Hava Durumu

Bundan sonrası önemli

Yazının Giriş Tarihi: 11.12.2024 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.12.2024 00:05

Suriye'de 2011 yılından beri süren iç savaş sonrası Esad rejimi beklenmeyen bir hızla devrilerek yok oldu. HTŞ'nin başı çektiği, Suriye Milli Ordusu'nun desteklediği muhalifler bir hafta gibi kısa bir süre içerisinde başkent Şam'a girerek 53 yıllık zalim diktatörlük yönetimini sonlandırdı. Olaylar o kadar hızlı gelişti ki, Suriyeliler ve tüm dünya bu hızın arkasında muhalifleri destekleyen hangi güçlerin olduğunu, Esad'ı destekleyen Rusya ve İran'ın bundan nasıl haberdar olamadığını sorguluyor.

İyi bir askeri nizam ile eğitilip donatılmış muhalif güçlerin bu hazırlıkları, ne Esad rejimi ne de onu ayakta tutmaya çalışan Rusya ve İran tarafından nasıl fark edilmedi? Ya da daha önceden muhaliflerin ve Esad'ın destekçileri masaya oturup anlaşmaya varıp Esad'ın ipini çekmeye mi karar verdi? Rejimin devrilmesinden önce yaşanan gelişmelere baktığımızda, Ukrayna karşısında 500 bin civarı askerini kaybederek askeri ve ekonomik yönden yıpranmış bir Rusya, İsrail ile girdiği mücadele sonrası içe dönen ve Ortadoğu'da yönettiği örgütler konusunda zayiatlar veren bir İran var.

Esad'ın arkasında olan bu ülkeler kendi dertlerine düşünce, Suriye diktatörü yalnız kalmış oldu. Muhaliflerin ilerlemesi karşısında hiçbir varlık gösteremeyip, tanklarını, silahlarını bırakarak, üniformalarını çıkartıp kaçan rejim askerleri de Esad'ın ordusunun aslında ne kadar güçsüz ve çaresiz olduğunu da gözler önüne serdi.

Suriye coğrafyasında artık Rusya ve İran yok. Moskova'ya sığınan Esad sonrası bu ülke ile uzun bir sınıra sahip olan Türkiye ve yine burada söz sahibi olmaya çalışan ABD, iki büyük oyuncu olarak, ağırlıklarını hissettirmeye çalışacak. Suriye, içinden çıkılması zor bir denkleme sahip, farklı dini inanç ve mezheplerin olduğu Arap, Kürt, Türkmen, Ermeni gibi farklı etnik kökenlerin oluşturduğu bir ülke. Durum bu şekilde olunca, yeni kurulacak hükümetin herkesi bir araya getirip ideal demokratik koşulları sağlaması da pek kolay görünmüyor.

ABD ve İsrail'in geçmiş yıllarda belirlediği Ortadoğu politikalarına baktığımızda da nihai amaçları parçalanmış bir Suriye. ‘Böl, parçala, yönet’ taktiğini güden emperyalistler, Suriye'de bugünlerden sonra nasıl bir oyunun peşindeler göreceğiz. Esad'ın devrilmesi Türkiye açısından elbette ki olumlu. Ülkemizdeki milyonlarca sığınmacı kendi topraklarına dönmenin mutluluğunu yaşıyor. Bunun yanında Türkiye düşmanı olan rejim artık yok.

Unutmayalım ki baba Esad dönemi de dahil olmak üzere, Suriye rejimi terör örgütü PKK ve onun kurucusu bebek katili Abdullah Öcalan'a yıllarca ev sahipliği yaparak destek oldular. Önümüzdeki günlerde ülkemizin, yaşananları ivedilikle değerlendirip en uygun hamleleri yapması gerekiyor. Suriye coğrafyasında, Türkiye ile ABD arasında adeta bir satranç oyunu mücadelesi yaşanacak. Dünya Bankası verilerine göre Suriye halkının yüzde 90'ı yoksulluk sınırının altında yaşamakta, kişi başı günlük gelir 2 doların altında. Ülkede yaşanan derin yoksulluğun yanında, gıdaya erişim, insani şartlarda hayatın sürmesi için gerekli olan elektrik, su gibi hizmetler çok kötü durumda.

Rejim değişikliği sonrasında, toprak bütünlüğünün korunması, demokrasinin getirilmesi yanında baştan aşağı imar edilmesi, ekonominin düzeltilmesi, ordusunun kuvvetlendirilmesi gereken bir ülke mevcut. Suriye bir taraftan iç meselelerini halletmeye çalışırken, bizim de ABD destekli terör örgütü PKK/YPG'nin topraklarını daha da büyütmemesi hatta bunun ötesinde yok edilmesi mücadelemiz hız kazanacak. Vereceğimiz bu mücadele esnasında karşımızda sinsi bir ABD, Ortadoğu'da yayılmacı bir politika izleyen terör devleti İsrail ile fikir ayrılıkları yaşayacağımız kesin. Öyle ki rejim değişikliğinin hemen ardından terörist İsrail ordusu Suriye'deki 200'ün üzerindeki noktayı bombalayarak, olan tepelerini aştı ve Şam yakınlarına kadar ilerledi. Düne kadar ABD'nin terör örgütü ilan ettiği HTŞ ile el altından işbirliği yaptığı ve bugünlerde de terör örgütü listesinden çıkartma hazırlığı içinde bulunduğu da biliniyoruz.

SURİYE BÖLÜNMEMELİ

Rejim değişikliğinin ardından, artık çok daha dikkatli olup seri hareket etmemiz gerekiyor. Suriye coğrafyasında ABD ve İsrail'in istekleri doğrultusunda yaşanacak her değişiklik Türkiye'yi olumsuz etkileme potansiyeline sahip. Hayallerinin, büyük İsrail olduğunu, Suriye'deki durumu bu amaç için kullanacaklarını, nihai sonuç olarak da İsrail'i Türkiye sınırlarına dayanacak kadar büyütmek istediklerini aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Bunun içinde şu an ellerindeki en kullanışlı aparat, Suriye'nin üçte birini ve en verimli petrol, doğalgaz yataklarını elinde tutan PKK/YPG terör örgütü.

Geçen her dakika bizim için önemli. Rejimin devrilmesinin ardından güney komşumuzda yaşanan otorite boşluğu kısacası devletsizlik, Türkiye için tehlikeli noktaya ulaşmadan hem masada hem sahada gerekli hamleleri anında yapmamız gerekli. Esad'ın gidişinin ardından adeta kurtlar vadisine dönme durumuna gelen Suriye’de, uzun sınır hattımız, buranın Osmanlı bakiyesi olması, 10 yılı aşkın süredir milyonlarca Suriyeliye ev sahipliği yapmamız, geçmişe dayanan akrabalık bağlarımız olması sebebiyle, Suriye ve Suriyelileri hem kendi güvenliğimiz hem de onların istikbali için kurtlara yem etmeme mücadelemiz başlamış bulunuyor.

SAĞLICAKLA KALIN…

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.