CHP'nin çıkmazları

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in sabah saatlerinde evinde gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından CHP'de farklı sesler yükselmeye başladı.

31 Mart 2024 yerel seçimleri öncesi CHP ve DEM Parti arasında varılan "Kent Uzlaşısı" ile CHP Esenyurt Belediye Başkanı adayı olan Ahmet Özer yüzde 49,5 oy oranı ile başkan seçilirken, AK Parti adayı Hamit Öncü yüzde 39,18 oy oranı ile ikinci sırada yer almıştı.

"Kent Uzlaşısı" nedir diye bakacak olursak, CHP ve DEM Parti arasında belirlenen bölgelerde ortak aday üzerinde uzlaşı sağlanıp, seçime bu aday ile girme formülü olduğunu görüyoruz. CHP'nin kendi adayı ile girerek, seçimi kazanmasının zor olduğu bölgelerde, DEM Parti'nin tavsiye ettiği kişiyi başkan adayı göstererek, güç birliği sağlayıp seçimi kazandığı ilçelerden biri Esenyurt.

Başkan Ahmet Özer'in 'PKK/KCK terör örgütünün mensup ve faaliyetlerinin tespit edilmesine yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında" 30 Ekim'de gözaltına alıp tutuklanmasından sonra, Cumhuriyet Halk Partisi içinden partinin genel görüşüne ters düşen açıklamalar kamuoyunda yer almaya başladı. Bunlardan bir tanesi CHP içinde büyük ağırlığa sahip Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'tan geldi.

Yavaş, 18 Nisan 1999 seçimlerinde MHP'den aday olup yüzde 51 oy oranı ile Beypazarı Belediye Başkanı olmuş, ardından yine 18 Nisan 2004 seçimlerinde yüzde 55 oy oranı ile tekrar MHP'nin Beypazarı Belediye Başkanlığını kazanmış, 29 Mart 2009 tarihinde yapılmış olan yerel seçimlerde Milliyetçi Hareket Partisi'nden Ankara Büyükşehir Belediye başkanlığı için aday olup, Melih Gökçek ve Murat Karayalçın'ın ardından 3. sırada seçimi tamamlamış, partisi tarafından tekrar aday gösterilmemesi sebebiyle 21 Aralık 2013 tarihinde Cumhuriyet Halk Partisi'ne katılmıştı.

2014 yerel seçimlerinde, CHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olup seçimi az farkla kaybetmiş, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde tekrar CHP adayı olarak Ankara Büyükşehir Belediye başkanlığını kazanmış ve bu başarıyı 2023 yerel seçimlerinde de sürdürerek CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye başkanlığı görevine devam eden MHP kökenli deneyimli bir siyasetçi.

Son yaşanan Ahmet Özer'in tutuklanma hadisesinin ardından Genel Başkan Özgür Özel'in Esenyurt'ta düzenlediği mitinge katılmayan Mansur Yavaş, "CHP'nin 6 okundaki milliyetçiliği unutan, yörüngesini şaşıranlar var." diyerek CHP içerisinde farklı bir görüşü ortaya koydu. Belli ki Yavaş, Kent Uzlaşı'sından ve bu uzlaşı ile seçilen belediye başkanları konusunda partisi ile aynı görüşü taşımıyor.

Mansur Yavaş ayrıca, "Ben Atatürk ilkelerine bağlı bir Türk milliyetçisiyim ve CHP'nin içinde benim gibi düşünen çok fazla insan var" diyerek Özgür Özel'in açıklamalarından tamamen ayrıştı. Mesele sadece Mansur Yavaş'ın açıklamaları ile kalmıyor, CHP'nin eski Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş'da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "Bugünün CHP'si DEM'lenmekle meşgul. Parti olarak, terör ile bağ kuran ve terörden siyasi rant devşirenleri, her kim olursa olsun ya da hangi oluşum olursa olsun savunamayız" diyerek Mansur Yavaş ile aynı görüşü savunmuş ve bunun üzerine CHP'den kesin ihraç istemiyle disipline sevk edilmişti.

Yine Özgür Özel'in Esenyurt mitingine katılmayan CHP'nin Afyonkarahisar Belediye başkanı Burcu Köksal'da DEM Partililerin olduğu mitingde hiçbir zaman olmayacağını söyleyip "Atatürk'le, Cumhuriyetle, bayrakla, vatanla sorunu olanlarla işim olmaz" ifadesini kullandı. Bu yaşananlar Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde ciddi bir ikilem olduğunu ortaya koyuyor. Genel merkez politikaları ile seçilmiş CHP' li bazı belediye başkanlarının, DEM Parti ile yapılan iş birliğine tepkileri var. Bu tepkiler daha da ayyuka çıkar parti içinde daha büyük ayrışmalara sebep olur mu, yoksa üstü kapatılıp uyumaya mı bırakılır bunu zaman gösterecek.

Ortada bir gerçek var ki, Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi'nin içerisinde, "Sırtımızı PYD'ye YPG'ye dayadık" açıklamaları yapan bir siyasi parti ile beraber hareket etmesinden rahatsızlık duyan milliyetçi bir grup var. Kemikleşmiş bir oy oranına sahip Türkiye'nin en eski siyasi partisi ve Atatürk mirası olan CHP yönetiminin kendi kendine sorması gereken bir soru var. Mustafa Kemal Atatürk bugün yaşıyor olsaydı kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi'nin DEM Parti ile yaptığı işbirliğine ne derdi?.

Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Milliyetçilik, Laiklik, Devletçilik ve İnkılapçılık ilkelerini barındıran 6 ok sembolünün sahibi olan Cumhuriyet Halk Partisi bugünkü siyasetine devam mı etmeli yoksa fabrika ayarlarına geri mi dönmeli? Bu sorunun cevabı gerçekten CHP'ye gönül vermiş seçmen de mevcut. Cevabı bulmak da çok zor değil, parti yönetiminin sahaya inip orta yaş üzeri, yıllardır CHP'ye oy vermiş olan seçmene fikrini sorması yeterli olur.

SAĞLICAKLA KALIN