2025 sefalet yılı mı?

Hiç lafı uzatmaya gerek yok:

Asgari ücret açıklandı!

Şu anda dünya yıkılsa kimsenin umurunda değil.

Zaten buna yakın bir şey gerçekleşti ve milyonlarca asgari ücretli isyan etti.

22 bin 104 TL ile kira mı yoksa faturaları mı ödeyelim; mutfak masrafını zaten saymıyoruz bile diyenler sosyal medyaya akın etti.

Rakam ilk açıklandığında Cumhurbaşkanı refah payı verir; tutara ekleme yapar diye beklendi ama olmadı.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu dördüncü toplantı için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda bir araya geldi.

Görüşmelere işveren heyetini temsilen Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Sekreteri Akansel Koç katılırken işçi heyetini temsil eden Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) toplantıya katılmayacağını açıkladı.

Zaten alışkınız bu manzaraya.

Masada işçiyi temsil eden birileri olmadan da tespit edilebiliyor asgari ücret.

Yüzde 30 zam reva görülürken; oy çokluğuyla alınan karara TÜRK-İŞ imza atmadı!

Geçmişe bakınca şöyle bir sonuç çıkıyor:

TÜRK-İŞ, mevcut hükümet döneminde belirlenen 26 asgari ücret kararının 19’una onay vermemiş!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan açıklamasına; “Peygamber efendimizin ‘işçinin alın teri kurumadan hakkını verin’ öğüdü, işçinin insan onuruna yaraşır bir hayat sürdürmesini sağlamanın bir lütuf değil, zorunlu bir vazife olduğunu hatırlatır” ifadelerini kullanarak başlamasının ardından

“Ortaya koyduğumuz vizyon ve alın terinin hakkını verme kararlılığımızla işçi ve işvereni aynı anda koruyan bir yaklaşım sergiledik” demesi ve son kararın 22 bin 104 lira olması tartışmaların fitilini ateşledi.

***

Zaten işveren kanadından büyük bir baskı vardı, buna IMF görüşü de eklenince çıkan sonuç bana göre sürpriz olmadı.

25 bin hatta 30 binden bahsedilirken bunun yol açacağı işsizlik tehdidine karşı milyonlarca çalışan açlığa mahkûm edildi.

Muhalefetin ilk tepkisi ise şöyle;

CHP Genel Başkanı Özgür Özel:

“Bugün alelacele gerçekleştirilen Komisyon toplantısıyla belirlenen 22.104 TL'lik asgari ücret, Tayyip Erdoğan'ın bu ülkenin gerçeklerinden koptuğunun son emaresidir…

İlk verildiği ocak ayından bu yana hayat pahalılığı karşısında en az 7 bin lira eriyen asgari ücrete 5 bin lira zam yaptılar.

Asgari ücretlinin enflasyonu yüzde 80, TÜİK enflasyonu bile yüzde 47 iken, milyonlarca asgari ücretliyi enflasyona ezdirdiler.

Bu ülkenin işçilerinin hakkını yiyenlere, vebalini alanlara yazıklar olsun.

Emrivaki düzenlenen toplantıya katılmayan TÜRK-İŞ yönetimini tebrik ediyor, işçi sınıfını üretimden gelen gücünü kullanmaya davet ediyorum."

Özel böylece grev çağrısı yapmış oldu.

Peki, grev bir çare midir?

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu da:

-Tahminen önümüzdeki seçimlerce CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olduğu için açıklamaları önemli! -

“Hükümet bu akşamki kararıyla 9 milyon asgari ücretli çalışan ve aileleriyle resmen alay etmiştir.

22 bin 104 lira İstanbul’da sadece 1 aylık kira parası bile değildir.

Belli ki sorumluluk bize düşmektedir. İBB olarak Sosyal Yardımlar bütçemizde ciddi oranda artışa gitmemiz gerekecek.

Gerçeklerden ve halktan kopan Cumhurbaşkanı’na 2 önerim var.

Çok sık kullandığınız ‘kararname’ kozunu hemen yarın kullanın ve asgari ücrette ek artış sağlayın.

Ayrıca belirlenen rakamın 6 aylık olduğunu ve 6 ay sonra yeni bir düzenleme yapılacağını müjdeleyin. Kötü ekonomi politikalarınızın faturasını millete ödetmeyin."

***

Toplumun tepkisine de ayrıca yer vermeme gerek var mı?

Önce herkes isyan edecek ardından alışma evresine geçilecek.

İlk etapta haklı olarak odak noktamız 22 bin 104 lira.

Ama asıl sorun her zaman dediğim gibi bu değil!

Bu tutarın yaygın ücret hâline dönüşmesi.

Dünyanın her neresinde olursanız olun ‘asgari ücret’ işe yeni başlayan, tecrübesiz, vasıfsız elemana verilir.

Türkiye’de ise; üniversite mezunları, 10 yıldır çalışıp işinde uzman olanlar vb. başlangıçtan itibaren bu ücrete maruz bırakılıyor.

Sendikalı olanlar ne kadar şanslılar ama bu da azınlığı oluşturuyor.

“Ortalama 17 yıl eğitimi bugünkü refah seviyesine ulaşmak için aldığıma inanamıyorum” diyenlerin sayısı artarken; kasım ayında açıklanan açlık sınırından yalnızca bin 542 lira daha fazla olan yeni asgari ücretimiz hayırlı olsun!

O halde 2025’i sefalet yılı ilan edelim mi?