerçekleştirebiliyor olması dikkat çekici. Su tasarrufu denince aklımıza ilk gelen, evlerimizdeki muslukların boşa akıtılmaması, bahçe sulamaya, araba yıkamaya ara vermemiz oluyor. Elbette ki bunlar yapılması gerekenler. Fakat öncelikle tarımsal alanlarda vahşi sulamadan vazgeçilip, damlama yöntemi ile sulamaya geçilmesi çok daha önemli.

Evsel tüketimde kullandığımız su miktarı Bursa'nın genel su tüketiminin sadece yüzde 15'ini oluşturmakta. Yine eleştirilen sanayi su tüketimi de Bursa genelindeki tüketimin yüzde 15'ini kapsıyor. Sonuç itibari ile ilk tedbir tarımsal sulama konusunda alınmalı gibi görünüyor.

Bursa'nın alışkın olmadığı su kesintileri devam ederken, Bozbey'in önemli bir açıklaması da kendisinden önceki belediye yöneticilerinin alarm zillerinin çalmasına rağmen gerekli adımları atmamış olması. Eleştirilere maruz kalan başkanın, doğal olarak karşı eleştirilerde bulunması kaçınılmaz.

DSİ'nin geçmiş dönem belediye yönetimine Çınarcık Barajı ile ilgili projeyi bitirme karşılığında önemli finansman kolaylığı sağladığını, fakat bunun reddedilip yüksek miktarda kredi kullanmanın tercih edilerek, BUSKİ'nin borca sokulduğunu söyleyerek,

"Şimdi herkes neden sular kesiliyor diye soruyor, cevap açık çünkü önceki yönetimler, bilim insanlarının önerileri doğrultusunda gerekli yatırımları yapmadı ve gerekli önlemleri almadı. Koskoca 20 yıldan bahsediyoruz, neredeyse çeyrek asır demek. İsale hatları geçtiğimiz 20 yılda tamamlanmadı. Yıllardır beklenen Çınarcık Barajı İsale hattı da aynı hatalı anlayışın ihmali ile yapılmadı. Gerçekten onların bu konularla ilgili hiçbir söz söylemeye yüzleri ve hakları yok" ilavesini de yaptı.

Bursa halkını mağdur eden ve her gününü etkileyen olumsuz bir durum yaşanıyor. Eski ve yeni belediye yönetimi su üzerinden topu birbirine atarak yaşanan sıkıntıyı adeta bir su topu maçına çevirmiş durumda. ‘O onu dedi, bu bunu dedi’den öte Bursalıların beklentisi sorunun bir an önce çözülmesi. Su sorununu adeta bir saatli bomba gibi ansızın kucağında bulan Başkan Bozbey’in, zor bir süreçle karşı karşıya olduğunun farkındayız.

Fakat uzun yıllar belediye yöneticiliği yapmış bir ismin, bu duruma sürdürülebilir bir çözüm bulacağından da eminiz. Çünkü Bursalıların buna ihtiyacı var.

SAĞLICAKLA KALIN…